Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SKH) yönelik son güncellemeler, küresel hedeflere ulaşma yolunda yapılan ilerlemeleri ve önümüzdeki dönemdeki öncelikleri vurguluyor.
Sürdürülebilir kalkınma, gezegenimizin karşı karşıya olduğu en acil sorunlardan bazılarıyla mücadele etmek için küresel bir çaba gerektirir. Birleşmiş Milletler’in son raporları ve ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer’in değerlendirmeleri, bu hedeflere ulaşmada özel sektörün rolünün önemini ve hükümet politikalarındaki değişikliklerin kritik önemini ortaya koyuyor.
Sürdürülebilir kalkınma amaçlarının özel sektördeki yansımaları
Mete İmer, özel sektörün sürdürülebilir kalkınma amaçlarına (SKA) ulaşılması için öngörülen 2030 yılına kadar daha fazla iş birliği ve ivme kazandırılması gerektiğini belirtiyor. İmer, özel sektörün bu amaçlara ulaşmada kritik bir rol oynadığını, ancak eylemlerin yeterli olmadığını ve daha iddialı adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.
Teknoloji ve veri analitiği ile ölçümleme
Son yıllarda, teknoloji ve veri analitiğindeki ilerlemeler sayesinde, özel sektörün SKA’lara olan etkisinin ölçümlemesi konusunda yeni yöntemler keşfediliyor. Accenture’ın belirttiği gibi, ESG Book, Impaakt ve Util gibi veri sağlayıcılarının öncülük ettiği bu yeni araçlar, şirketlerin SKA’lar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini daha iyi anlamalarını ve bu bilgilere dayalı olarak 10 ana yol gibi somut eylem planları geliştirmelerini sağlıyor.
Küresel ve yerel çabaların birleştirilmesi
2024’ün ikinci yarısında BM’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, iklim değişikliğiyle mücadele, dijital inovasyonun teşviki ve cinsiyet eşitliği gibi alanlarda önemli adımlar atılması planlanıyor.
Asya-Pasifik bölgesinde, sürdürülebilir kalkınma için dijital inovasyonun kullanımı üzerinde odaklanılıyor. Bölge, sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırabilecek büyük bir dijital yenilik merkezi olarak tanımlanıyor. Ancak, bu potansiyelin tam anlamıyla kullanılabilmesi için bölgesel dijital işbirliğinin harekete geçirilmesi gerekiyor. Ayrıca, devletlerin ömür boyu dijital öğrenme ve talep edilen niteliklere sahip dijital beceriler konusuna odaklanması önem taşıyor.
Afrika’da, yüksek bütünlüklü karbon pazarları geliştirilerek kaliteli karbon kredisi üretimi teşvik edilmeli. Aynı zamanda, mavi karbonun önemli bir potansiyeli olduğu ve 2030’a kadar yaklaşık 100 milyon ton mavi karbonu güvence altına alabilecek Büyük Mavi Duvar Girişimi’nin büyük bir potansiyele sahip olduğu vurgulanıyor.
Cinsiyet eşitliği için yeterli bütçe tahsis edilmemesi sorunu hala devam ediyor. Kadınların dijital alanda liderlik etmesi ve istihdam edilmesi için gereken adımların atılması gerekiyor. Bu bağlamda, dijital cinsiyet açığını kapatmanın ve kapsayıcı bir dijital dönüşüm için finansmanı değerlendirmenin önemli olduğu belirtiliyor.
Toplumsal Kalkınma Komisyonu, yoksulluğu ortadan kaldırmak, eşitsizlikle mücadele etmek ve SKH’nin uygulanmasını hızlandırmak için çözümler bulmanın önemini vurguluyor. Özellikle, alt-Saharan Afrika’ya odaklanarak, bölgenin iklim değişikliğinin etkilerine karşı son derece savunmasız olduğu ve kırsal kalkınma ile tarıma destek sağlanmasının yoksulluğun azaltılması için kritik olduğu belirtiliyor.
Son olarak, Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (BASK) bölgesel ve yerel ortaklarla işbirliği yaparak, çatışmaların anlık ve uzun vadeli sonuçlarını ele alıyor. Bölgede barışın ekonomik refah ve sosyal güçlenme için kritik olduğunu vurguluyor.
Hükümet politikalarındaki rol
Raporda belirtildiği üzere, hükümet politikalarındaki değişikliklerin, SKA’lara yönelik özel sektör katkılarını artırma konusunda kritik öneme sahip olduğu vurgulanıyor. İşletmelerin, politika yapıcılarla daha yakın çalışması ve sürdürülebilirlikle ilgili politikaların uygulanması için etkileşimde bulunması gerekiyor.
ÇEVKO Vakfı’nın sürdürülebilirlik çabaları
ÇEVKO Vakfı, Türkiye’de sürdürülebilir bir geri kazanım sisteminin kurulup geliştirilmesine öncülük ediyor. Vakıf, döngüsel ekonomiye geçiş ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi konularda toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyor. Mete İmer’in sözleriyle, “ÇEVKO Vakfı olarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada öncü bir rol üstlenmeye ve özel sektörle iş birliği içinde olmaya devam edeceğiz.”
ÇEVKO Vakfı’nın Genel Sekreteri Mete İmer, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi ve Accenture tarafından yayımlanan ‘Özel Sektörün Gözünden SKA Değerlendirmesi’ raporu hakkında şunları söyledi: “Özel sektörün SKA’lar üzerindeki etkisini küresel ölçekte ilk kez ölçümleyen bu rapor, yenilikçi veri kaynaklarına dayanıyor. İki bölümden oluşan raporun ilk bölümünde, 17 SKA için etki analizinin yeni ölçümlerini, ESG raporlaması, ekonomik etki değerlendirmeleri ve 2.800’den fazla iş liderinin katıldığı bir anketle birleştirerek, özel sektörün şimdiye kadar SKA’lara nasıl katkıda bulunduğuna dair kapsamlı bir bakış veriliyor. 2030’a yönelik bir eylem planının ana hatlarını çizen ikinci bölümde ise, iş liderlerine büyük bir etki yaratmak için pratik bir çerçeve ve kamu otoritelerine SKA eylemini hızlandırabilecek bir dizi kamu politikası hakkında öneriler sunuluyor. ‘Özel Sektörün Gözünden SKA Değerlendirmesi’ raporu, SKA’lara ulaşılması için öngörülen 2030 yılına az bir süre kalmışken daha fazla iş birliği ve daha yüksek ivme gerektiğini gösteriyor.” Sanda Ojiambo, raporun ön sözünde dünyanın, 2030’da 2015’te kararlaştırılan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA’lar) ulaşmak için planlandığı gibi ilerlemediği saptamasında bulunuyor. Kritik bir anda olduğumuzu ve sürdürülebilir kalkınmayı tekrar rayına oturtmak için dünyanın rotasını değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Ojiambo, raporun özel sektörün gelecek için bir vizyon olarak SKA’ları benimsemeyi sürdürdüğünü, ancak kalan sürede SKA’lara ulaşma yeteneğimize olan güvenin yitirildiğinin ortaya çıktığını ifade ediyor. Özel sektörün eylemlerini, büyük bir etkiye sahip olabileceği yerlere odaklamasının önemine dikkat çeken Ojiambo, geleceğe yönelik değişimin ancak özel, kamu ve kar amacı gütmeyen kuruluşlardan tüm paydaşların net bir planla birlikte ve daha yakın çalışmasıyla mümkün olduğuna inanıyor. Sanda Ojiambo, iş dünyası liderlerinin kamu sektöründen ve tedarik zincirlerinden paydaşları daha iddialı olmaya, politika ve ortaklıklar yoluyla değişimi gerçekleştirmeye çağırdığını belirterek, 2030’a az zaman kaldığı ve risklerin yüksek olduğu konusunda uyarıda bulunuyor; daha hızlı ilerleme için özel sektörün cesur ve iddialı adımlar atmasının zamanının geldiğini vurguluyor.
BM’nin sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşma yolunda, özel sektör ve hükümetlerin iş birliğiyle atılacak adımlar büyük önem taşıyor. ÇEVKO Vakfı ve diğer paydaşların çabaları, bu sürecin hızlandırılmasına katkı sağlayabilir. Sürdürülebilir bir gelecek için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Teknoloji ve veri analitiğindeki ilerlemeler, bu süreçte özel sektörün etkisini daha iyi anlamamıza ve hedeflere ulaşmak için gerekli adımları atabilmemize olanak tanıyor.
BM ve Accenture tarafından hazırlanan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Değerlendirme Raporu 2023