Yeşil Hidrojen Mevzuat

Dünyada yılda yaklaşık 100 milyon ton hidrojen üretilirken, bu üretimin sadece  4 milyon tonu yeşil hidrojen sınıfına giriyor ve yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor.

Üretimin kalan yüzde 48’i doğalgaz, yüzde 30’u petrol, yüzde 18’i ise kömür kaynak kullanılarak gerçekleşiyor. Kömür kaynaklı hidrojen üretimi kahverengi hidrojen olarak adlandırılırken, doğalgaz kaynaklı üretilen hidrojen gri hidrojen olarak tanımlanıyor. Yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrik kullanılarak sudan üretilen hidrojen ise literatürde yeşil hidrojen olarak adlandırılıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından ocak ayında “Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası”nda Yeşil Hidrojen’de 2035 yılı için 5 bin MW elektrolizör kapasitesi belirlendi. Ancak mevzuat eksikliği yatırımcı ilgisini dizginleyen bir faktör olarak öne çıkıyor.

Teksis İleri Teknolojiler Genel Müdürü Hüseyin Devrim: “Daha hızlı hareket etmeliyiz”

Yeşil Hidrojen Mevzuat Hüseyin Devrim
Teksis İleri Teknolojiler Genel Müdürü Hüseyin Devrim

Yeşil Hidrojen üzerine Türkiye’de uzmanlaşan şirketlerin başında gelen TEKSİS İleri Teknolojiler’in Genel Müdürü Hüseyin Devrim yaptığı değerlendirmede, mevzuat inşasında yaşanan gecikmenin etkilerine değinirken, “Türkiye’nin bu alandaki dev potansiyelini bilen yerli ve yabancı şirketler, regülasyonların hızlanması için büyük beklenti içerisinde. Enerji sektörünü çok yakından tanıyan Bakanımız Alparslan Bayraktar’dan piyasanın ve yatırımcıların beklentilerini karşılayacak şekilde Yeşil Hidrojen konusunda yürütülen çalışmaları hızlandırmasını bekliyoruz.” dedi.

2053 hedeferi için hayati önemde

Türkiye’nin bu alanda daha hızlı ve beklentileri karşılayacak şekilde hareket etmesinin, ulusal hedeflerine ulaşmasını da kolaylaştıracağına dikkat çeken Devrim, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ulusal Eylem Planı’nda, 2053 yılı için belirlenen ‘Net Sıfır’ emisyon hedefine ulaşmak için yeşil hidrojen üretimi kritik önem taşıyor. Türkiye’nin bu hedeflere ulaşabilmesi için enerji üretimi ve tüketiminde köklü değişimlere imza atması gerekiyor. Enerji tüketimi ve emisyon salımı yüksek üretime sahip sektörlerde yeşil hidrojene yönelik dikkat çekici bir ilgi var.

Bu ilginin yatırım iklimi ile desteklenmesi, ülkemizi bu alanda bambaşka noktalara taşıyabilir. Bu sektörler aynı zamanda Türkiye’de üretimin ve istihdamın bel kemiği olan sektörler arasında yer alıyor. Gelecek yıldan itibaren Yeşil Mutabakat’a ilişkin zorunlulukların, AB ülkelerine ihracat yapan bu ve benzeri sektörleri etkileyeceğini şimdiden görüyoruz.”

Yeşil Hidrojen: sürdürülebilir enerji geleceğinin anahtarı

Yeşil hidrojen, sürdürülebilir enerji üretimi ve temiz çevre hedefleri doğrultusunda büyük bir önem taşıyan bir enerji taşıyıcısıdır. Üretimi yenilenebilir enerji kaynakları, özellikle güneş ve rüzgar enerjisi kullanılarak gerçekleşir. Elektroliz yöntemi ile su molekülleri ayrıştırılarak hidrojen gazı üretilir. Bu yöntemde, elektrik akımı kullanılarak su moleküllerindeki hidrojen ve oksijen ayrıştırılır ve sadece hidrojen gazı elde edilir. Diğer taraftan, kahverengi hidrojen kömür kaynaklarından üretilirken, gri hidrojen doğalgaz kaynaklarından elde edilir. Yeşil hidrojen üretimi ise karbon salınımı olmadan gerçekleştiği için çevresel etki açısından büyük bir avantaj sağlar.

Farklı hidrojen türleri: Yeşil, kahverengi ve gri hidrojen

Dünya genelinde hidrojen üretimi farklı kaynaklardan gerçekleşir ve bu üretim yöntemleri farklı renklere sahip hidrojen türlerini ortaya çıkarır. Kahverengi hidrojen, kömür kaynaklarından elde edilir ve üretimi yüksek karbon salınımına yol açar. Gri hidrojen ise doğalgaz kaynakları kullanılarak üretilir ve yine karbon salınımı yaratır. Diğer yandan, yeşil hidrojen, yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak üretildiği için çevre dostu bir sonuca sahiptir. Elektroliz yöntemiyle suyun hidrojen ve oksijen olarak ayrıştırılması sonucu elde edilen yeşil hidrojen, temiz enerji üretiminin bir parçası olarak sürdürülebilir enerji geleceğine katkı sağlar.

Yeşil hidrojenin rolü: enerji geleceğindeki potansiyel

Yeşil hidrojen, enerji tüketimi ve çevresel etkilerin azaltılması amacıyla uluslararası düzeyde büyük bir ilgi görmekte. Yeşil Hidrojen, enerji yoğun sektörlerde, özellikle sanayi ve ulaşım gibi alanlarda kullanılarak karbon ayak izinin azaltılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, enerji depolama ve dönüşüm sistemlerinde de yeşil hidrojenin rolü büyük bir önem taşımakta. Türkiye gibi enerji bağımlılığı yüksek ülkeler için yeşil hidrojen üretimi, enerji ithalatını azaltarak enerji güvenliğini artıracaktır. Bu nedenle, yeşil hidrojenin üretimi ve kullanımı, sürdürülebilir enerji geleceğinin anahtarı olarak ön plana çıkmakta.

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.