Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yapılan bir çalışmaya göre evden çalışma bir trend haline gelirse küresel düzeyde günde 250 bin varil, yılda 11.9 milyon ton düzeyinde yakıt tasarruf edilecek ve karbondioksit (CO2) emisyonları da 24 milyon ton azalacak.

Analize göre, evden çalışma yaygınlaşırsa konutlarda tüketilen enerji miktarı bir oranda artış gösterse de işle gidip gelme azalacağı için, ulaşımda ve işyerlerinde sağlanan tasarruf bu artıştan dört kat daha fazla olacak.

IEA tarafından hazırlanan bir rapor COVİD-19 krizi dolayısıyla evden çalışma modelinin tüm dünyada yaygınlık kazandığı gerçeğinden yola çıkarak, bu tablonun toplam enerji kullanımında ve atmosfere  bırakılan karbondioksit (CO2) emisyonlarında nasıl bir değişime neden olacağını tahmin etmeye çalışıyor.  Analiz küresel düzeyde yakıt tasarrufunun günde 250 bin varil, yılda 11.9 milyon ton  düzeyinde olacağını, evden çalışma nedeniyle konutlardaki enerji sarfiyatı etkisi düşülünce yıllık petrol tüketimin 8.5 milyon ton ve CO2 emisyonlarının da 24 milyon ton azalacağı hesaplanıyor.

Analize göre evden çalışma yaygınlaşırsa konutlarda tüketilen enerji miktarı bir oranda artış gösterse de işle gidip gelme azalacağı için, ulaşımda ve işyerlerinde sağlanan tasarruf bu artıştan dört kat daha fazla olacak.

SERA GAZLARI VE ENERJİ KULLANIMI ETKİSİ NE OLACAK

IEA tarafından yapılan analizin giriş bölümünde mevcut tablo şöyle resmediliyor: “Covid-19 krizi dünyaya yayılırken, çok sayıda insan evden çalışmaya başladı ve bunun enerji kullanımı üzerinde anında ve geçen zaman içinde çeşitli etkileri oldu. Petrol talebi azaldı ancak konutlarda elektrik kullanımı arttı.

Google ve Facebook gibi şirketler personelin en azından gelecek yılın başlarına kadar uzaktan çalışmasına izin vereceğini açıklarken, Twitter çalışanlarının süresiz olarak evden çalışmaya devam edebileceğini söyledi. Bu tablo önümüzdeki yıllarda önemli miktarda insan düzenli olarak evden çalışmaya devam ederse, enerji kullanımı ve sera gazı emisyonları üzerindeki etkilerinin ne olacağı sorusunu gündeme getiriyor.”

Evden çalışmanın enerji kullanımı ve karbon salımı üzerindeki uzun dönemli etkisinin henüz belirsiz olduğu hatırlatılan analizde eğer zaman içinde evden çalışma düzenine yönelik önemli bir kayış gerçekleşirse hem ofis alanlarına talebin azalacağı hem de ticari kuruluşların enerji talebi azalacağı için toplamda küresel enerji kullanımı ve karbon salımında ciddi bir azalma olacağına dikkat çekiliyor.

NE KADAR KİŞİ EVDEN ÇALIŞABİLİR?

Evden çalışma trendlerini Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine dayalı olarak analiz eden çalışmaya göre COVİD-19 öncesi tabloda küresel işgücünün sadece veya esas olarak evden çalıştığı ülkeler arasında büyük farklılıklar vardı. Örneğin Çin’deki işçilerin yaklaşık yüzde 5’i evden çalışırken, Hollanda’da ise bu oran yüzde 14 düzeyinde idi. Analizde bu konuyla ilgili olarak şöyle deniyor: “ILO ve Chicago Üniversitesi verileri birlikte değerlendirildiğinde küresel olarak işlerin yaklaşık yüzde  20’sinin potansiyel olarak evden yapılabileceğini tahmin ediyoruz.

Bu oran Sahraaltı Afrika’da yaklaşık  yüzde 10’dan en zengin Avrupa ülkelerinde yüzde 45’ten fazlaya kadar oranlarda olabilir. Genel olarak, evden çalışma potansiyeli ile kişi başına düşen GSYİH arasında pozitif bir ilişki vardır. Bu durum, ülkelerin ekonomik ve mesleki yapılarındaki farklılıkların yanı sıra dijital hazır olma (ör. Geniş bant internet erişimi, bilgisayar sahipliği) ve diğer yapısal faktörlere bağlı olarak (örneğin konut durumu diğer ev tabanlı çalışma türleri) değişkenlik gösterecektir.”

LONDRA’NIN EMİSYONLARI ÖLÇEĞİNDE TASARRUF

IEA tarafından yapılan analizde işe araba ile giden kişiler evden çalışmaya devam ederlerse bu durumun karbon ayak izini azaltıcı bir etki yapacağı belirtilerek, “Öncelikle bu olumlu etki bu yolculuk 6 kilometreden daha uzaksa geçerli. Kısa mesafeli araç gidip gelmeleri veya toplu taşıma araçlarıyla yapılanlar yolculuklar durumunda evden çalışmak, ilave konut enerji tüketimi nedeniyle CO2 emisyonlarını artırabilir.

Toplu taşıma trendlerini ve işgücü piyasası verilerini analiz ederek, dünya çapında evden çalışabilen herkes haftada sadece bir gün bunu yaparsa, yılda karayolu taşımacılığı için küresel yakıt tüketiminin yaklaşık yüzde 1’inden daha fazla bir tasarruf edeceğini keşfettik. Bunun hane halkları tarafından enerji kullanımına getireceği artış dikkate alındığında, küresel CO2 emisyonlarında yaklaşık 24 milyon ton düşüş olacağı ve bu rakamın da Büyük Londra’nın yaklaşık yıllık CO2 emisyonlarına eşdeğer olduğu anlaşılıyor.”

ULAŞIMDA YÜZDE 75’ E VARAN DÜŞÜŞLER OLDU

Covid-19 krizinin taşımacılık sektörü üzerinde şaşırtıcı sonuçları olduğu belirtilen analizde şu noktaların altı çiziliyor: “Hükümetler tarafından uygulanan karantina önlemleri dünya genelinde karayolu trafiğinde yüzde 50 ila yüzde 75 arasında değişen düşüşlere neden oldu.

Nisan ayında küresel nüfusun yaklaşık üçte biri tamamen evlere kapandı, benzin kullanımı günde 9 milyon varilden fazla düşüş gösterdi – benzeri görülmemiş bir düşüş – ve dizele olan talep günde 6 milyon varil azaldı.

Etkilenen ülkelerdeki çalışanların yüzde  59 kadarının evden çalışması ve bir bölümünün de işsizlikle  karşı karşıya kalması sonucu bunun yoğun saatlerde karayolu trafiği üzerinde çarpıcı bir etkisi oldu. Büyük şehirler yoğun saatlerde trafik yoğunluğunda yüzde 65 ila yüzde 95 oranında bir düşüş gördü. Karayolu trafiğinden kaynaklanan hava kirliliğinde de kapsamlı düşüşler yaşandı. Bu konuda en yüksek düşüş Yeni Delhi’de yaşandı.”

EVDEN ÇALIŞMA MODELİNDE KONUTLARDA ENERJİ DURUMU

Karantina ve sokağa çıkma kısıtlamaları döneminde konutlarda kullanılan enerjide de önemli değişimler olduğu hatırlatılan analizde şu görüşlere yer veriliyor: “Karantinalar ve sokağa çıkma kısıtlamaları konut enerjisine olan talebi de etkiledi. Toplam elektrik tüketimi yüzde 20 veya daha fazla düşse de evde daha fazla zaman geçirenlerin bir sonucu olarak konutlarda enerji talebi artış gösterdi.

Hafta içi saatlerdeki enerji talebi tıpkı bir pazar günü gibi bir tablo ortaya çıkardı. Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı bölgelerinde, hafta sonları ortalama konut elektrik kullanımı yüzde 20 ila yüzde 30 arttı. İngiltere’de konut elektrik tüketimi, karantinaların başlamasından sonraki günlerde yüzde 15 sıçrama gösterdi.”

Evden çalışma modelinin enerji üzerindeki etkisini konutlar yönünden inceleyen analizde “Evden çalışma düzeninde enerji tüketimi evlerin ortalama büyüklüğündeki bölgesel farklılıklara, ısıtma veya soğutma gereksinimlerine ve verimliliğe bağlı olarak, ofiste çalışan bir güne göre yüzde  7 ile yüzde  23 arasında artabilir” deniliyor.

SAĞLIK RİSKLERİ NEDENİYLE      ÖZEL ARAÇLARA YÖNELİŞ

Karantinaların otomobil kullanımı üzerindeki etkileri ele alan analizde şu yorumlara yer veriliyor: “Karantina döneminden  hemen sonra otomobil kullanımının düşük kalacağının garantisi yoktur. Algılanan sağlık riskleri nedeniyle, insanların mobilitesi normale döndüğünde toplu taşıma araçlarından uzaklaşma eğilimi güçleneceği için bunun yakıt tüketiminde bir artışa yol açacağı kesindir.

Pazar araştırma firması Ipsos tarafından Çin’de yapılan bir ankette, otobüs ve metro ile yapılan yolculukların payında yüzde  57’lik bir azalma, ancak özel otomobilin payında iki katlık bir artış  bildirildi. Küresel olarak otobüs yolculuklarının  yüzde 10’u araba ile yapılacaksa bu otomobiller için yakıt talebine günde yaklaşık 700.000 varil ekleyecek. Bu rakamlık bir artış 2019’da yolcu karayolu taşımacılığı için kullanılan toplam akaryakıtın yaklaşık yüzde 3’ü gibi önemli bir düzeyine eşit olacak.”

EVDE ÇALIŞMANIN YAKIT TÜKETİMİNE OUMLU KATKISI

Evde çalışmanın ulaşım üzerindeki etkisinin ülkeden ülkeye bölgeden bölgeye ve yılın zamanına bağlı olarak büyük ölçüde değişim gösterdiği vurgulanan analizde ABD örneği yanı sıra diğer ülkelerdeki tablo da ele alınıyor. Bu bölümde şu önemli bilgiler yer alıyor: “ABD Nüfus Sayım Bürosu’na göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde arabayla  ortalama tek yönlü işe gidip gelme süresi yaklaşık 18 kilometre olurken , araba yolcularının dörtte üçünden fazlası yalnız seyahat ediyor. Avrupa’da, ortalama tek yönlü araç gidip gelme mesafesi 15 kilometre ve Çin’de 8 kilometredir.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ortalama bir otomobil, aynı uzunlukta bir yolculuk için Avrupa’daki ortalamadan yaklaşık yüzde 45 daha fazla yakıt tükettiğinden, yakıt verimliliğindeki farklılıklar da önemlidir. Ayrıca araçlarda mobil klima kullanımının, yakıt tüketimi üzerinde, soğuk iklimlerde yıllık toplam tüketimin yüzde 3’ü ile daha sıcak iklimlerde yüzde 20 arasında önemli bir etkisi vardır.

Mobil klima sıcak iklimlerde ve sıkışık trafikte yakıt tüketiminin yüzde 40’ından fazlasına ulaşabilir. 2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Avrupa’da otomobille gidip gelmek için toplam yakıt tüketiminin yaklaşık yüzde 4’ünün mobil klima için olduğunu tahmin ediyoruz.”

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.