SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, elektrikli ve elektronik eşyalarda onarım, yeniden kullanım ve e-atık yönetimi için Türkiye’ye güçlü bir çağrı yaparak Tamir Kafe Hareketi’nin başlatılması gerektiğini vurguladı.
Hızlı bakış
- Avrupa Atık Azaltım Haftası 22–30 Kasım 2025 tarihlerinde e-atık azaltımı ve yeniden kullanım kültürüne odaklanıyor.
- Etkinlik 2009’dan bu yana Avrupa genelinde atık oluşumunu azaltmak ve döngüsel ekonomiyi güçlendirmek için düzenleniyor.
- 2025 temasında “İsrafı Kapat, Faydayı Aç” yaklaşımı, elektronik eşyaların ömrünü uzatma ve tüketimi azaltma hedefini öne çıkarıyor.
- Dünya genelindeki 3791 tamir kafede ayda 68 binden fazla eşya onarılırken Türkiye’de hala kayıtlı bir girişim bulunmuyor.
- SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, Türkiye’de onarım kültürünün gelişmesi için harekete geçilmesi çağrısında bulunuyor.
E-atık azaltımının kritik önemi ve döngüsel ekonomi ihtiyacı
Avrupa Atık Azaltım Haftası bu yıl 22–30 Kasım 2025 tarihleri arasında “İsrafı Kapat, Faydayı Aç” temasıyla gerçekleştiriliyor. Etkinlik, elektrikli ve elektronik eşyalara bağlı e-atık akışının hızla büyüdüğü bir dönemde tüketim alışkanlıklarının değişmesi gerektiğini hatırlatıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi ve SÜT-D Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, e-atığın doğru yönetilmemesi durumunda hem insan sağlığı hem de ekosistem açısından ciddi riskler oluşturduğunu belirtiyor.

Karaosmanoğlu, eşyaların satın alma aşamasından kullanım ömrünün sonuna kadar enerji verimli, dayanıklı ve onarılabilir ürünlerin tercih edilmesinin sürdürülebilir yaşamın temel gerekliliklerinden biri olduğunu vurguluyor. E-atığın geri dönüştürülebilir kritik ham maddeler ve nadir toprak elementleri içerdiğini hatırlatarak bu kaynakların ekonomiye yeniden kazandırılmasının önemine dikkat çekiyor.
Avrupa Atık Azaltım Haftası nedir
Avrupa Atık Azaltım Haftası, 2009 yılından bu yana atık oluşumunu azaltmak, yeniden kullanım kültürünü yaygınlaştırmak ve döngüsel ekonomi anlayışını geliştirmek amacıyla düzenlenen kapsamlı bir farkındalık kampanyası. Her yıl belirlenen bir tema çerçevesinde sivil toplum kuruluşları, belediyeler, üniversiteler, kamu kurumları ve işletmeler eş zamanlı etkinlikler düzenler.
Etkinlik ne zaman ve nerede düzenleniyor
Avrupa Atık Azaltım Haftası her yıl Kasım ayının son haftasında gerçekleşir. 2025 yılı etkinlikleri 22–30 Kasım tarihleri arasında Avrupa’nın birçok kentinde düzenlenmekte. Türkiye’de koordinasyon Marmara Belediyeler Birliği tarafından yürütülse de bu yıl henüz resmi bir kayıt bulunmamakta.
Bu yılın teması neyi vurguluyor
2025 temasında kullanılan “İsrafı Kapat, Faydayı Aç” sloganı, gereksiz tüketimin azaltılmasını, onarımın ilk tercih olmasını ve mevcut eşyaların kullanım ömrünün uzatılmasını odağa alıyor. Elektrikli ve elektronik eşyalarda kullanıcı alışkanlıklarının değişmesi, hem atık miktarının azaltılması hem de kritik ham madde ihtiyacının düşürülmesi açısından önem taşıyor.
Daha önceki yıllarda öne çıkan uygulamalar
Geçmiş yıllarda Avrupa ülkelerinde yeniden kullanım atölyeleri, tamir günleri, elektronik eşya toplama kampanyaları, çocuklara yönelik eğitim atölyeleri ve kamusal alanda onarım stantları gibi çok çeşitli etkinlikler düzenlendi. Bazı belediyeler atık toplama noktalarını artırarak vatandaşların e-atıklarını doğru şekilde teslim etmelerini teşvik etti.
Türkiye’nin etkinliklere katılım durumu
Türkiye geçmiş yıllarda bazı belediyeler ve üniversiteler aracılığıyla Avrupa Atık Azaltım Haftası’na dönemsel olarak katkıda bulunsa da katılım süreklilik kazanmış değil. 2025 yılı için resmi bir kayıt yapılmaması, Türkiye’de bu kapsamda daha güçlü bir organizasyon ihtiyacını gösteriyor. SÜT-D’nin çağrısı, bu eksikliği gidermek adına önemli bir hatırlatma niteliği taşıyor.
Tamir Kafe Hareketi’nin yokluğu ve Türkiye’nin kaçırdığı fırsat
Prof. Karaosmanoğlu, dünya genelinde yaygınlaşan Tamir Kafe Hareketi’nin gençlere tamir becerileri kazandırdığını, eşyaların ömrünü uzattığını ve e-atık oluşumunu azalttığını belirtiyor. Bugün 3791 tamir kafede 56865 gönüllü ayda 68238 eşyayı tamir ediyor. Türkiye’de ise henüz kayıtlı bir tamir kafe bulunmuyor.
Hırvatistan ve Portekiz gibi ülkelerde yeni tamir kafeler açılırken Türkiye’nin bu harekete dahil olmaması dikkat çekiyor. Karaosmanoğlu’na göre muhtarlar, belediyeler, üreticiler ve sektörel kuruluşlar bu konuya öncülük ederek yerel ekonomiyi destekleyebilir ve sürdürülebilirlik bilincini güçlendirebilir.
Firecarrier perspektifiyle kritik ham madde zinciri ve politika boşluğu
E-atık yönetimi, Türkiye’nin yalnızca çevresel değil aynı zamanda stratejik bir kalkınma başlığıdır. Nadir toprak elementleri ve geri dönüştürülebilir metaller, ülkenin dışa bağımlılığını azaltabilecek önemli kaynaklardır. Ancak onarım kültürünün zayıflığı, bu değerli malzemelerin ekonomiye kazandırılmadan kaybolmasına neden olmaktadır.
Avrupa’da hızla yaygınlaşan “Right to Repair” hareketine karşılık Türkiye’de belirgin bir politika boşluğu bulunuyor. Bu fark kapatılmadığı sürece Türkiye, 2026 ve sonrası için planlanan döngüsel ekonomi hedeflerinde geri kalma riskiyle karşı karşıya kalacak. Onarım kültürü sadece çevresel değil, ekonomik ve stratejik bir gereklilik.
SÜT-D açıklamasından öne çıkan değerlendirmeler
Karaosmanoğlu, onarım ve yeniden kullanım kültürünün sürdürülebilir yaşam için vazgeçilmez olduğunu belirterek bozulan ürünlerin mutlaka onarım süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Elektrikli eşyalarda doğru aç/kapa alışkanlığının dahi e-atık azaltımına katkı sağlayabileceğini ifade etti.
SÜT-D, 2013 yılından bu yana akademi, iş dünyası, kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum arasında iş birliği geliştirerek enerji, su ve atık yönetimi başta olmak üzere çevre ve iklim temelli sürdürülebilirlik çalışmalarına katkı sunuyor.
Türkiye için öncelik: Onarım kültürü ile e-atık azaltımını hızlandırmak
Avrupa Atık Azaltım Haftası kapsamında yapılan çağrı, Türkiye’nin döngüsel ekonomi vizyonunda onarım, yeniden kullanım ve kritik ham madde geri kazanımının öncelikli başlıklar arasında yer alması gerektiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de Tamir Kafe Hareketi’nin başlatılması, hem e-atık sorununa çözüm sağlayacak hem de ekonomik bağımsızlık açısından stratejik faydalar yaratacak.
SÜT-D’nin bu çağrısı, sürdürülebilirlik alanında atılması gereken yapısal adımlar için önemli bir yol gösterici niteliği taşıyor.
Görüşlerinizi paylaşın
Sizce Türkiye’de Tamir Kafe Hareketi yaygınlaşırsa e-atık azaltımı ve yerel ekonomi üzerinde nasıl bir etki yaratır? Kendi mahallenizde böyle bir girişime katılmak veya öncülük etmek ister misiniz?
İlgili haberler
- SÜT-D 7. İstanbul Karbon E-Zirvesi
- 10. İstanbul Karbon Zirvesi 2025 İTÜ’de Karbonsuzlaşma Çözümleri
- Buzullar hızla erirken geleceğimiz ve geçim kaynaklarımız risk altında
View this post on Instagram


















