17 sivil toplum kuruluşunun iklim çağrısı Türkiye ekonomik kalkınma ve iklim Yenilenebilir enerji dönüşümü ve istihdam

17 sivil toplum kuruluşundan Türkiye’nin iklim hedeflerini güncelleyerek ekonomik büyüme ve sürdürülebilirliği nasıl elde edebileceği üzerine kapsamlı bir bakış.

Türkiye, iklim hedeflerini güncelleyerek hem ekonomik büyüme hem de sürdürülebilir bir geleceğe nasıl ulaşabileceği konusunda önemli bir dönemeçte bulunuyor. Ülke genelinde 17 sivil toplum kuruluşu, bu yönde adımların atılmasının zorunluluğunu ve bunun getireceği ekonomik avantajları vurguluyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş ve enerji bağımsızlığı, enerji maliyetlerinin düşürülmesi, yeni istihdam alanlarının oluşturulması, işsizlik ve yoksullukla mücadele, sağlık sorunlarının azalması ve yüksek teknolojili yatırım alanlarının genişlemesi bu avantajlar arasında sayılabilir.

Türkiye’nin 2030’a kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi çağrısında bulunan kuruluşlar, bu hedefin ülkeye sağlayacağı avantajları ortaya koydu. Ayrıca, 30 Kasım’da Dubai’de başlayacak olan COP28 İklim Zirvesi’ne de dikkat çekildi.

Türkiye’nin yenilenmiş iklim hedefi

Türkiye’deki iklim değişikliği ile mücadele alanında faaliyet gösteren 17 sivil toplum kuruluşu, Türkiye’nin iklim hedeflerini güncellemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle 30 Kasım’da Dubai’de başlayacak olan COP28 İklim Zirvesi öncesinde, Türkiye’nin 2053 yılında net sıfır hedefine ulaşabilmesi için 2030’a kadar en az yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi gerektiği vurgulanıyor. Bu hedef, Türkiye’nin 2020 yılındaki 523,9 MtCO2e seviyesinden emisyonlarını 340 MtCO2e’ye çekmesini içeriyor.

17 sivil toplum kuruluşunun iklim çağrısı Türkiye ekonomik kalkınma ve iklim Yenilenebilir enerji dönüşümü ve istihdamEkonomik faydalar

Sivil toplum kuruluşları, Türkiye’nin iklim hedeflerini güncellemesinin ekonomik faydalarını şu şekilde sıralıyor:

Yenilenebilir enerji ve enflasyon

Panelde konuşan Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç şunları söyledi: “Güneş ve rüzgardan daha fazla elektrik üretilmesi halinde, tüketici enflasyonunun 7 puan düşebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.”

Enerji bağımsızlığı

ODTÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebru Voyvoda, enerji bağımsızlığının önemine vurgu yaparak, “Türkiye, fosil yakıtların yüzde 78’ini ithal ediyor ve bu durum enerji krizlerine karşı savunmasız hale getiriyor. Türkiye Paris Anlaşması’nı onayladığı Ekim 2021’den bugüne kadar kömür, gaz ve petrolden oluşan fosil yakıt ithalatı için 175 milyar dolar harcadı. Oysa Türkiye güneş ve rüzgar enerjisi ile üretilen elektriği kullanarak enerji bağımsızlığını artırabilir” dedi.

Enerji maliyetleri

SEFiA’nın raporuna göre, Türkiye 2022’de planlanan güneş ve rüzgar enerjisi projelerini hayata geçirseydi elektrik üretim maliyeti yüzde 11,8 ucuzlayabilirdi.

Yeni istihdam alanları

Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre, Türkiye’nin emisyon azaltım hedefini güncellemesi yeni istihdam alanları da yaratacak. Güneş ve rüzgar enerjisi yatırımları, kömür endüstrisine göre 5 kat daha fazla istihdam potansiyeli sunuyor.

İşsizlik ve yoksullukla mücadele

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin hazırladığı TÜBİTAK projesi raporuna göre, yeşil büyüme modeli milli geliri yüzde 7 artırabilir. Ayrıca, bu modelde istihdam ve gelir düşük gelirli bölgelere daha fazla katkı sağlıyor.

Sağlık sorunlarının azalması

HEAL Türkiye Sağlık ve Enerji Politikaları Kıdemli Danışmanı Funda Gacal, Türkiye’deki kömürlü termik santrallerin sağlık maliyetinin en az 320 milyar avro olduğunu tahmin ettiklerini belirtti. Temiz enerji geçişi ile bu sağlık sorunlarının azalması hedefleniyor.

Yüksek teknolojili yatırım alanları

İPM, güneş ve rüzgardan elektrik üretim kapasitesinin artmasıyla sanayi üretimindeki ilgili değer zincirinin büyüyeceğini ve ekonomik değeri artırabileceğini belirtti.

Küresel iklim finansmanına erişim

Türkiye, iklim eylemlerini taahhüt ederek düşük karbonlu ekonomiye dönüşümün finansmanı imkanlarına erişim fırsatı yakalayabilir.

COP28 İklim Zirvesi

Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları, 30 Kasım’da Dubai’de başlayacak olan COP28 İklim Zirvesi’ne de dikkat çekti. Bu zirve, Türkiye’nin iklim politikalarını dünya sahnesinde tartışma ve paylaşma fırsatı sunacak önemli bir etkinlik olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin bu zirvede aldığı taahhütler, ülkenin iklim değişikliği ile mücadelesindeki kararlılığını ve liderliğini gösterecektir. Türkiye’nin iklim hedeflerine bağlılığı, uluslararası finansman olanaklarına erişimi de kolaylaştırabilir. Bu, düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş için gerekli yatırımların finanse edilmesinde kritik bir rol oynayabilir.

Bu çağrıya katılan kuruluşlar arasında WWF-Türkiye, Greenpeace Akdeniz, İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), TEMA Vakfı, Yeşil Düşünce Derneği gibi organizasyonlar bulunuyor.

Detaylı Bilgi için: birbucukderece.com
İmza kampanyasına ulaşmak için: change.org/2030iklimhedefi

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.