Anadolu Üniversitesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cengiz Türe, bugünkü haliyle kentlerin, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerini telafi edemediğini ve hala büyük karbon ayak izi ürettiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Cengiz Türe, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliğince “Kentsel Karbon Ayak İzi Envanterlerinin Hazırlanması” konusunda 4-6 Ekim arasında İstanbul’da düzenlenecek toplantıda 67 belediyeye iklim değişikliğiyle mücadele eğitim verecek.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Avrupa Ulusal Sağlıklı Şehirler Ağı’na bağlı olan Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’ne üye 15’i büyükşehir 67 belediyeden başkanlar, meclis üyeleri ve temsilciler, İstanbul’da Pendik Belediyesinin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek “Kentsel Karbon Ayak İzi Envanterlerinin Hazırlanması” konulu toplantıya katılacak.
Prof. Dr. Türe, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in “İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Finans Sektörü” temasıyla düzenlenen 5. Sürdürülebilir Finans Forumu’nda “Karbon salımına ilave vergi gerekli” açıklamasının ardından eğitimin gerçekleşmesinin toplantının önemini daha da artırdığını söyledi.
HALA BÜYÜK KARBON AYAK İZİ ÜRETİYOR
Düşük kentsel karbon ekonomisine geçişin en önemli aşamasının kentsel karbon ayak izini ortaya koymaya yönelik envanter ve analiz çalışmalarının oluşturduğunu vurgulayan Türe, şu değerlendirmede bulundu: “Dünya Bankası da 2010 yılında yaptığı bir açıklamayla, kentler için iklim değişikliği konusunu acil gündem maddesi olarak ilan etmiştir. Günümüzdeki yeni kent tasarımlarının en önemli kriteri ‘düşük karbon ekonomisine’ sahip bir kent oluşturmaktadır. Bugünkü haliyle kentler, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerini telafi edemiyor ve hala büyük karbon ayak izi üretiyor.”
Enerji tüketiminin yüzde 75’inden ve küresel sera gazı salımlarının yüzde 80’inden kentlerin sorumlu olduğunu dile getiren Türe, sorunun başta belediyelerin kentlerde yapacakları çalışmalarla şehirlerdeki sera gazı salımlarının kontrol altına alınarak atmosferdeki yoğunluklarının kademeli olarak azaltılmasına bağlı olduğunu belirtti.
Türe, “Bunun için öncelikle kentin sınırları içindeki karbon stokunu ve gelecekteki karbon tutulum potansiyelini tahmin etmek gerekiyor. Daha sonra belirlenecek uygun hedefler ve ulaşılabilir mekanizmalar yoluyla etkin bir sürdürülebilir enerji ve karbon yönetim modeli oluşturulmalıdır” diye konuştu.