Amerika Birleşik Devletleri, yarım asırdan fazla bir süre sonra, atom enerjisinden güç üretme yöntemlerine yeni bir soluk getirecek bir nükleer reaktör tasarımına onay verdi.
Bu adım, nükleer enerji alanında farklı yaklaşımlara olan açıklığın bir göstergesi.
Yenilikçi tasarım ve çevreci yaklaşım
Kaliforniya merkezli bir girişim olan Kairos Power LLC, Tennessee’de Hermes demonstrasyon reaktörünü inşa etmek için Nükleer Düzenleme Komisyonu’ndan inşaat izni aldı. Günümüzde kullanılan ticari reaktörler su ile soğutulurken, Kairos teknolojisi erimiş florür tuzu kullanıyor.
Kairos Power’ın Yenilikçi Teknolojisi: Erimiş Tuz Reaktörü
Kairos Power’ın Hermes reaktör projesi, nükleer enerji sektöründe önemli bir yenilik olan erimiş tuz reaktörü (MSR) teknolojisini kullanıyor. Bu teknoloji, başlıca soğutucu ve yakıt olarak erimiş tuzu kullanıyor. Erimiş tuz reaktörleri, su soğutmalı reaktörlere göre daha yüksek sıcaklıklarda çalışabilmekte ve bu sayede daha yüksek termodinamik verimlilik sunmaktadır. Bu yüksek sıcaklık, ısıl verimliliği artırarak, günümüzdeki nükleer reaktörlerden daha etkili bir enerji üretimine olanak tanır. Ayrıca, bu reaktörler atmosferik basınçta çalıştıkları için, mevcut nükleer reaktörlerle kıyaslandığında daha güvenli ve daha küçük boyutlarda tasarlanabilmektedir. Bu özellikler, Kairos Power’ın Hermes projesinin nükleer enerji sektöründe yeni bir dönem başlatabileceğini gösteriyor.
Nükleer enerjinin hızlandırılmasına global ilgi
Küresel ısınmayla mücadelede önemli bir rol oynayan nükleer enerjinin hızlandırılması konusunda artan bir dünya çapında ilgi var. Fakat, yeni tasarımların onay süreçleri genellikle yavaş ilerliyor.
Yenilikçi tasarımın önemi ve güvenlik avantajları
Kairos, fabrikada üretilebilen ve yerinde kurulabilen tasarımları ticarileştirmeyi hedefleyen birçok şirketten biri. Yüksek sıcaklıklarda ve düşük basınçta sıvı halde kalan erimiş tuzlar, su soğutmalı sistemlere kıyasla potansiyel bir güvenlik avantajı sunuyor.
Hermes Projesi ve Gelecek Planları
Kairos, önümüzdeki yıl 100 milyon dolarlık projenin inşaatına başlamayı ve sistemi 2026 sonuna kadar tamamlamayı hedefliyor. Hermes, elektrik üretmeyecek ancak Hermes 2 projesinin yolunu açacak. Hermes 2, yaklaşık 28 megavat elektrik üretecek iki reaktör kullanacak.
Uzun vadeli hedefler ve ticari potansiyel
Şirketin uzun vadeli hedefi, 100 megavat kapasiteye sahip iki büyük reaktör kullanacak ticari bir projedir. Günümüzde kullanılan büyük konvansiyonel reaktörler tipik olarak yaklaşık 1000 megavat kapasiteye sahiptir.
Ölçeklenebilirlik ve erişilebilirlik
Kairos CEO’su Mike Laufer, teknolojinin ölçeklenebilirliğine ve uygun maliyetliliğine vurgu yaparak, “Ulaşılabilirlik, gerçekten ölçeklendirebilme yeteneği hakkında” diyor.
Türkiye’nin Küçük Modüler Reaktörlerle İlgili Gelişmeleri
Türkiye’nin kendi nükleer enerji girişimleri de son yıllarda dikkat çekici bir ivme kazandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e göre, Türkiye’nin elektrik kurulu gücünün önemli bir kısmı yenilenebilir kaynaklardan gelmekte ve ülke, 2050’ye kadar 20 bin megavat üzerinde nükleer kurulu güce ulaşmayı hedefliyor. Bu hedefin gerçekleşmesinde, Akkuyu Nükleer Santrali ve benzeri büyük ölçekli santrallerin yanı sıra, özellikle sanayinin enerji dönüşümü için kritik öneme sahip olan küçük modüler reaktörler (SMR) büyük bir rol oynayacak. ABD’de Kairos Power LLC’nin yeni tip reaktörüne verilen onayın ardından, Türkiye’nin de erimiş tuz reaktörü (MSR) üstünde atılımlar yapması ve küçük ölçekli, daha esnek nükleer enerji çözümlerine yöneliminin güçlenmesi beklenebilir.