ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun son Atina ziyaretinde imzalanan askeri anlaşma çok önemli. ABD, Ege’de iki önemli askeri üs kuruyor, gelişmelerin içinde yer alan bir dostumun deyişiyle “massively” geliyor Yunanistan’a. Hem Rusya’ya meydanı bırakmamak hem de Türkiye’yi gerektiğinde dizginlemek için.
Mümkün olan en kısa zamanda Türkiye ile İsrail tekrar yakınlaştırılacak pragmatik düzlemde. Bunun perde arkası adımları atılıyor. Netanyahu’nun Gazze’de ve Hizbullah’a karşı savaş çıkartma arzusu (tepetaklak gitmesini zorlaştırmak da sebeplerden birisi) işleri karıştırabilir.
Türkiye’nin Suriye’de harekatına önceden anlaşılan sınır ve kapsamda kalması kaydıyla göz yumulacaktır. EğerAnkara tarafından. THY için Boeing Dreamer filosu alımı gerçekleştirilir ve birkaç “tatlandırıcı” daha sağlanırsa Türkiye’nin askıya alınmış olan F-35 programına katılımı yenıden canlandırılabilir.
CASUS BELLİ POTANSİYELİ
Türkiye ekonomisinin çökmesine ne ABD ne de AB ülkeleri gözlerini kapatabilir. İngilizce tabiriyle “Too big to let it go down the hill.” Hem bu ülke bankalarının Türkiye’den alacakları hem Almanya, Yunanistan, Bulgaristan gibi ülkelerin yoğun dış ticareti hem de göç korkusu, jeopolitik/enerji denklemleri ve diğer menfaatler buna izin vermez. Batı ülkeleri gerektiğinde ekonomik kurtarma paketine destek olacaktır. Ancak Rusya ve Çin’in bu konuda fazla katkısı beklenmiyor.
Libya’daki gelişmeler Suriye’den bile daha önSaemli hale gelebilir. Mısır ve Libya’nın Yunanistan ile kıta sahanlığı sınırları meselesi ve Türkiye’nin Ege’den Akdeniz’e çıkışının daraltılması ve kısıtlanması Ankara açısından yeni bir “casus belli” olma potansiyelinl taşıyor.