Güneş ağaçları, elektrik üretimini ormanları tahrip etmeden gerçekleştirme imkanı sunuyor. Güney Kore’de yapılan çalışma, bu tasarımın orman kaybını %99 düşürdüğünü gösteriyor.
Güneş enerjisi yatırımları, iklim krizine çözüm için kritik olsa da çoğu zaman geniş arazilerin temizlenmesini ve ormanların yok edilmesini beraberinde getiriyor. Güney Kore’de yayımlanan yeni bir araştırma ise bu çelişkiye alternatif sunuyor. Dikey tasarımlı güneş ağaçları, geleneksel güneş santralleriyle eşdeğer enerji üretirken orman kaybını %99 oranında azaltabiliyor. Bu güneş ağaçları aynı zamanda ekosistemle uyumlu bir enerji çözümü sunuyor.
4.347 panel yerine 63 güneş ağacı
Araştırmanın en çarpıcı bulgularından biri sayılarla ortaya çıkıyor. 2014’te Geoseong County’de inşa edilen 1 MW kapasiteli güneş santralinde 4.347 panel kurulmuş ve alanın %98’i ormansızlaştırılmıştı. Aynı miktarda enerji, 11,5 kW ve 15,8 kW kapasiteli güneş ağaçlarından sadece 63 tanesiyle üretilebiliyor. Bu fark, yenilenebilir enerji projelerinde doğa tahribatını önlemenin mümkün olduğunu gösteriyor.
Seul’den kıyı ormanlarına uzanan model
Kore Denizcilik Enstitüsü’nden Dan-Bi Um tarafından yürütülen ve Scientific Reports’ta yayımlanan çalışma, Seul’de bulunan güneş ağacı kurulumunu temel aldı. 4,8 metre yüksekliğinde ve 4,1 metre genişliğinde tasarlanan yapılar, dallarında 35 panel taşıyor. Üst katmandaki paneller elektrik üretirken alt katmandaki bitkilere de ışık geçiyor. Böylece enerji üretimi ekosistemin sürekliliğini bozmadı.
3D simülasyonla güneş ağaçları yerleşimi
Araştırmacılar, santral kurulmadan önceki orman görünümünü yeniden oluşturmak için Google Earth Pro ve 3D coğrafi verilerden yararlandı. Simülasyonlarda güneş ağaçları alanın sınırlarına ve yürüyüş yolları boyunca 20 metre aralıklarla yerleştirildi. Bu düzenleme, enerji üretiminin doğal peyzajla uyumlu biçimde yapılabileceğini kanıtladı.
Güneş ağaçları küresel enerji ve doğa koruma tartışmalarına ışık tutuyor
Orman kaybı ile enerji üretimi arasındaki çatışma yalnızca Güney Kore’ye özgü değil. Avrupa, Asya-Pasifik ve Latin Amerika’da da yenilenebilir enerji yatırımları benzer sorunları gündeme getiriyor. 2030’a kadar yenilenebilir kapasitenin üç katına çıkarılması hedeflenirken, aynı dönemde orman koruma taahhütleri de sürüyor. Güneş ağaçları, bu iki hedefi bir arada gerçekleştirebilecek yenilikçi bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin enerji dönüşümünde güneş ağaçları
Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü 2024 itibarıyla yaklaşık 12,5 GW seviyesinde ve bu rakam Türkiye’yi dünyada ilk 15 ülke arasına sokuyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın planlarına göre kapasitenin 2035’e kadar 52 GW’a ulaşması hedefleniyor. Ancak bu büyüme, ormanlık ve kıyı bölgelerde arazi kullanım baskısını artırabilir. Nitekim Global Forest Watch verilerine göre Türkiye 2012–2022 arasında yaklaşık 300 bin hektar orman kaybetti. Karadeniz ve Ege kıyılarında güneş ağaçları gibi dikey çözümler, çevreyi tahrip etmeden temiz enerji üretimini mümkün kılabilir. Türkiye’nin güneş ağaçları yatırımları, hem kapasite artışı hem de orman koruması açısından stratejik değer taşıyabilir.
Güneş ağaçları ve biyolojik çeşitliliğin korunması
Orman ekosistemleri yalnızca karbon depolama değil, aynı zamanda binlerce bitki ve hayvan türünün yaşam alanı. Güneş ağaçlarının sunduğu model, enerji üretimi sırasında bu çeşitliliğin korunmasına katkı sağlayabilir. Böylece yenilenebilir enerji yatırımları ile biyolojik çeşitliliğin korunması arasında daha uyumlu bir denge kurulabilir. Güneş ağaçları kullanıldığında, ekosistemler hem enerji hem de yaşam alanı işlevini bir arada sürdürebilir.
Enerji ve doğa arasında yeni bir denge
Güneş ağaçları, hem enerji güvenliği hem de ekosistemlerin korunması açısından yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Türkiye’nin 2030 ve 2035 hedefleri doğrultusunda, bu tür doğa dostu çözümler enerji yatırımlarında yeni bir dönem başlatabilir. Güneş ağaçları, iklim hedefleriyle doğal yaşamın korunmasını aynı anda destekleyebilecek nadir çözümlerden biri olarak dikkat çekiyor.
Güneş ağaçlarının gelecekteki rolü
Güney Kore’de yapılan çalışma, bu yaklaşımın küresel ölçekte uygulanabileceğini ve orman kaybını en aza indirerek temiz enerji hedeflerine ulaşmayı mümkün kılabileceğini gösteriyor. Bu teknoloji, gelecekte şehir planlamasından kıyı koruma alanlarına kadar farklı ölçeklerde uygulanarak sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayabilir.
İlgili Makaleler
- Türkiye’nin TarımGES Potansiyeli: 15 GW’lik yeni bir güç kaynağı
- Tarım ve enerji üretiminde entegre çözüm: Agrivoltaik sistemler
- Avrupa’da tarım ve güneş enerjisi birleşiyor
- YEO Teknoloji, yüzer GES projeleri geliştirecek
- Orman köylüsü elektriğini güneşten üretiyor
- Ormansızlaşmanın durdurulması ve iklim krizinine etkileri