Kasırgalar, sel felaketleri ve kuraklıklar gibi aşırı hava olaylarının küresel ısınma ile nasıl ilişkilendirildiğine dair bilim insanlarının yıllardır öngörülerde bulunduğunu biliyoruz. Son 20 yılda ortaya çıkan aşırı hava olaylarının nedenlerini açıklayan bir bilim dalı olan “aşırı olay atfı”, küresel ısınmayı ciddi hava durumu olaylarıyla daha kesin bir şekilde ilişkilendiriyor.
Bilim insanlarına göre küresel ısınma, kasırgalar, sel felaketleri ve kuraklıkları daha tehlikeli hale getiriyor. 2023 yılında da başlıkları süsleyen birçok sıcak dalgası, siklon, sel felaketi, kuraklık ve orman yangını artık rutin olarak iklim değişikliği ile ilişkilendiriliyor. En son yaşanan ve küresel ısınmanın etkisiyle gerçekleştiği düşünülen büyük felaketlerden biri Ağustos 2023’te, ABD’nin Hawaiʻi eyaletinde, özellikle Maui adasında yaşandı. Rüzgarın etkisiyle yayılan yangınlar tahliyeleri tetikledi, yaygın hasara yol açtı ve Lāhainā kasabasında en az 96 kişinin ölümüne neden oldu. Binlerce insan yerlerini kaybetti
İklim değişikliği ile en çok ilişkilendirilen aşırı hava olayları hangileri?
İnsanlığın sera gazı kirliliği ile doğrudan ilişkilendirilen hava olayları en çok sıcak dalgalarıdır. Isı, kuru hava ve rüzgar, orman yangınlarını besler. Bu nedenle bilim insanları, iklim değişikliğinin ABD’nin batısındaki orman yangınlarını, Avustralya’dakileri ve diğer bölgelerdeki yangınları çok daha kötüleştirdiğine dair güçlü kanıtlar elde etmişlerdir. ABD’deki yangın mevsimi 1970’lerden ve 1980’lerden iki ay daha uzundur. Küresel ısınma, tropikal siklonları, kasırgaları veya tayfunları daha yoğun hale getiriyor, ancak gerekli olarak daha sık hale getirmiyor. Daha sıcak okyanus suları ve daha nemli hava – yani küresel ısınmanın iki sonucu – tropikal siklonlara ve diğer fırtınalara ekstra yakıt sağlıyor.
Okyanuslarda neler oluyor?
2023 yılında rekor sıcak okyanuslar, birçok tayfunu, siklonu ve kasırgayı besledi. Bu arada, Ağustos ayında Kaliforniya’ya yaklaşırken hızla güçlenen Kasırga Hilary’yi hatırlayalım. Sadece 24 saat içinde tropikal bir fırtınadan Kategori 4 büyük bir fırtınaya dönüştü. Isınan bir iklimde hızlı yoğunlaşma, bir fırtınanın rüzgarlarının bir günde 35 km artması anlamına gelir ve bu eğilim artıyor. Hilary’nin rüzgarları, ABD Ulusal Kasırga Merkezi’ne göre sadece 24 saatte 65 knot (120 km) arttı. Okyanustaki ısı ayrıca dünya çapında yüksek basınç sistemlerini kilitleyen ve Kuzey Amerika, Afrika, Avrupa ve Asya’nın dört bir yanında aşırı sıcak dalgalarına yol açan daha büyük hava desenlerini değiştirmeye yardımcı oldu.
2023 yılındaki diğer aşırı hava örnekleri nelerdir?
Bu yıl Temmuz tarihin en sıcak ayı olarak kayıtlara geçerken aynı zamanda en sıcak haziran ayını da yaşamış olduk. Bu haliyle 2023 şimdiye kadarki en sıcak yıl oldu. Sıcak dalgaları Kuzey Amerika, Asya ve Avrupa’yı etkisi altına aldı. Çin rekor bir sıcaklık kaydetti. Aşırı hava olayları Kuzey Yarımküre’yi, ABD’den Doğu Asya’ya kadar olan bölgeleri etkiledi ve sel felaketleri ile şiddetli fırtınalar getirdi.
Kanada genelinde 13.9 milyon hektarlık alanı tahrip eden rekor sayıda orman yangını çıktı ve dumanlar ABD’ye doğru güneye aktı. Bu durum, New York ve Washington’ın gökyüzünü turuncu renkte bıraktı ve Haziran ayında havayı sağlıksız seviyelere getirdi.
Phoenix, Arizona’da yüksek sıcaklıklar 43.3°C’nin üzerine çıktı ve eşi görülmemiş bir şekilde 32 gün boyunca devam etti; diğer büyük şehirler de yüzlerce kişinin ölümüne neden olan sıcaklığın altında ezildi. Hindistan’ı geçen yıl vuran kavurucu sıcaklıkların ardından New Delhi’de 49°C’nin üzerinde zirveler kaydedildi ve bu durum, enerji şebekeleri, tarım ve yüz milyonlarca işçi için kötü haberdi.
Türkiye Akdeniz Havzasında hassas bölgede bulunuyor
Türkiye’nin içinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birisi. Akdeniz Havzası’nda gerçekleşecek 2 derecelik sıcaklık artışı, ani hava olayları, sıcak hava dalgaları, orman yangınlarının sayısında ve etkisinde artış, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, turizm gelirlerinde azalma, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık olarak etkilerini hissettirmesi bekleniyor.
2011 yılında yayımlanan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı Türkiye’nin özellikle su kaynaklarının azalması, orman yangınları, kuraklık ve çölleşme, bunlara bağlı ekolojik bozulmalar gibi olumsuz etkilerden önemli ölçüde etkileneceğini öngörüyor.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı- WWF Türkiye’nin “Türkiye’nin Yarınları Projesi Sonuç Raporu’na göre iklim değişikliğinin başlıca etkileri şöyle olacak:
• Sıcaklık artışı 2030 sonrasında hızlı bir artış gösterecek.
• Sıcaklık artışının kış mevsiminde 4 derece, yazın ise 6 derece civarına ulaşması bekleniyor.
• Kış yağışlarında Türkiye’nin genelinde azalma görülecek.