Enerji güvenliği ve temiz enerjide son gelişmeler Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Enerji Güvenliği, Temiz Enerji & Finansmanın Rolü” başlıklı konferansta ele alındı.

Sabancı Center’da gerçekleştirilen ve Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın açılış konuşması ile başlayan konferansta EBRD Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner ve IEA Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol da birer konuşma yaptı.

Enerji Güvenliği, Temiz Enerji & Finansmanın RolüKonuşmasına, katılımcılara teşekkür eden ve Mart ayında oy birliği ile üçüncü dönem IEA Başkanlığı’na seçilen Dr. Fatih Birol’u kutlayarak başlayan Güler Sabancı, şunları söyledi: “Son dönemde küresel ve bölgesel gelişmeler ile birlikte enerji güvenliği dünya gündeminin en üst sıralarına geldi. Petrol, doğal gaz, diğer yakıtlar, elektrik enerjisi ve temiz enerji teknolojilerinin tedarik zincirlerini kapsayan, çok boyutlu bir enerji güvenliği paradigması ile karşı karşıyayız. Diğer taraftan, iklim güvenliği ve temiz enerji konularında gezegenimizin daha sürdürülebilir geleceğini temin etmek, aynı zamanda sosyal ve ekonomik gelişim hedeflerini desteklemek bakımından önemli adımların da kesintiye uğramaması gereken bir dönemdeyiz.

Sabancı Üniversitesi olarak, enerji ve iklim konularına uzun süredir öncelik veriyoruz. IICEC, 2020’de Türkiye’de bir ilke imza atarak ‘Turkey Energy Outlook’ çalışmasını yayımladı. Sektör paydaşları tarafından sahiplenilen bu çalışma, referans niteliğine ulaştı. Geçen yıl IICEC, ‘Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü’ çalışmasını, yine Türkiye’de bir ilk olarak kamuoyu ile paylaştı. IICEC, bu yıl da ‘Outlook’ serileri perspektifinde, Türkiye’nin en önemli fırsat alanlarından biri olan ‘Yenilenebilir Enerji’ odaklı çalışmalarını sürdürüyor.

EBRD Türkiye Direktörü Tuerkner: “Türkiye, yeşil hidrojen ihracatçısı olabilir”

EBRD Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner
EBRD Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner

Enerji güvenliği ve karbonsuzlaştırma gündemlerinin karşılıklı olarak birbirini destekleyici hale geldiğine dikkat çeken EBRD Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner şunları kaydetti: “Bugün yenilenebilir enerji konusu daha da ikna edici hale gelmiş durumda. Yenilenebilir enerji kapasitesinin arttırılması, doğal gazı ihracat için serbest bırakacak ve daha karmaşık ürünler geliştirmek için yenilenebilir enerjiyi yeşil hidrojene dönüştürmek için bir fırsat yaratacaktır. Bu da sonuç olarak enerji yoğun sektörlerin karbondan arındırılmasına yardımcı olacaktır.

Türkiye, karbondan arındırılması zor sektörlerde net sıfır emisyon elde edilmesine yardımcı olmak ve 2053 net sıfır hedefine ulaşmak için yurt içinde kullanımın yanı sıra uzun vadede yeşil hidrojen ihracatçısı olma potansiyeline sahip. Son on yılda yenilenebilir enerji üretiminde etkileyici bir büyüme görüldü. Türkiye’nin güneş ve rüzgâr enerjisi üretim potansiyeli sayesinde biz bu büyümede ileriye dönük daha da artış göreceğimizi umuyoruz.

Ticaret Bakanlığı’nın ‘Ulusal Yeşil Mutabakat Eylem Planı’ aracılığıyla, Türkiye bir dizi karbon yoğun sektör için karbonsuzlaştırma yol haritaları geliştirme planlarını duyurdu. Şu anda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile, aynı zamanda Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’ndan ilk etkilenecek olan Türk sanayi sektörleri için bir 2053 karbonsuzlaştırma yol haritası üzerinde ortaklaşa çalışıyoruz. Bu sektörler ise, alüminyum, çimento, gübre ve çeliktir.

“KOBİ ve hanelerin de yeşil teknolojileri yatırımına yardım ediyoruz”

Bununla birlikte EBRD Yeşil Şehirler, Banka’nın amiral gemisi programı ve şimdiye kadarki en büyük finansman çerçevesi olup toplam 5 milyar Euro’ya ulaşacak şekilde genişletildi. Ankara, Gaziantep, İstanbul ve İzmir olmak üzere dört şehri, temiz kentsel ulaşımdan belediye kullanımları için yenilenebilir enerji üretimine kadar uzanan yeşil yatırım projelerinin ardından programa katıldı. Ayrıca Yeşil Ekonomi Finansman Programları, GEFF’lerimiz (Yeşil Ekonomi Finansman Kredisi) aracılığıyla, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve ev sahiplerinin yeşil teknolojilere yatırım yapmasına yardımcı oluyoruz.

EBRD’nin Türkiye’deki programları olan TurSEFF (Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı), MidSEFF (Türkiye Orta Ölçekli Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı) ve TuREEFF (Türkiye Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Programı) aracılığıyla Türkiye’deki projelere 2 milyar Euro yatırım yapıldı. EBRD, bu yıl GEFF Türkiye adı altında 500 milyon Euro’luk yeni bir çerçeve de duyurdu ve ilk kredi işlemleri gerçekleşmeye başladı.”

Dr. Birol,: “Bu kriz, enerji dünyası için bir dönüm noktası olabilir”

IEA Başkanı Dr. Fatih Birol
IEA Başkanı Dr. Fatih Birol

Dr. Fatih Birol ise konuşmasında Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi ile dünyanın ilk global enerji krizini yaşamaya başladığını savunarak, şunları söyledi: “Şu anda ilk global enerji krizinin ortasındayız. Bu enerji krizinden kısa bir süre içinde dünyanın çıkması mümkün gözükmüyor. 70’li yıllarda petrol krizleri yaşadık ama o zaman sadece petrol krizi vardı. Şimdi hem petrol hem doğalgaz hem kömür hem elektrik bunların hepsinde ciddi olarak, sorunlarla karşı karşıyayız. O petrol krizine bakarsak, enflasyonda çok ciddi artış oldu. Şimdi onu yavaş yavaş yine görüyoruz. İkincisi; resesyon. Şimdi yavaş yavaş bence oraya doğru gidiyoruz. Ama 70’lerdeki petrol krizi sadece resesyon ve enflasyonun artışına neden olmadı.

Yeni enerji tasarrufu enerji güvenliği ön plana geldi. Bu bir tepkiydi ve bütün otomotiv sektörünü birdenbire değiştirdi. Ülkelerin petrol şoklarına karşı geliştirdiği ikinci tepki de nükleer sanayi oldu. Dünyanın şu anda kullandığı nükleer santrallerin yüzde 40’ı o tarihteki enerji krizine tepki olarak kurulan santrallerdir. Bunu şundan söylüyorum; şimdi krize tabi çok zor günler geçirdik ve bence çok daha zor günler geçireceğiz. Buna da beraberinde 70’lerdeki krizlere olan tepki gibi bir tepki gelecek onu da görüyorum. Buna da biz önderlik ediyoruz. Onun için ben, bu krizin enerji dünyası içinde bir dönüm noktası olabileceğini düşünüyorum.

“Avrupa çok ciddi bir sorunla karşı karşıya kalabilir”

Ortadoğu’daki üretici ülkeler şu anda stoklarında olan petrolü eğer piyasaya sürerlerse, üretimi artırırlarsa bu fiyatlarda bir rahatlama yaratacaktır. Ancak eğer ekonomide ciddi bir zayıflama olmazsa ve petrol üreticisi ülkeler yeni adımlar atmazlarsa, Avrupa çok ciddi bir sorunla karşı karşıya kalabilir. Şu anda Avrupa’daki ülkelerin kullanacakları stoklar gerçekten son derece düşük seviyede. O yüzden biz Avrupa’ya 10 maddelik bir eylem planı hazırladık ve Avrupalı liderlerle paylaştık. Bu planın belli kesimlerini Almanya dahil birçok ülke uyguluyorlar.

Bir diğer kriz daha var o da iklim krizi. Dünyada iklim krizine neden olan emisyonun yüzde 80’i enerji sektöründen geliyor. Bazı ülkelerde, bazı sektörlerde mevcut duruma refleks olarak ciddi bir dalga halinde fosil enerji yatırımlarının da gelebileceğini görüyoruz. Dolayısıyla enerji krizinde alacağımız kararlar, iklim kriziyle mücadelemizi daha da zor duruma sokmaması lazım. Enerji güvenliğini bir anlamda kontrol altına alalım derken, iklim krizini daha da kötü hale getirmemek gerekiyor.

“Temiz enerji yatırımı 2022’de yüzde 12 artacak”

2022 yılında ilk defa temiz enerji yatırımında yüzde 12’ye varan ciddi bir büyüme görüyoruz. Bunun yanında elektrikli arabalarla ilgili güzel haberler geliyor. 2019 yılında dünyada satılan her yüz arabadan 2 tanesi elektrikli arabaydı. Bu sene bizim beklentimiz her yüz arabadan 15’inin elektrikli araba olacağı şeklinde. Yani yüzde 2’den yüzde 15’e bir pay artışı.”

Nükleer enerjiye yönelik talep artışı ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan Dr. Fatih Birol, nükleer enerjiye yönelik son dönemde bir geri dönüşün olduğunu vurgulayarak, “Belçika, Almanya ve Japonya hükümetlerine nükleeri tekrardan gündeme almayı düşünmelerini önerdik. Çünkü şartlar onu gerektiriyor” dedi.

Panelde, iklim ve enerjideki son gelişmeler değerlendirildi

Konuşmaların ardından Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Oğuz Afacan moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele geçildi. Panelde, TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, Borusan Holding Grup CEO’su Erkan Kafadar, ING Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Semra Kuran ve SHELL Avrupa & Sahraaltı Afrika Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Rob Sherwin “Enerji Güvenliği, Temiz Enerji & Finansmanın Rolü” konusunda birer konuşma yaptılar.

TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç: “Yılda yaklaşık 16 milyon ton karbon azaltımına katkı sağlıyoruz”

TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç
TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç

2002 yılından bu yana Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında gerçekleştirilen projeleri desteklemeyi sürdürdüklerini belirten TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, şunları söyledi: “Kaynak ayırdığımız hidroelektrik santralleri, güneş, rüzgâr, biyokütle ve jeotermal enerji santralleri gibi enerji projeleri, Türkiye’nin toplam kurulu yenilenebilir enerji gücünün yüzde 15’ini temsil ediyor. TSKB olarak, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine sağladığımız finansman ile yıllık yaklaşık 16 milyon ton CO2 salınımı azaltımına katkı sağlıyoruz.

Türkiye’nin önemli düzeyde sahip olduğu yenilenebilir enerji potansiyelini hayata geçirebilmesi için yatırım kredilerinin yanı sıra, yeşil tahvil, halka arzlar ve yeni finansman yöntemleri ile sektörün gelişiminin desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu yüzden de TSKB olarak, Türkiye’nin enerji politikası kapsamında gerek yeni tesis yatırımları gerek hibrit ve kapasite artışları yoluyla gerçekleştirilecek yenilenebilir enerji yatırımlarına tüm iş kollarımızla desteğimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Fon kaynaklarımızı, finansman modellerimizi ve danışmanlık hizmetlerimizi özellikle ESG odaklı yeni açılımlarla zenginleştirme gayreti içindeyiz. 2030’a kadar 8 milyar ABD doları SKA bağlantılı finansman hedefimiz bulunuyor. Bu kredilerin oranını 2021-2025 yılları arasında yüzde 90 seviyesinde korumayı hedefliyoruz.”

Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar: “Enerji krizi yeşil enerjiye dönüşümü hızlandırdı”

Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar
Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar

Küresel iklim değişikliği ve enerji krizinin dünya çapında yeşil enerjiye ve yeşil ekonomiye dönüşümü hızlandırdığını savunan Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar şunları kaydetti: “Enerji arz güvenliğinin sağlanması ve yenilenebilir enerji odaklı arza yönelik yatırım yapılması, bu dönüşümün ana aksında yer alıyor. Ekonomik kalkınma ile eşgüdümlü planlanan enerji politikaları, daha öngörülebilir bir pazar ve öngörülebilir serbest bir piyasa bu dönüşüm için büyük önem taşıyor.

Bu çerçevede netleştirilecek strateji kapsamında gerekli bağlantı kapasitesi için altyapıların, artırılacak sistem esnekliği ile birlikte oluşturulması daha fazla yenilenebilir enerji kapasitesinin şebekeye entegrasyonununu sağlayacak. İzin süreçlerinin kolaylaştırılması ve uygun finansman koşullarına erişim için düzenlemelerin geliştirilmesi, yatırım ortamının iyileştirilmesinde önemli adımları oluşturacak. 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi dahilinde İklim Kanunu’nu yayınlanması, Yeşil Mutabakat Eylem Planı çalışmalarının tamamlanması, bu bütünlük içerisinde Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) kurulması bu dönüşüm sürecini hızlandıracağına inanıyorum. Tüm bu süreçleri yürütecek insan kaynağımızın ve tedarikçi ekosistemimizin geliştirilmesi de bu dönüşümün olmazsa olmaz bir parçası.”

ING Türkiye YK Üyesi Semra Kuran: “Yenilenebilir enerji için finans sektörü gerekli adımları atmaya başladı”

ING Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Semra Kuran
ING Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Semra Kuran

ING Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Semra Kuran, enerji sektörünün iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir bir ekonomi için en önemli araçlardan biri olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Yenilenebilir enerji açısından finans sektöründeki kurumların gerekli adımları atmaya başladığını görüyoruz. Yola erken çıkanlardan biri olarak ING Grubu olarak biz de 2025 yılı sonuna kadar yenilenebilir enerjinin yeni finansmanını % 50 oranında artırmayı hedeflediğimizi açıkladık. ING Türkiye olarak da uluslararası deneyimimizi ülkemize aktarmaya, ürün yelpazemizi genişletmeye ve sürdürülebilir bir dünya hedefinde çalışmaya devam edeceğiz.”

Shell Başkan Yardımcısı Rob Sherwin: “Ukrayna’daki savaş enerji arzının çeşitlendirilmesinin önemini gösterdi”

SHELL Avrupa & Sahraaltı Afrika Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Rob Sherwin
SHELL Avrupa & Sahraaltı Afrika Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Rob Sherwin

SHELL Avrupa & Sahraaltı Afrika Kurumsal İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Rob Sherwin, Ukrayna’daki savaşın enerji arzının çeşitlendirilmesinin önemini gösterdiğini savunarak, “Dünyanın daha fazla ve daha temiz enerjiye ihtiyacı devam ediyor. Bu nedenle, Shell olarak, müşterilerimizin karbondan arınmalarına yardımcı olması amacı ve bilinciyle ortaya koyduğumuz ‘İlerlemeye Güç Katma- Powering Progress’ stratejisi değişmeden devam ediyor.

Bunun ötesinde birçok hükümetin ithal fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için yenilenebilir enerjiyi desteklemesi gibi ortaya konulan teşvikler bu yönde attığımız adımları hızlandıracaktır. Ancak net sıfır karbon emisyonlu bir dünyaya doğru ilerlerken özellikle karbondan arındırılması en zor sektörlerin devamlılığı için tüm senaryolarda petrol ve gazın hayati rolü devam ediyor.”

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.