UNEP raporuna göre, 2050’ye kadar soğutma kaynaklı emisyonların yüzde 64 oranında azalma olasılığı öngörülüyor. Sürdürülebilir soğutma sistemleri ile 3 milyar insanın aşırı sıcaklardan korunup, 43 trilyon dolarlık ekonomik fayda sağlanması bekleniyor.
Belém, 11 Kasım 2025 – Küresel ısınmayla artan sıcaklık dalgaları, elektrik şebekelerini zorluyor ve enerji talebini hızla yukarı çekiyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) yeni raporu, sürdürülebilir soğutmanın bu krize karşı hem çevresel hem ekonomik çözümler ortaya koyduğunu vurguluyor.
Artan sıcaklık dalgaları, özellikle yaşlılar, düşük gelirli topluluklar ve tarım işçileri için ölümcül riskler oluşturuyor.

Sürdürülebilir soğutma yolu
COP30 kapsamında Brezilya’nın Belém kentinde açıklanan Global Cooling Watch 2025 raporu, mevcut gidişatın sürmesi halinde soğutma emisyonlarının 2050’ye kadar üç kat artacağını ortaya koyuyor. Bu artış, sera gazı salımlarını 2022 seviyelerinin neredeyse iki katına çıkararak 7,2 milyar ton CO₂ eşdeğerine ulaşmasına neden olabilir.
Raporun öne çıkardığı Sürdürülebilir Soğutma Yolu (Sustainable Cooling Pathway), bu soğutma emisyonlarını yüzde 64 oranında azaltarak 2050’de 2,6 milyar ton CO₂e’ye indiriyor. Enerji sektöründeki hızlı karbonsuzlaşma ise bu düşüşü yüzde 97’ye kadar derinleştirebiliyor.
Bu tablo, iklim politikalarının yalnızca enerji verimliliğiyle sınırlı olmadığını gösteriyor. UNEP’in “insan merkezli iklim dayanıklılığı” olarak tanımladığı yaklaşım, en savunmasız toplulukları koruyan, adil ve kapsayıcı çözümlere öncelik veriyor.
UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, “Artık soğutmaya erişim, su, enerji ve sanitasyon kadar temel bir altyapı hizmeti olarak ele alınıyor. Ancak bu krizi klima kullanımını artırarak çözemeyiz. Sürdürülebilir soğutma politikalarıyla insanları, gıda zincirlerini ve ekonomileri koruyabiliriz” dedi.
Bu eğilim, enerji sistemleri üzerindeki baskıyı da azaltarak küresel iklim hedeflerine katkı sağlıyor.

Pasif ve düşük enerjili çözümler
UNEP verileri, küresel soğutma emisyonlarını azaltmak için pasif soğutma stratejileri ile düşük enerjili veya hibrit sistemlerin (örneğin vantilatör-klima kombinasyonları) yaygınlaşmasını öne çıkarıyor. Bu yaklaşımlar, binaların tasarımından kent planlamasına kadar birçok alanda uygulanıyor. Bu bütüncül yaklaşım, teknolojiden öte planlama kültüründe köklü bir değişim gerektiriyor. Çevreyle uyumlu soğutma sistemleri, aynı zamanda hidroflorokarbon (HFC) gazlarının aşamalı azaltımını öngören Kigali Değişikliği’nin hızlandırılmasını, yüksek verimli cihazların hızla benimsenmesini ve doğa temelli çözümlerin teşvik edilmesini kapsıyor.
Emisyon azaltımının üçte ikisi, bu pasif ve düşük enerjili çözümlerden geliyor. Bu da konunun yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda tasarım ve politika bütünlüğüyle de ilgili olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre bu çözümler, 2050’ye kadar 3 milyar kişiye güvenli soğutma erişimi sağlıyor; 17 trilyon dolar enerji, 26 trilyon dolar altyapı maliyetini önlüyor.
Beat the Heat: Küresel mücadele
Bu yaklaşımın küresel ölçekte yaygınlaşması için UNEP, yerel yönetimlerle iş birliği içinde somut adımlar atıyor.
Brezilya COP30 başkanlığı ve UNEP Cool Coalition iş birliğiyle yürütülen Beat the Heat (Aşırı Sıcağa Karşı Birlikte) girişimi, bu sürecin merkezinde öne çıkıyor. Bugüne kadar Rio de Janeiro’dan Nairobi’ye kadar 185 şehir ve 72 ülke, bu küresel soğutma taahhüdüne katıldı.
COP30 Başkan Adayı Büyükelçi André Corrêa do Lago, “Beat the Heat, insanların bir araya gelerek ortak anlayışla çalışması gerektiğini gösteren bir girişim. İklim dayanıklılığı, toplumun tamamını kapsayan bir çaba haline gelmeli” dedi.

Eşitsiz ilerleme ve politika açığı
UNEP verilerine göre şu ana kadar 72 ülke, soğutma emisyonlarını 2050’ye kadar yüzde 68 azaltma sözü verdi. Ancak yalnızca 54 ülke, pasif soğutma standartlarını, enerji verimliliği gereksinimlerini ve soğutucu gaz dönüşümünü aynı anda içeren kapsamlı politika setine sahip.
Bu açığın en büyük olduğu bölgeler Afrika ve Asya-Pasifik. Bu bölgeler aynı zamanda küresel sürdürülebilir soğutma ihtiyacının en hızlı artacağı alanlar.
Raporda hükümetlere yönelik çeşitli öneriler öne çıkıyor:
- Aşırı sıcaklara karşı yalnızca acil önlem değil, çok katmanlı yönetişim modeli geliştirmek
- Soğutmayı kamusal bir hak olarak tanımak
- Kent tasarımıyla uyumlu doğa temelli çözümleri yaygınlaştırmak
Türkiye’nin soğutma dönüşümündeki rolü
Bu küresel çerçeve, Türkiye gibi sıcaklık artışına karşı kırılgan bölgeler için de önemli dersler içeriyor.
Türkiye’nin hızla kentleşen yapısı, konutlarda ve ticari alanlarda artan soğutma emisyonlarını azaltma ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bu nedenle pasif soğutma tekniklerinin mimari standartlara entegre edilmesi, güneş kontrolü ve doğal havalandırma çözümlerinin yaygınlaşması kritik önem taşıyor.
Yerli üretim verimli sürdürülebilir soğutma teknolojileri ve yeşil bina uygulamaları, hem enerji verimliliği hem de ekonomik dayanıklılık açısından ülkeye güçlü bir fırsat sunuyor. Türkiye’nin enerji verimliliği politikaları ve YEKA yatırımları bu dönüşümü destekliyor.

Sürdürülebilir soğutma, iklim hedeflerinin anahtarı
UNEP’in raporu, küresel ısınma karşısında “soğutma krizinin” artık göz ardı edilemeyeceğini belirtiyor. Ancak çözüm, fosil yakıtla çalışan klimaların çoğalmasında değil; doğal iklimlendirme, enerji verimliliği ve kentlerin yeşil dönüşümünde yatıyor.
Sürdürülebilir soğutma politikaları yalnızca sıcaklık artışıyla değil; aynı zamanda eşitsizlik, sağlık ve iklim dayanıklılığı ile de mücadele ediyor. 2050’ye giden yolda, sürdürülebilir soğutmayı yaygınlaştırmak artık iklim hedeflerine ulaşmanın temel koşulu haline geliyor.
Her ülke, kendi koşullarına uygun sürdürülebilir soğutma stratejileri geliştirerek bu dönüşüme katkı sağlayabilir.
Gezegenin ısındığı bu yüzyılda, serin kalmak artık bir ayrıcalık değil; sürdürülebilir yaşamın temel göstergesi.
İlgili Makaleler
- COP30 Belém: Fosil geçişi ve uyum finansmanı
- Kentsel Isı Adası Etkisi: Nedenleri ve Azaltma Stratejileri
- Aşırı sıcaklarla mücadelede küresel ve yerel stratejiler
- UNEP raporu: Küresel iklim finansmanı açığı büyüyor
- Park halindeki araçlar ve renk farkının kentsel ısı adası etkisi
- Yapay zeka ile geliştirilen boya binaları 20°C serinletiyor
- Dünyada aşırı sıcaklar elektrik şebekelerini zorluyor

















