Yeni bir Cambridge Üniversitesi merkezi, Cambridge Üniversitesi, Karbon Kredileri Merkezi, karbon kredileri için güvenilir bir pazar oluşturmak amacıyla kuruldu. Cambridge Karbon Kredileri Merkezi’nde bilim insanları İngiltere’de türünün ilk girişimi olan küresel yeniden ağaçlandırma çabalarını desteklemek için bir araya geliyor.
Cambridge Üniversitesi Bilgisayar Bilimi ve Teknolojisi Bölümü ve Koruma Araştırma Enstitüsü işbirliği ile kurulan Cambridge Karbon Kredileri Merkezi (4C)’nin iki temel amacı var. İlk amaç, bilgisayar, çevre ve ilgili alanlarda öğrencileri, araştırmacıları desteklemek. Merkezin ikinci amacı ise karbon kredisi alıcılarının güvenilir doğa temelli projeleri güvenle ve doğrudan finanse edebilecekleri merkezi olmayan bir pazar oluşturmak.
Cambridge Karbon Kredileri Merkezi (4C), pazarını enerji verimli merkeziyetsiz Tezos blok zinciri üzerine kuruyor. Tezos blok zinciri sürdürülebilir (proof of stake) şekilde çalışıyor ve üçüncü tarafların tüm işlemleri Cambridge Karbon Kredileri Merkezi’nin teknolojileri aracılığıyla sürdürülebilir bir geleceği destekleme vizyonuna uygun olarak doğrulamasına izin veriyor. Kurulan karbon kredileri piyasasının amacı, piyasa temelli araçlarla fon aktararak gerçek doğa temelli koruma ve restorasyon projelerine destek sunmak olacak.
Doğaya dayalı çözümler, özellikle ormanlar, iklim değişikliğinin en kötü etkilerini azaltmada hayati bir role sahipler. Hükümetler ve halktan, her yıl birkaç gigaton karbonu hapsetmek ve biyoçeşitliliği korumak için iyi yürütülen doğa temelli çözümlerden (NbS) oluşan küresel bir programı hızla uygulamaya koyma baskısı gün geçtikçe artmakta. Bununla birlikte, mevcut NbS projeleri, kronik yetersiz finansman nedeniyle gerekli yararı sağlamaktan uzaklar.
Cambridge Karbon Kredileri Merkezi’nin direktörü Dr. Anil Madhavapeddy, “Biyoçeşitliliğin korunması ve yoksulluğun azaltılması gibi karbonun değerini ölçen ve raporlayan mevcut akreditasyon sistemleri maliyetli, yavaş ve yanlıştır” görüşünde. “Bu sistemler, NbS karbon kredilerine olan güveni sarstı. İhtiyaç duyulan şey, karbon kredisi alıcılarının güvenilir doğa temelli projeleri güvenli bir şekilde doğrudan finanse edebilecekleri merkezi olmayan bir pazar yeri. İşte kurduğumuz Cambridge Karbon Kredileri Merkezi’nin doldurmayı amaçladığı boşluk da tam bu.”
Koruma stratejileri, büyük veri kümelerini, uzaktan algılama teknolojilerini ve hesaplama yaklaşımlarını içerecek şekilde giderek genişliyor
Merkez, 12 doktora öğrencisini ve doktora sonrası araştırmacıyı destekleyecek ve ölçeklenebilir, güvenilir bir NbS pazarının prototipini oluşturmak için yatırım yapacak. Merkezden finanse edilen araştırmacılar, Bilgisayar Bilimi ve Teknolojisi, Zooloji ve Bitki Bilimleri Bölümlerinin yanı sıra Çevre Riski çalışması için Yapay Zeka Doktora Eğitimi Merkezi’nden gelecek.
Cambridge Üniversitesi Koruma Araştırma Enstitüsü Direktörü Profesör David Coomes ise, “Koruma stratejileri, büyük veri kümelerini, uzaktan algılama teknolojilerini ve hesaplama yaklaşımlarını içerecek şekilde giderek genişliyor. Karbon Kredileri Merkezi, bilgisayar bilimcileri ve koruma bilimcilerini yeni bir şekilde bir araya getirecek çığır açan bir girişimdir.” şeklinde merkezin amacını tanımlıyor.
Zooloji Profesörü Andrew Balmford merkez hakkında şu görüşlerini paylaştı: “COP26’da 2030 yılına kadar orman kaybını ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme konusundaki yeni taahhüdün son duyurusu, ormanların karbon yakalamada ve gezegenimizin sağlığında oynadığı önemli rolü gösteriyor. Yeni Merkez, ağaçlandırma projelerini desteklemek için yeni, güvenilir mekanizmalar geliştirmek için önemli araştırmaları desteklemede önemli bir role sahip.”
Merkezin işbirlikçi doğası hakkında konuşan Bilgisayar Bilimi ve Teknolojisi Bölüm Başkanı Profesör Ann Copestake ise görüşlerini şu şekilde iletti: “iklim acil durumunu ve biyolojik çeşitlilikteki krizi ele almak. Cambridge Üniversitesi’nde araştırma gücümüzü çevre bilimi uzmanlığıyla bir araya getirmekten mutluluk duyuyoruz. Bu disiplinler arası işbirliğinden kaynaklanan çalışmanın, dünyanın karşı karşıya olduğu bazı çevresel zorluklara somut çözümler için temel oluşturacağını umuyoruz.”