Kurşun kirliliği, insan sağlığı ve çevreyi tehdit eden küresel bir sorun, günlük yaşamda kullanılan birçok üründe bulunarak ekosistemleri, tarımsal verimliliği ve insan sağlığını olumsuz etkiliyor.
Kurşun, çok çeşitli gündelik ürünlerde bulunarak insan sağlığına ve çevreye zarar veriyor. Her yıl 1,5 milyondan fazla ölüme yol açan bu ağır metal, özellikle çocuklarda gelişimsel bozukluklara neden oluyor. Kurşunun hava, su ve toprak yoluyla yayılması, tarımsal verimliliği düşürerek ekosistemleri tehdit ediyor. Dünya genelinde hükumetler ve uluslararası kuruluşlar, kurşunsuz alternatifleri teşvik etmek ve düzenleyici politikaları güçlendirmek için adımlar atıyor. Ancak, bu küresel sorunun tamamen ortadan kaldırılabilmesi için daha kapsamlı ve etkili önlemler alınması gerekiyor.
Kurşun, hayatımızın her alanında
Kurşun, boyalar, baharatlar, mutfak eşyaları ve piller gibi günlük hayatta kullanılan pek çok üründe bulunabiliyor.Kurşun insan vücuduna, havadaki kurşun partiküllerinin solunum yoluyla alınması, eskimiş su borularındaki kurşunun içme suyuna karışması veya kontamine gıdaların tüketilmesi yoluyla geçiyor. Ayrıca, toprakta biriken kurşun, tarım ürünlerine geçerek gıda zinciri yoluyla insanlara kadar ulaşabiliyor. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde kurşun maruziyeti daha büyük bir halk sağlığı sorunu oluşturuyor. Kurşunun çevreye yayılması hava, su ve toprak yoluyla tarımsal verimliliği düşürüyor ve ekosistemleri tehdit ediyor.
Kurşun içeren boyalar hala risk oluşturuyor
Kurşun, boyalara parlaklık ve dayanıklılık kazandırdığı için yaygın olarak kullanılıyor. Ancak, özellikle çocukların temas ettiği oyuncaklar, kırtasiye malzemeleri, tekstil ürünleri ve mobilyalarda kurşun içeren boyaların kullanımı ciddi sağlık riskleri taşıyor. Bugün, dünya genelinde 48 ülkede kurşunlu boyalara karşı yasal düzenlemeler mevcut. Küresel Kurşun Boyayı Ortadan Kaldırma İttifakı, bu sayının artması için çalışmalar yürütüyor.
Baharatlardaki kurşun tehlikesi
Bazı satıcılar, baharatları daha canlı göstermek için kurşun kromat ekleyebiliyor. Özellikle zerdeçal gibi baharatlarda zaman zaman tespit edilen yüksek kurşun oranları, halk sağlığı açısından büyük bir tehlike oluşturuyor. FAO (Gıda ve Tarım Örgütü – Food and Agriculture Organization) ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü – World Health Organization) tarafından belirlenen gıda güvenliği kuralları, ülkelerin bu alandaki düzenlemelerini şekillendirmek için rehber niteliği taşıyor. Daha sıkı denetimler ve halkın bilinçlendirilmesi, baharatlardaki kurşun kirliliğini azaltabilir.
Mutfak eşyalarında kurşun riski
Alüminyum tencere ve çaydanlıklar, düşük kalite kontrol nedeniyle kurşun içerebiliyor ve gıdalara geçerek insan sağlığını tehdit edebiliyor. Ayrıca, bazı seramik tabaklar suya dayanıklılık kazandırmak için kurşun bazlı sırlama ile kaplanıyor. Kurşun maruziyetinin önlenmesi için mutfak eşyalarının üretiminde daha sıkı testler yapılmalı ve paslanmaz çelik gibi güvenli alternatifler teşvik edilmeli.
Akülerde kurşun kullanımı ve çevresel etkileri
Kurşunlu aküler, otomobillerden yenilenebilir enerji sistemlerine kadar geniş bir kullanım alanına sahip. Ancak, yanlış geri dönüşüm uygulamaları ve uygun olmayan atık yönetimi nedeniyle kurşun salınımı ciddi bir tehdit oluşturuyor. Düşük gelirli ülkelerde, kurşun geri dönüşüm süreçlerinde yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması, işçileri ve çevrede yaşayanları risk altına sokuyor. Kurşun maruziyetini azaltmak için daha güvenli geri dönüşüm tesislerine yatırım yapılmalı ve sürdürülebilir batarya alternatifleri desteklenmeli.
Kimyasal yönetimi için küresel çerçeve
Kimyasalların güvenli yönetimi, insan sağlığı ve çevreyi korumanın temel taşlarından biri. Ancak, pek çok ülkede yasal düzenlemelerin yetersizliği ve denetim eksikliği, etkili yönetimi zorlaştırmakta. Bazı gelişmekte olan ülkelerde kimyasal atık yönetimi konusunda ciddi altyapı eksiklikleri yaşanırken, sanayileşmiş ülkelerde dahi belirli kimyasalların uzun vadeli etkilerine dair daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmakta.
Avrupa Birliği REACH Yönetmeliği (Registration, Evaluation, Authorisation and Restriction of Chemicals – Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması) ile zararlı kimyasalların denetimini sıkılaştırırken, İsveç ve Almanya gibi ülkeler kimyasal atıkların geri dönüşümü ve güvenli imhası konusunda öncü uygulamalar geliştirdi. Japonya ise endüstriyel kimyasalların kullanımını sıkı denetim mekanizmalarıyla kontrol ederek halk sağlığını koruma konusunda başarılı örnekler sunmakta.
2023’te kabul edilen Kimyasallar Hakkında Küresel Çerçeve (Global Framework on Chemicals), zararlı kimyasalların yasa dışı ticaretini engellemeyi ve daha güvenli kimyasal ürünlerin tasarımını teşvik etmeyi amaçlıyor. Kurşun kirliliğinin önlenmesi için uluslararası işbirliği ve yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Kurşunsuz bir gelecek için, hükumetler, özel sektör ve uluslararası kuruluşların bir araya gelerek etkili çözümler üretmesi gerekiyor.
İlgili Makaleler
- Türkiye’nin hava kirliliği limiti DSÖ sınır değerlerinin 5 katı
- ABD’de çevresel sanat projelerine 308.000 dolarlık destek
- WWF: “Türkiye su fakiri olma yolunda ilerliyor”