Ana Sayfa Nükleer Akkuyu’da kriz aşıldı: 2 milyar dolar bloke sorunu çözüldü, 4. ünitenin reaktör...

Akkuyu’da kriz aşıldı: 2 milyar dolar bloke sorunu çözüldü, 4. ünitenin reaktör basınç kabı sevk edildi

Yazar

Eyl 29, 2025 @ 12:18 Değiştirilme tarihi: Eyl 30, 2025 @ 0:43

Rosatom, Akkuyu NGS’de lojistik ve finansman kaynaklı zorlukların aşıldığını, dört ünitenin 2028 sonuna kadar tamamlanmasının hedeflendiğini açıkladı. Dünya Nükleer Haftası’nda 4. ünite için reaktör basınç kabı sevkiyatı başlatıldı.

Hızlı bakış

Rosatom lojistik ve finansman darboğazlarını çözdüğünü açıkladı.
4. ünite için VVER-1200 reaktör basınç kabı sevkiyatı başlatıldı.
Proje kapsamında 2 binden fazla Türk şirketi yer aldı.
Akkuyu tamamlandığında elektriğin ~%10’u nükleer kaynaklardan sağlanacak.
Sinop NGS planları ve ABD ile mutabakat çok yönlü stratejiyi vurguluyor.

Akkuyu’da finansman ve tedarik sorunlarının çözümü: proje yeniden tam fonlandı

Rosatom üst düzey yönetimi, ABD’de projeye ayrılan 2 milyar doların bloke edilmesi ve Siemens’in bazı ekipmanları teslim etmemesi gibi konularda yaşanan zorlukların aşıldığını, projenin tam fonlanmış durumda olduğunu ve sahadaki istihdamın yeniden artırıldığını duyurdu. Hedef, 2028 sonuna kadar dört ünitenin devreye alınması.

Dünya Nükleer Haftası’nda sevkiyat: 4. ünite için VVER-1200 reaktör basınç kabı yola çıktı

Moskova’daki Dünya Nükleer Haftası açılışında Akkuyu NGS 4. Güç Ünitesi için VVER-1200 reaktör basınç kabının sevkiyatı resmen başlatıldı. Tören, Rosatom ve Türkiye tarafının katılımıyla canlı bağlantı üzerinden gerçekleştirildi. Sevkiyatın Türkiye sahasına ulaşmasıyla nükleer adaların oluşumu tamamlanacak kritik aşamalardan biri daha geçilecek.

Yerlileşme ve tedarik zinciri: 2 bini aşkın Türk şirketi, 11 milyar dolar sipariş

Rosatom, Akkuyu projesinde mümkün olan en yüksek yerlileştirme hedefiyle çalışıldığını; başlangıçta öngörülenin çok üzerinde, 2 binden fazla Türk şirketin projeye dahil olduğunu ve toplam sipariş hacminin 11 milyar doları aştığını belirtti. Bu süreç, Türk şirketlerinin nükleer projelerde uzun dönemli bakım, servis ve yedek parça tedarikindeki yetkinliklerini de artırmakta.

Enerji güvenliği ve iklim hedefleri: baz yük, düşük karbon ve 2053 vizyonu

Akkuyu NGS’nin tüm üniteleri devreye girdiğinde Türkiye elektrik üretiminin yaklaşık %10’unu karşılaması öngörülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, nükleer enerjinin düşük karbonlu baz yük kaynağı olarak 2053 karbon nötr hedefine ve sanayinin rekabet gücüne katkı sağlayacağını vurgulamaktadır. Türkiye, 2050’ye kadar 20 GW nükleer kapasite hedefini de gündeminde tutmakta.

Takvim ve bir sonraki eşikler

İlk elektrik: İlk ünitede deneme üretimi hedefinin ardından kademeli devreye alma süreci,
2028 sonu: Dört ünitenin tamamlanması hedefi,
4. ünite: Reaktör basınç kabı sevkiyatı ve montajıyla kritik montaj adımlarının tamamlanması.

Firecarrier bakışıyla: Stratejik bağımsızlık, yerlileşme ve risk yönetimi

Lojistik ve finansman darboğazlarının alternatif tedarik ve kamu destekli finansmanla aşılması, projenin stratejik süreklilik yaklaşımını güçlendiriyor. Yüksek yerlileşme, yurtiçi yetkinlik ve tedarik güvenliği açısından kaldıraç etkisi yaratırken; nükleer iş gücü ve mühendislik kapasitesi Türkiye’nin bölgesel projelerde rol almasını da kolaylaştırıyor.

Türkiye, Akkuyu’nun ardından ikinci büyük nükleer santral projesi olarak Sinop NGS’yi gündemine almış durumda. Karadeniz kıyısında planlanan santral için toplamda 4.560 MW kurulu güç hedefleniyor. Henüz nihai yatırım kararı alınmamış olsa da proje, lisanslama ve müzakere aşamalarında ilerliyor. Rosatom ile görüşmelerin sürdüğü, ayrıca Güney Kore gibi alternatif teknoloji sağlayıcılarla da temasların devam ettiği biliniyor. Bu adım, enerji arz güvenliği açısından çeşitliliği artırırken, yerli şirketlerin Akkuyu’da edindiği deneyimin daha geniş ölçekte kullanılmasına imkân sağlayacak.

Ayrıca Eylül 2025’te imzalanan ABD–Türkiye nükleer iş birliği mutabakatı, küçük modüler reaktörler ve ileri nükleer teknolojiler konusunda stratejik bir kapı aralıyor. Böylece Türkiye, hem Rusya ile yürüyen Akkuyu ve Sinop projeleri hem de ABD ile imzalanan mutabakat ile, nükleer alanda çok taraflı iş birliği ve teknolojik bağımsızlık stratejisini güçlendiriyor.

Okur görüşü

Akkuyu projesinde lojistik ve finansman sorunları çözüldüyse, Türkiye’nin Sinop planı ve ABD iş birliği ile nükleer stratejisi sizi nasıl şekillendiriyor? Yorumlarda paylaşın.