Uzmanlar, güneş enerji panelleri ve su tanklarının çatılarda yarattığı risklere dikkat çekiyor.
Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, Türkiye genelinde çatılara monte edilen su tankları ve güneş panellerinin, yapılmayan hesaplamalar nedeniyle binanın mukavemetini etkileyebileceğini belirtti. Özellikle deprem anında, bu ek yüklerin yıkım olasılığını artırdığına dikkat çekildi.
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, Türkiye’de standartlara uygun yapılmayan milyonlarca çatının olası bir depremde büyük bir tehlike yaratacağını belirterek, “Standartlardan uzak çatılar kadar, üzerlerine plansız şekilde yerleştirilen güneş kollektörleri ve su depoları deprem anında oluşacak zararı artırır” dedi.
Güneş paneli ve su Tanklarının tehlikeleri
İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz, güneş enerjisi panelleri ve su tanklarının montajının genellikle denetimsiz ve bilinçsizce yapıldığını, bu durumun çatı izolasyonlarına zarar verdiğini ve çeşitli tehlikeler yarattığını ifade etti. Yedi katlı bir binanın çatısında yer alan bu sistemlerin, binaya ekstra 10 tona yakın bir yük bindirdiği ve bu durumun depremde binanın mukavemetine etkileyebileceği vurgulandı.
Rüzgar etkisi ve güvenlik tedbirlerinin ,nemi
Sadece deprem değil, rüzgarın şiddeti de bu sistemlerin güvenliğini etkileyebilir. Antalya’da rüzgar hızının zaman zaman 100 kilometreyi aşması bu sistemler için ayrı bir tehlike yaratıyor. Statik hesaplamalar yapılmadan monte edilen sistemler, şiddetli rüzgarlarda düşerek feci olaylara yol açabilir. Bu bağlamda, güvenlik kontrollerinin yapılması ve bir kontrol mekanizmasının oluşturulmasının önemi vurgulandı.
Çözüm Önerileri ve Önlemler
Uzmanlar, çatılara monte edilen bu sistemlerin mutlaka denetlenmesi ve teknik kişiler tarafından onaylanarak monte edilmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, çatı yüklerinin doğru hesaplanması ve binanın yapısal dayanıklılığına uygun olacak şekilde tasarlanması önem taşıyor.
Güneş enerjisi panelleri ve su tanklarının çatılara montajı, Türkiye’de ciddi bir güvenlik riski oluşturuyor. Bu risklerin minimize edilmesi için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önlemlerin alınması gerekiyor.