2024 yılı, Çin’in elektrikli araç şarj altyapısında önemli genişlemelerin yaşanacağı bir yıl olacak.
Çin hükümetinin inisiyatiflerini, sektör trendlerini ve önde gelen şirketlerin planlarını ele alarak, bu gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeye çalıştık. Türkiye perspektifinde bu gelişmelerin iz düşümüne ön bakış yaptık.
Çin’in şarj altyapısı inşası
Çin Ulaştırma Bakanlığı, 2024 yılında ülke genelinde 5 bin yeni şarj merkezi kurma hedefini duyurdu. Bu hamle, Çin’in yeni enerjili araçlara yönelik altyapısını geliştirme çabasının bir parçasıdır. Bakanlık, otoyol hizmet alanlarında 3 bin şarj ünitesi ve 5 bin şarj edilebilir park yeri inşa etmeyi planlıyor. Çinli enerji devi Sinopec, ülke genelinde 6 binden fazla şarj istasyonu kurduğunu açıkladı.
Piyasa değerlendirmesi ve büyüme beklentileri
Çin Elektrikli Araç Şarj Altyapısı Piyasası’nın mevcut değeri 4.28 milyar ABD doları olarak belirlenmiş olup, önümüzdeki beş yıl içinde 22.09 milyar ABD dolarına ulaşması bekleniyor. Bu büyüme, yıllık %38.85’lik bir bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) ile gerçekleşecek. EV’lerin benimsenmesi, hükümet teşvikleri ve optimal şarj altyapısının geliştirilmesi gibi faktörler bu büyümenin ana nedenleridir.
Kamu şarj istasyonlarının önemi
Kamu şarj istasyonları, Çin’in elektrikli araç şarj altyapısında önemli bir rol oynamaktadır. Hükümet, kamuya açık şarj istasyonlarını artırarak, elektrikli araç kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik politikalar uyguluyor. Eylül 2023 itibarıyla, ülke genelinde 61.000 kamu şarj istasyonu eklendi ve bu, önceki yıla göre %39,9’luk bir artış anlamına geliyor.
Yatırımlar ve stratejik planlar
Çin, EV şarj altyapısına yönelik yatırımlarını artırıyor. Örneğin, Huawei 2024 yılına kadar 100.000 süper hızlı EV şarj istasyonu kurmayı planlıyor. Bu gelişme, EV pazarındaki rekabeti daha da artıracak. Benzer şekilde, Li Auto 2025’e kadar 10.000 süper şarj istasyonu hedefliyor.
Şarj altyapısının unsurları
EV şarj altyapısını daha iyi anlamak için, şarj üniteleri, şarj edilebilir park yerleri ve şarj istasyonları arasındaki farkları bilmek önemlidir:
Şarj ünitesi
Bu, aracı şarj eden asıl ekipmandır ve bir şarj noktası veya EVSE olarak da bilinir. Her biri bir aracı aynı anda şarj edebilen bağımsız birimlerdir.
Şarj edilebilir park yeri
Bu park yerleri, gelecekte EV şarj istasyonlarının kolayca kurulabilmesi için gerekli altyapıya (kablo döşeme, elektrik bağlantı noktaları gibi) sahiptir, ancak şu anda bir şarj cihazı bulunmamaktadır.
Şarj istasyonu
Bu, birden fazla şarj ünitesine ev sahipliği yapabilen bir mekandır. Bir benzin istasyonuna benzer şekilde, birden fazla “pompaya” (bu durumda şarj üniteleri) sahip olabilir ve her bir şarj ünitesi aynı anda bir EV’i şarj edebilir.
Çin’in elektrikli araç şarj altyapısında 2024 yılında beklenen bu genişlemeler, hem ülke içinde hem de global ölçekte elektrikli araçların yaygınlaşmasına katkıda bulunacak. Şarj üniteleri, şarj edilebilir park yerleri ve şarj istasyonları gibi farklı şarj altyapısı unsurlarının net bir şekilde anlaşılması, bu altyapının etkili bir şekilde planlanması ve desteği açısından önemlidir.
Yeşil Haber’in Notu
Türkiye’nin elektrikli araç ve şarj istasyonlarındaki dengeli büyüme perspektifi
Elektrikli araç sayısı ile şarj istasyonu sayısı arasındaki dengenin sağlanması, elektrikli araçların yaygınlaşması için kritik bir öneme sahip. Türkiye’deki elektrikli araç satışlarındaki ve şarj istasyonlarındaki rekor artışlar dikkate alındığında, bu dengenin korunması önemli bir zorluk olarak öne çıkıyor.
TÜİK’in 2022 verilerine göre Türkiye’de 14,552 elektrikli otomobil satılırken, 2023’te bu rakamın %496 artarak 72,179’a yükseldiği görülüyor. Bu artış, Tesla ve Togg gibi yeni markaların piyasaya girişiyle hız kazandı. Buna paralel olarak, TEHAD’ın verilerine göre Türkiye’de 2022 yılında 6,500 olan elektrikli araç şarj istasyonu sayısı 2023 sonunda 12,067’ye yükseldi, ki bu %185’lik bir artışa işaret ediyor.
Bu hızlı büyüme, sürdürülebilir ulaşım çözümlerine olan talebin arttığını gösterirken, elektrikli araç ve şarj istasyonu sayıları arasındaki dengenin korunması konusunda stratejik planlamaların önemini de ortaya koyuyor. Elektrikli araç satışlarının bu denli hızla arttığı bir ortamda, şarj altyapısının yeterliliğini ve erişilebilirliğini sürekli olarak değerlendirmek ve geliştirmek gerekiyor. Aksi takdirde, araç sayısı ile şarj istasyonu kapasitesi arasındaki dengesizlik gelecekte bir problem olarak ortaya çıkabilir.
Türkiye’nin elektrikli araç ve şarj altyapısı konusunda kaydettiği bu ilerleme, çevre dostu taşımacılığa geçişin yanı sıra, ulusal enerji güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma açısından da önemli faydalar sunmaktadır. Bu gelişmeler, Türkiye’nin bu alanda yatırımlarını artırması ve stratejik planlamalar yapması için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Özellikle kamu şarj istasyonlarının sayısını ve erişilebilirliğini artırmak, bu sürecin daha verimli ve etkili bir şekilde ilerlemesini sağlayacaktır.
|
