Enerji ve enerji bağımlılığı, bir ülkenin ekonomik başarısı için kilit unsurlardan ikisi. Yenilenebilir enerji yatırımlarının maliyetinin azalması ve mevcut iklim endişeleri yenilenebilir enerji üretimini destekliyor.
Nüfus artışı göz önüne alındığında, enerji talebinin artması, yenilenebilir kaynaklara yatırım yapılması endüstriyel ve ekonomik verimlilik üzerinde önemli bir faktör.
Renewable Energy World’de Alperen Dülge tarafından kaleme alınan haber-analize göre, Türkiye uzun süredir enerjiye bağımlı bir ülke, 2010-2016 yılları arasında bağımlılık ortalaması yüzde 74,5 oldu. Ülke enerji talebinin yüzde 85.2’sini fosil yakıtlardan karşıladı. Ekonomi üzerinde ağır bir yük oluşturan bu durum nedeniyle Türkiye enerji talebini kendi kaynaklarıyla karşılamaya karar verdi.
2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye ekonomik hedeflerine ulaşmak için sahip olduğu güneş potansiyelini değerlendirmek istiyor.
GÜNEŞ YATIRIMLARI TEK BAŞINA YETERLİ Mİ?
Soru şu ki; Türkiye’nin güneş enerjisi yatırımları, hedeflerine ulaşması için yeterli mi, değil mi? Elbette, güneş enerjisi yatırımları tek başına bir şey belirleyemez, ancak sadece ekonomik nedenlerden değil aynı zamanda enerji, çevresel ve iklimsel nedenlerden dolayı güneş enerjisi ve enerji hedeflerine ulaşılmasının sağlanması önemli.
Kurulu güneş enerjisi kapasitesi ve bunların toplam enerji üretimindeki payı, tüketim ve tüm 2030 tahminleri ile ilgili verilerin hepsi ortada. Türkiye’nin güneş enerjisindeki hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağı ve 2030 için ekonomik hedeflerine yapacağı katkı tahmin ediliyor.
Basitçe söylemek gerekirse, Türkiye’nin, güneş enerjisi yatırımları alanında Kanada’yı beş yıl içinde geçmesi gerekiyor. IMF’ye göre, Kanada ve Türkiye arasındaki GSYİH farkı 800 milyar dolar ve bu rakamın 2023’te 920 milyar dolara yükseleceği tahmin ediliyor.
“2023 yılı Ekonomik Hedefleri”ne ulaşmasa bile Türkiye’nin 2023 veya 2030 yılına kadar toplam enerji tüketimi içinde güneş enerjisinin payının Kanada’dan daha fazla olması gerekiyor.
Türkiye güneş enerjisinde halen potansiyelinin çok gerisinde olmasına rağmen son yıllardaki kaydettiği gelişme oldukça ümit verici. Örneğin 2016 yılında, Türkiye 357,5 MWp daha güneş enerjisi kurulumu gerçekleştirdi.
TÜRKİYE’DE GÜNEŞİN PAYI, KANADA’DAN ÇOK ARTACAK
IRENA’nın 2030 tahminlerine göre, Türkiye, Kanada’dan daha az güneş enerjisi kurulu kapasitesine sahip olacak, ancak Türkiye’nin toplam enerji arzı içinde güneş enerjisinin payı Kanada’dan daha fazla olacak. Buna karşın Türkiye’nin Kanada’ya göre güneş enerjisinden elektrik üretimi 3,85 TWh ve toplam elektrik üretimi ise 68.89 TWh daha az verimli olacak.
Kanada ile Türkiye arasındaki elektrik üretimi farkı 2016 yılında 390,3 TWh iken, 2030 tahminlerinde ise 241 TWh’ye düşecek. Ayrıca, Kanada elektrik üretimini yüzde 18,4 oranında artırırken, Türkiye yüzde 99,5 oranında artıracak. Bu noktada Türkiye’nin enerji verimliliğini artırması da önemli olacak.