Abk Çeşme RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, İzmir’in Türkiye’nin en hızlı büyüyen kentlerinden biri olduğunun altını çizerek, temiz enerjiye yatırım yapılmasının önemine dikkat çekti.

Önümüzdeki 10 yıl içinde İzmir’de enerji tüketiminin yarı yarıya artacağı öngörüsünde bulunan Kaya, yeni enerji yatırımlarının yapılabilmesi için şalt merkezlerinin sayısının çoğalması ve kapasitelerinin artırılması gerektiğini vurguladı.

Günümüzde çevresel sorunları etkileyen faktörlerin başında enerji kullanımı, çeşit ve verimliliği geldiğini ifade eden Kaya, ”Dünya Çevre Kalkınma Komisyonunun tanımına göre sürdürülebilir gelişme; bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların da kendi gereksinimlerini karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin karşılayabilmektir.

DOĞAL VARLIKLARIN KORUNMASI

Bu bağlamda sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşebilmesi için bugünün gereksinimlerini karşılayarak gelişirken, gelecek kuşakların da kendi kalkınmalarını gerçekleştirmek için kullanacakları doğal varlıkların korunması ve geleceğe aktarılmasıdır.

Sürdürülebilir enerji ise, tüm birincil enerji kaynaklarından yapılan enerji üretiminin yüksek verimle ve temiz teknolojilerle gerçekleştirilmesini, fosil yakıtların çevre dostu yeni teknolojilerle değerlendirilmesini, fosil kaynakların yerine olabildiğince yenilenebilir enerji kaynaklarının yerleştirilmesini ve bir çevrimde atık biçimde ortaya çıkan enerjinin bir başka çevrimde girdi olarak kullanılmasını kapsayan ve bunu ekonomik büyümeyle bütünleştiren bir kavram olarak tanımlanmaktadır” diye konuştu.

“RÜZGAR ENERJİSİNİN SADECE 1000 MW’Sİ ÜRETİLEBİLİYOR”

İzmir’in yenilenebilir temiz enerji üretiminde çok büyük artılara sahip olduğunu dile getiren Erman Kaya, günümüzde gittikçe artan çevre problemlerinin sağlık ve diğer problemleri meydana getiren en temel neden olduğunu belirtti.

Sağlıklı bir kent ve sağlıklı bir toplum için İzmir’in çevre ve enerji politikasını en ince ayrıntısına kadar planlaması gerektiğini vurgulayan Kaya, “İzmir’de 12 bin megawatt rüzgar potansiyeli olmasına rağmen hala sadece 1000 MW elektrik üretiyoruz. Bu potansiyelimizi doğaya en az zarar verecek şekilde hayata geçirmek ilk önceliğimiz olmalı. Bunun yanı sıra İzmir’in ciddi bir güneş enerjisi potansiyeli bulunuyor. Bu potansiyelimizi de harekete geçirmeli, kent ve ülkemizin geleceği adına kullanmalıyız” ifadesini kullandı.

“YENİ PROJELER AKILLI BİNALARDAN OLUŞMALI”

Her geçen gün gelişen yeni teknolojiler sayesinde enerji verimliliğinin önemli ölçüde arttığını da aktaran Kaya, verimliliği en üst noktaya çıkaran akıllı evlerin önemine dikkat çekti. İzmir’in çok sayıda inşaat yatırımı aldığını ve Türkiye’nin önde gelen inşaat firmalarının İzmir’de yatırım yapmak için adım attığını belirten Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayata geçirilen yeni projeler mutlaka enerji verimliliğini gözeten çevre dostu projelerden oluşmalı.

Önümüzdeki 10 yıl içinde hem nüfus hem de enerji tüketiminin önemli ölçüde artacağını düşündüğümüzde ve İzmir’deki eski yapıların çokluğu göz önüne alındığında inşa edilecek akıllı binaların önemi daha da artıyor. İzmir bu anlamda ciddi bir dönüşüme ihtiyaç duyuyor. Bu binalara kendi enerjilerini üretebilecek teknolojiler eklenmeli ve bu bir kent politikası haline getirilmeli. Ancak bu şekilde sağlıklı bir kent ve sağlıklı bir topluma sahip olabiliriz.”

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.