jeotermal enerji potansiyeli

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı – IRENA, küresel jeotermal potansiyelinin ortaya çıkarılması, ısı ve elektrik üretiminde kullanılmasını desteklemek için 2015 yılında bir platform olarak Küresel Jeotermal Birliği’ni (GGA) kurdu. Ajans ayrıca bu yılın şubat ayında, jeotermal sektörüne ışık tutmak ve yakın gelecekte pazar büyümesini şekillendirmesi muhtemel temel eğilimleri belirlemek için “Küresel Jeotermal Pazarı ve Teknoloji Değerlendirmesi” başlıklı bir rapor yayınladı.

Rapora göre, küresel ekonomik büyümeyle birlikte elektrik talebi ve sürdürülebilir ısı talebi de artıyor. Bu talep jeotermal kaynakların teknik ve ekonomik olarak mümkün olan yerlerde ısıtma ve soğutma uygulamaları için kullanılmasını artırıyor.

2000 yılından itibaren jeotermal sektörü yıllık ortalama yüzde 3,5 büyüme göstererek 2021 yılı itibariyle 16 GW elektrik kurulu gücüne ulaştı. 2015 – 2021 arasında büyümede yüzde 5 civarında hafif bir hızlanma oldu, ancak bu yine de küresel kurulu yenilenebilir elektrik kapasitesinin yalnızca %0,5’ini oluşturdu.

Bu arada ısıtma ve soğutma amacıyla kullanılan jeotermal kapasitesi 2015 – 2020 arasında yüzde 9 büyüyerek 107 GW seviyesine ulaştı. Küresel ölçekte bakıldığında yenilenebilir kaynaklarla yapılan ısıtma ve soğutma kapasitesinin yüzde 3’üne denk geliyor.

Jeotermalden elektrik üretimi rekabetçi seviyeye geldi

Son yıllarda, jeotermal piyasasının büyümesi Endonezya, Kenya, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kurulumlar sayesinde gerçekleşti. 2021’de devreye alınan yeni santrallere ilişkin veriler, jeotermal enerjinin 0,068 USD/kWh’lik seviyelendirilmiş bir elektrik maliyetiyle rekabetçi bir şekilde elektrik ürettiğini gösterse de, ülkeler hala jeotermal yatırımı çekme konusunda zorluklarla karşılaşıyor.

Bu sorun, diğer enerji teknolojileriyle karşılaştırıldığında, keşfin ilk aşamalarında daha yüksek algılanan risklerin yanı sıra daha yüksek ön sermaye harcamalarından kaynaklanıyor. Diğer zorluklar, hem elektrik üretimini hem de ısıtma ve soğutmayı etkileyen politika ve düzenleyici çerçeveler, kurumsal ve teknik uzmanlık ve teknolojik gelişmelerle ilgili.

Düşük ve orta sıcaklıktaki jeotermal kaynaklar yaygınlaşıyor

Raporda yer verilen analizde son yıllarda, jeotermalin yayılmasını sağlaması muhtemel birkaç trendin ortaya çıktığına dikkat çekildi. Buna göre, örneğin, yaygın olarak bulunabilir olmaları nedeniyle düşük-orta sıcaklıklı jeotermal kaynakların gelişimi ve kullanımı arttı. Düşük-orta sıcaklıklı kaynakların gelişimi için önemli itici faktör ise, bu kaynakların kullanımı için teknolojilerin ilerlemesi oldu. Bu teknolojiler arasında elektrik üretimi için ikili döngü teknolojileri ısıtma ve soğutma için sürdürülebilir ve güvenli enerji arzına duyulan ihtiyaç yer alıyor.

İkili teknoloji ile jeotermal ısı, genellikle düşük kaynama noktasına sahip bir organik bileşiğin kullanıldığı bir çalışma sıvısını kaynatmak için kullanılıyor. Çalışma sıvısı bir ısı değiştiricide buharlaştırılır ve bir türbin döndürmek için kullanılır. Su daha sonra yeniden ısıtılmak üzere yer altına enjekte edilir. İkili teknoloji, jeotermal enerji santrallerinin esnek bir şekilde işletilmesine olanak tanır ve bu, değişken yenilenebilir elektrik kaynaklarının yüksek penetrasyonlu şebekelerin stabilizasyonu için idealdir. Sonuç olarak, ikili güç santrallerinin dağıtımı, 2000’den önce devreye alınan yeni santraller için sadece %12 iken, 2015 ile 2021 yılları arasında bu oran %50’nin üzerine çıktı.

Jetormal enerjinin gelişimi için öneriler

Aynı zamanda, tarım-gıda ve endüstri gibi alanlarda ısıtma ve soğutma uygulamaları için jeotermalin kullanımı, ayrıca bölgesel ısıtma ve soğutma dahil olmak üzere artıyor. Karbon salımının azaltılması ve yerli enerji kaynaklarının güvence altına alınması gibi nedenlerle, ülkeler düşük-orta sıcaklıklı kaynakların gelişimini ve kullanımını artırma eğiliminde.

Rapor, politika yapıcılar, proje geliştiricileri, endüstri liderleri ve finansörlerin dikkate alması için aşağıdaki önerilerde bulunuyor;

  • Mevcut tüm jeotermal enerji kaynaklarının geniş çapta gelişimini ve kullanımını teşvik edin.
  • Jeotermal enerjiyi sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ve iklim eylemine ulaşmak için ana enerji çözümü olarak konumlandırın.
  • Jeotermal enerjiye yatırımları teşvik etmek için etkin çerçeveleri iyileştirin.
  • Jeotermal ve diğer sektörler arasında sinerji ve uyum sağlamak için sektörler arası işbirliğini teşvik edin.
  • Jeotermal gelişimi ölçeklendirmek için teknolojik yenilikleri, araştırmayı ve gelişmeyi teşvik edin.
  • Uluslararası, bölgesel ve ulusal düzeyde ortaklar arasında işbirliğini güçlendirin.

Isıtma ve soğutmada kullanılan enerji kaynaklarının dağılımı

  • Fosil yakıtların payı yüzde 72,5
  • Biyoyakıt yüzde 11,9
  • Yenilenebilir kaynaklar dışındaki elektrik  yüzde 5,2
  • Sürdürülebilir biyoenerji  yüzde 6,9
  • Yenilenebilir enerji yüzde 2
  • Solar ısı sistemleri yüzde 0,7
  • Yenilenebilir bölgesel ısı yüzde 0,5
  • Jeotermal  yüzde 0,3

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.