2Türkiye’nin jeotermal kapasitesi son on yılda büyük bir artış gösterdi: 30 MW’dan 1.700 MW’a yükseldi, 2030 hedefi 3.000 MW. Geo Energy Holding, bu hedefe 300 MW ile katkı yapmayı amaçlıyor.
YEKDEM kapsamında sunulan teşvikler jeotermal enerji yatırımlarını hızlandırıyor. Geo Energy Holding CEO’su Selçuk Ilıkcan, şirketin geliştirdiği Gelişmiş Jeotermal Teknolojileri (AGS) sayesinde düşük ve yüksek sıcaklıklardan enerji elde ederek verimliliği artırdıklarını ve bu sayede Türkiye’yi bu alanda dünya genelinde öncü ülkeler arasına taşıdıklarını ifade etti.
Lisanslı sahalarda ilerleme ve yatırım fırsatları
Geo Energy Holding, Türkiye genelinde altı lisanslı sahada çalışmalar yürütüyor ve bu sahalardan üçünde teknik çalışmaları tamamladı. Ilıkcan, bu sahalarda 1.2 milyar dolarlık yatırım potansiyeli olduğunu ve projelerin hayata geçirilmesiyle şirketin toplamda 300 megavat kapasite hedefine ulaşmayı beklediklerini söyledi.
Sektörel katkılar ve global perspektif
Türkiye’nin jeotermal enerji kapasitesi küresel ölçekte kurulu gücün yaklaşık %7.73’ünü oluşturuyor. Ayrıca, Ilıkcan, jeotermal enerji kullanımının Türkiye’de 158 bin konutun ısınmasını sağladığını ve bu yöntemin doğalgaza göre çok daha düşük maliyetli olduğunu vurguladı.
Yenilikçi jeotermal teknolojilerin rolü
Jeotermal enerji üretiminde, yeni teknolojilerin kullanılması Türkiye’nin enerji verimliliğini önemli ölçüde artırıyor. Özellikle, 150 dereceyi aşan sıcaklıklarda hidrojen üretimi ve daha düşük sıcaklıklarda elektrik, endüstriyel kurutma ve gıda kurutması gibi çeşitli süreçlerde kullanılıyor. Bu teknolojiler sayesinde, jeotermal enerjinin verimli kullanımı, sera ısıtması ve hatta balık yetiştiriciliği gibi farklı alanlarda da enerji çözümleri sunuyor. Yeniden ısınmak üzere jeotermal akışkanın kaynağına geri gönderilmesi, sürdürülebilir enerji üretimi açısından çevreci bir yöntem olarak öne çıkıyor.
Sondaj teknolojilerindeki gelişmeler ve finansal destekler
Geçmişte yüzde 50 olan sondaj başarı oranları, günümüzde gelişen teknolojiler sayesinde yüzde 90’lara ulaştı. Bu başarı, jeotermal enerji projelerine olan yatırımcı güvenini artırıyor ve daha fazla yatırımın akışını sağlıyor. Dünya Bankası, jeotermal enerjiyi yenilenebilir ve sürdürülebilir bir kaynak olarak desteklemekte, Türkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla sağlanan 40 milyon dolarlık hibe ile yatırımların bir kısmını karşılıyor. Bu hibe, yatırımlar için bir güvence olarak görülüyor. Yatırımcılar, Dünya Bankası’nın sağladığı hibeler sayesinde yatırım bütçelerinin önemli bir kısmını geri kazanabiliyor. Yabancıların Türkiye’deki jeotermal yatırımlara olan ilgisi büyük. Dünya genelinde jeotermal kaynaklar sunan ülkeler megavat başına ortalama 70-100 dolar alım garantisi sağlarken, YEKDEM’in güncellenmesi ile Türkiye megavat başına 95-115 dolar arası bir alım garantisi sunuyor. Bu durum, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ilgisini daha da artırıyor.
Enerji verimliliği ve çevre dostu yaklaşımlar
YEKDEM tarafından sağlanan teşvikler sayesinde jeotermal enerji, Türkiye’nin yenilenebilir enerji portföyünü genişletiyor ve enerji ithalatına olan bağımlılığı azaltıyor. Bu politikalar, ülkenin enerji verimliliğini artırma ve çevre dostu enerji çözümlerine geçiş yapma çabalarında önemli bir rol oynuyor.
Jeotermal enerjinin Türkiye’deki yolculuğu
Türkiye, jeotermal enerji potansiyelini etkin şekilde kullanarak bu alanda önemli bir enerji kaynağı oluşturdu. 2022 itibarıyla Türkiye’nin jeotermal santralleri, özellikle İzmir’in güney ve doğusunda yoğunlaşarak toplamda 1.613 megavat kurulu güce ulaştı.
Jeotermal enerji için gelecekteki potansiyeller
Türkiye jeotermal enerji alanında ciddi genişleme potansiyeline sahip. Mevcut kapasite ile Türkiye’nin jeotermal enerji kullanımının %1.5’in üzerine çıkması öngörülüyor. Bu enerji türü, yenilenebilir kaynaklar arasında dikkat çekici bir yer tutuyor ve genişletilmesi planlanıyor. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin jeotermal enerji kapasitesinin artışı devam ediyor ve bu kaynakların daha fazla kullanılması amaçlanıyor.