İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında Türkiye, 2024 ile 2030 yılları arasını kapsayan kapsamlı bir eylem planını ve stratejiyi devreye sokuyor.

Türkiye’nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ulusal sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar 929 milyon ton CO2 eşdeğerinden 689 milyon ton CO2 eşdeğerine indirmeyi hedefliyor. Bu hedef, 2053 net sıfır emisyon hedefine doğru atılan önemli bir adım olarak görülmekte ve enerji, sanayi, ulaşım, atık yönetimi, tarım ve orman sektörlerindeki emisyonları azaltmayı amaçlamakta. Bu çerçevede, 260 ayrı eylem ve 49 farklı strateji geliştirilmiş, bu stratejilerden bazıları enerji verimliliğini artırmak, yenilenebilir enerji kullanımını teşvik etmek ve sürdürülebilir tarım tekniklerini yaygınlaştırmak olarak sıralanabilir.
Bakanın açıklamaları
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bu yeni strateji ve eylem planlarının önemini vurgulayarak, “İklim değişikliği, bugünün dünyasında karşılaştığımız en büyük çevresel tehditlerden biri. Bu strateji ve eylem planı, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde bir dönüm noktası olarak görülmeli ve kamu, özel sektör, sivil toplum ve bireyler arasında güçlü işbirliği ile uygulanmalıdır,” dedi. Bakan Özhaseki, stratejinin “ülkemizi geleceğe hazırlama” ve “sürdürülebilir bir geleceği beraber inşa etme” amacı taşıdığını ifade etti.
Enerji sektörüne yönelik adımlar
2023 yılına kadar enerji sektöründe 32 milyon ton karbondioksit eşdeğeri (CO2e) azaltılması planlanmaktadır. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kapasitelerinin artırılması ve enerji verimliliğinin geliştirilmesi ana hedefler arasında. Özellikle güneş ve rüzgar enerjisi yatırımlarının desteklenmesi, mevcut kömür santrallerinin modernizasyonu ve doğal gaz kullanımının optimizasyonu öngörülmekte.
Sera gazı emisyonları ve uzaklaştırmaları (1990-2021)
Sektör | 1990 | 1995 | 2000 | 2005 | 2010 | 2015 | 2020 | 2021 |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Enerji | 139,54 | 166,30 | 216,04 | 244,48 | 287,88 | 341,99 | 366,57 | 402,48 |
Endüstriyel İşlemler ve Ürün Kullanımı | 22,86 | 25,52 | 26,20 | 34,25 | 49,06 | 59,72 | 67,96 | 75,14 |
Tarım | 46,05 | 44,08 | 42,33 | 42,44 | 44,41 | 56,13 | 73,15 | 72,08 |
AKAKDO | -66,51 | -67,77 | -68,05 | -71,78 | -71,88 | -72,81 | -56,95 | -47,15 |
Atık | 11,08 | 12,35 | 14,34 | 16,40 | 17,45 | 17,12 | 16,31 | 14,70 |
Sanayi ve sürdürülebilir üretim
Sanayi sektörü için belirlenen öncelikli hedefler arasında enerji verimliliği ve süreç emisyonlarının azaltılması yer almakta. 2030 yılına kadar sanayi sektöründe 10 milyon ton CO2’e azaltım hedeflenmekte. Bu amaçla, yüksek enerji tüketen endüstrilerde enerji verimliliği projeleri desteklenecek ve döngüsel ekonomi ilkesi teşvik edilecek.
Ulaştırma sektöründe dönüşüm
Ulaştırma sektöründe, 2030 yılına kadar ulaştırmadan kaynaklanan emisyonların %15 azaltılması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşmak için elektrikli araçların kullanımının artırılması, toplu taşıma altyapısının iyileştirilmesi ve alternatif yakıtların teşviki planlanmakta.
Tarım sektöründe sürdürülebilir yöntemler
Tarım sektöründe, sera gazı emisyonlarını 5 milyon ton CO2’e azaltmayı hedefleyen Türkiye, su kaynaklarının etkin kullanımını, organik tarımın teşvik edilmesini ve hayvansal üretimde metan emisyonlarının azaltılmasını öngörmekte.
Atık yönetimi ve azaltma stratejileri
Türkiye’nin atık yönetiminde, 2024 yılına kadar geri dönüşüm oranlarını %35’e çıkarma ve katı atık yönetiminde sera gazı emisyonlarını %10 azaltma planları bulunmakta. Ayrıca, atıkların enerjiye dönüşüm projeleri desteklenecek ve sıfır atık politikası daha da genişletilecek.
İklim değişikliğine uyum ve risk yönetimi
Türkiye, afet yönetim sistemlerini güçlendirmeyi ve iklim değişikliğine uyum sağlamayı amaçlamakta. Özellikle kıyı bölgeleri ve büyük şehirler için su taşkınlarına karşı önlemler alınacak, halk sağlığı için gerekli uyum stratejileri geliştirilecek.
Bu strateji ve eylem planı, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede sürdürülebilir kalkınmayı sağlama yönündeki kararlılığını göstermekte. Strateji, aynı zamanda, ulusal ve uluslararası politikalarla uyumlu bir şekilde, Türkiye’yi sürdürülebilir bir geleceğe taşıyacak önemli bir adım olarak değerlendirilmekte.