Offshore rüzgar krizi

Avrupa’da özellikle Kuzey Denizi ve Baltık Denizi üzerinde planlanan offshore rüzgar projeleri, yatırımcıların artan maliyetleri nedeniyle iptal edilme riskiyle karşı karşıya.

İspanya’nın Iberdrola SA şirketine ait bir birim, Massachusetts sahilleri açıklarında planlanan bir rüzgar çiftliğinden enerji satma kontratını iptal etti. Danimarkalı geliştirici Orsted A/S, ana hizmet şirketi yükselen maliyetlerin teklifi çok pahalı hale getirdiğini söylediği Rhode Island’a offshore rüzgar enerjisi sağlama teklifini kaybetti. İsveç devlete ait Vattenfall AB ise İngiltere sahilleri açıklarında bir rüzgar çiftliği projesini, enflasyonu gerekçe göstererek rafa kaldırdı. Bu kriz, rüzgar enerjisi üretimine olan talebin arttığı bir dönemde büyük bir endişe kaynağı olarak karşımızda.

Artan maliyetler ve talep, offshore rüzgar projelerini olumsuz etkiliyor

Dünya çapında iklim değişikliği kaynaklı aşırı sıcaklıklar elektrik şebekelerini zorlarken, yenilenebilir enerjiye olan talep artıyor. Bu durum, daha fazla enerji üretimine ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor ve fosil yakıtlardan daha hızlı bir çıkış için artan bir talep yaratıyor. Bu gelişmelere ayrıca Avrupa’da Rus petrol ve gazına olan bağımlılığı azaltma çabaları da eklenince temiz enerji projelerinin önemi artıyor. Ancak artan talep ve temiz enerjiye olan ihtiyaç, offshore rüzgar projelerinde de ekonomik zorluklara neden oluyor.

Özellikle çelik gibi temel malzemelerin maliyetlerindeki artışlar, rüzgar türbinleri üreticilerini fiyatları yükseltmeye zorlarken, diğer hizmetlerin maliyetleri de ciddi şekilde artıyor. Dünyada yaşanan hammadde fiyatlarındaki artışlar sürdürülebilir enerji dönüşümünün önünde gittikçe büyüyen bir engel haline geliyor.

Temiz enerji talebi - Offshore rüzgar kriziİptal edilen projelerin etkileri ve geleceğe yönelik adımlar

Etkilenen üç proje toplamda 3.5 gigavat elektrik enerjisi sağlayacaktı ve bu durdurulan projelerin toplamı halihazırda ABD ve Avrupa sularında hizmette olan offshore rüzgar filosunun %11’inden fazlası. Durdurulan projelerle bu rakamlar gelecekte artabilir.

BloombergNEF’e göre, ABD’de en az 9.7 gigavatlık yeni proje, yatırımcıların ihale fiyatlarını yeniden müzakere etmek veya anlaşmalardan çıkmak istemeleri dolayısıyla durma noktasında. Bu durum, rüzgar enerjisinin önemini azaltmıyor, tam tersine rüzgar enerjisinde yeni projelere ihtiyaç daha da büyük hale geliyor.

Türkiye’nin geniş kıyı şeridi offshore rüzgar projeleri için büyük potansiyele sahip

Türkiye gibi ülkeler, kendi rüzgar enerjisi projelerini geliştirerek çevre dostu ve sürdürülebilir bir enerji geleceği için önemli adımlar atabilir. Türkiye’nin sahip olduğu geniş kıyı şeridi, offshore rüzgar projeleri için büyük bir potansiyele sahip. Türkiye denizlerindeki güçlü rüzgarlar, verimli ve sürdürülebilir bir enerji üretimi için ideal koşullar sağlıyor.

Türkiye’nin de rüzgar enerjisi üretimine daha da çok ilgi göstererek daha sağlıklı ve yaşanabilir bir gelecek için adım atacağına ve gittikçe büyüyen Türkiye’nin enerji ihtiyacını sürdürülebilir kaynaklardan karşılama hedeflerine daha büyük adımlarla ilerleyeceğine inanıyoruz.

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.