Orta Doğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri, yenilenebilir enerjiye büyük yatırımlar yapmak zorunda. Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi, enerji ihtiyacını gittikçe artan bir şekilde doğal gaz ve petrolden karşılamakta.
Ancak, sürdürülebilir bir enerji geleceği için MENA ülkelerinin yenilenebilir kaynaklara olan yatırımlarını büyük ölçüde artırmaları gerekiyor. MENA bölgesi ülkeleri: Cezayir, Bahreyn, Mısır, İran, Irak, İsrail, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Fas, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Suriye, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen.
Yenilenebilir enerji kapasitesi yüzde 57 arttı
Geçen yıl mayıs ayından bu yana MENA ülkeleri, 6,9 gigavatlık rüzgar ve güneş enerjisi santrallerini devreye alarak yenilenebilir enerji kapasitesini yüzde 57 artırdı. Bu adım, bölgenin temiz enerjiye olan geçişinde önemli bir ilerleme kaydedildiğini gösteriyor.
Doğal gaz ve petrolle elektrik üretimi
Şu anda, MENA ülkeleri elektrik ihtiyacının yüzde 90’ını doğal gaz ve petrolden karşılıyor. Bu, toplamda 343 gigavatlık kurulu güce denk gelirken, dünya genelindeki toplam kurulu gücün yüzde 23’ünü oluşturmakta. Ancak, bölgede devam eden projelerle birlikte 9 gigavat daha kapasite eklenecek ve bu projelerin 2024 yılına kadar tamamlanması planlanıyor.
500 gigavatlık yenilenebilir enerji yatırımı şart
MENA ülkelerinin temiz enerjiye geçiş yapabilmesi için yaklaşık 500 gigavatlık ek rüzgar ve güneş enerjisi santrali yatırımı yapması gerekiyor. Yenilenebilir enerji kurulu gücünün yıllık olarak 19 gigavat arttığı düşünüldüğünde, bölgenin 2050 yılına kadar “sıfır karbon” hedefine ulaşabileceği hesaplanıyor.
MENA bölgesi ülkelerinin önünde uzun bir yol var
Global Energy Monitor Proje Direktörü Kasandra O’Malia, MENA bölgesinin geçen yıl devreye aldığı rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin önemli bir adım olduğunu belirtti. Ancak, tamamen fosil kaynaklardan sağlanan enerjinin dışlanabilmesi için daha uzun bir yolun olduğunu vurguladı.
Diğer benzer ülkelerle karşılaştırıldığında yetersiz
Raporda ayrıca, MENA ülkelerinin geçen yıl devreye aldığı yenilenebilir enerji kurulu gücünün, benzer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça yetersiz kaldığına dikkat çekildi. Bu nedenle, bölge ülkelerinin temiz enerjiye geçiş konusunda daha fazla adım atmaları gerekeceği belirtiliyor.
Global Energy Monitor Proje Direktörü Kasandra O’Malia, bölgenin geçen yıl devreye aldığı rüzgar ve güneş enerjisi santrallerinin çok doğru bir adım olduğunu, ancak fosil kaynaklardan sağlanan enerjinin tamamen devre dışı bırakılması için uzun bir yol katedilmesi gerektiğini belirtiyor.
MENA ülkeleri için temiz enerji dönüşümü, sürdürülebilir bir enerji geleceğine katkı sağlama yolunda önemli bir adım olabilir. Ancak, bu hedefe ulaşmak için daha fazla yatırım ve çaba gerekeceği açıkça görülüyor.
