Mercedes’in sahibi olduğu YASA, 12.7 kg’lık axial-flux motoruyla tekerlek başına 1.000 hp sınırını aşarak güç yoğunluğunda dünya rekoruna ulaştı. Yeni in-wheel mimari, elektrikli araçlarda 500 kg’a varan ağırlık azaltımı ve fren disklerinin küçülmesi gibi köklü dönüşümler getirme potansiyeli taşıyor.
Hızlı bakış
- YASA, 12.7 kg ağırlığındaki axial-flux motoruyla tekerlek başına 1.000 hp’nin üzerine çıkarak güç yoğunluğunda dünya rekoru kırıyor.
- Yeni in-wheel mimari, diferansiyel ve şaftı devre dışı bırakarak elektrikli araçlarda 200 ila 500 kg arasında ağırlık azaltımı sağlayabiliyor.
- Geliştirilen dual inverter, 100 kW/kg seviyesine ulaşarak motorla birlikte kompakt ve yüksek verimli bir güç aktarma sistemi oluşturuyor.
- YASA, Mercedes-Benz’in iştiraki olarak Ferrari ve Lamborghini gibi markalara da motor tedarik ediyor ve bu teknoloji özellikle hiperperformans EV’ler için hedefleniyor.
- Mass-neutral tasarım yaklaşımı, yıllardır in-wheel motorların önündeki en büyük engel olan yaylanmayan kütle sorununu dengeleyerek seri üretim için yeni bir kapı aralıyor.
Rekor kıran güç yoğunluğu: 12.7 kg’dan 1.005 hp
İngiltere merkezli elektrik motoru üreticisi YASA, 12.7 kg ağırlığındaki yeni axial-flux motoruyla 59 kW/kg güç yoğunluğuna ulaştığını açıkladı. Bu değer, günümüzde kullanılan tüm elektrikli motorlardan daha yüksek bir performansa işaret ediyor ve tekerlek başına 1.000 beygirin üzerini mümkün kılıyor.

Karşılaştırma yapmak gerekirse:
- Koenigsegg Dark Matter: 39 kg → 789 hp
- YASA prototipi: 12.7 kg → 1.006 hp
Bu fark, yalnızca performansı artırmakla kalmıyor; aynı zamanda elektrikli araç mimarisinin hafifletilmesini, sadeleştirilmesini ve yeniden düşünülmesini mümkün kılıyor.
Yeni inverter ile tam entegre in-wheel güç paketi
Motorla birlikte geliştirilen 15 kg’lık yeni dual inverter, 100 kW/kg seviyesine çıkarak sektör ortalamasının iki katına ulaşıyor. Motor ile bir araya geldiğinde tekerlek içinde çalışan tam bir entegre elektrikli güç aktarma sistemi (powertrain) oluşturuyor.
Bu mimari ile birlikte:
- Diferansiyel ve tahrik şaftı tamamen ortadan kalkabiliyor,
- Güçlü rejeneratif frenleme sayesinde arka fren diskleri küçültülebiliyor veya devre dışı kalabiliyor,
- Enerji geri kazanımı belirgin şekilde artıyor,
- Araç üreticileri için paketleme ve aerodinamik tasarımda büyük esneklik sağlanıyor.
Elektrikli araçlarda 200–500 kg ağırlık azaltımı mümkün

YASA’ya göre bu sistem mevcut EV platformlarına uygulandığında yaklaşık 200 kg hafifleme, tamamen bu mimariye göre tasarlanmış araçlarda ise 500 kg’a varan toplam ağırlık tasarrufu sağlanabiliyor. Bu, daha küçük batarya ile benzer menzil elde edilmesi, hızlanma performansının artması ve genel verimliliğin belirgin şekilde yükselmesi anlamına geliyor.
YASA’nın tarihçesi ve Mercedes bağlantısı
Axial-flux motor teknolojisinde dünyanın en ileri şirketlerinden biri olan YASA, 2021 yılında Mercedes-Benz tarafından tamamen satın alındı. Şirket; Ferrari SF90, Lamborghini Revuelto ve Temerario gibi ultra yüksek performanslı modellerin motor tedarikçisi olarak da biliniyor.
Yeni geliştirilen in-wheel mimari, Mercedes-AMG’nin gelecekteki yüksek performanslı elektrikli süper otomobilleri için kritik bir yapı taşı olarak görülüyor.
In-wheel motorların kronik sorunları çözülüyor mu?

Tekerlek içine yerleştirilen motorlar uzun süredir otomotiv sektöründe tartışılıyor; ancak yaylanmayan kütle, ısınma, dayanıklılık ve NVH (gürültü-titreşim) sorunları nedeniyle yaygınlaşamadı. YASA, geliştirdiği “mass-neutral” tasarım sayesinde fren disklerini küçülterek eklenen motor ağırlığını dengelediğini ve bu engellerin çoğunu aşabildiğini öne sürüyor.
Bu yaklaşım, in-wheel sistemlerin ilk kez gerçek bir seri üretim potansiyeline sahip olabileceğini gösteriyor.
İlk uygulama hiperperformans EV’lerde bekleniyor
Teknolojinin ilk olarak 2026–2029 döneminde hypercar segmentinde (AMG, Ferrari, Lamborghini, Rimac) kullanılması bekleniyor. 2030 sonrasında premium EV’lere, 2032 ve sonrasında ise tamamen yeni platformlara yayılması öngörülüyor.
Bu teknoloji hakkında ne düşünüyorsunuz?
YASA’nın tekerlek içi motor yaklaşımının elektrikli araçların tasarımını ve performansını nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz? Seri üretime geçerse, bugünkü EV mimarisinin kökten değişeceğine inanıyor musunuz? Görüşlerinizi ve sorularınızı aşağıdaki yorumlarda paylaşın. Tartışmayı birlikte şekillendirelim.
İlgili Haberler
- Koenigsegg Dark Matter: 800 beygirlik elektrik motoru
- Değişen manyetik alan motorları: Geleceğin elektrikli motor teknolojisi
- Togg T10X ve T10F 4More: Çift motorlu seriler Türkiye’de satışta
- Honda WN7: Markanın ilk elektrikli motosikleti tanıtıldı
- Elektrikli araçlar dayanıklılıkta geleneksel rakiplerine yetişti

















