SHURA’nın Ağustos 2025 tarihli “Kömür Bölgeleri İçin Adil Dönüşüm” analizi, yeni maden izinleri yasasının çevresel ve sosyal etkilerini ele alıyor.
Yeni yasanın getirdikleri ve tartışmalar
Temmuz 2025’te kabul edilen yasa, Türkiye’nin elektrik ihtiyacına yönelik maden faaliyetlerine meralar, ormanlar ve zeytinlikleri kapsayan alanlarda izin verilmesini veya izin sürecinin kolaylaştırılmasını öngörüyor. Bu değişiklik, çevre ve sağlık risklerinin yanı sıra tarım ve turizm sektörlerine etkileri nedeniyle kamuoyunda yoğun tartışma yarattı.
Öte yandan, SHURA’nın analizine göre bazı bölgelerde madencilik faaliyetleri istihdam ve yerel ekonomi açısından önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle, enerji dönüşümü sürecinde adil dönüşüm politikalarının uygulanması kritik bir ihtiyaç.
SHURA verileri: Kömür istihdamının haritası
Analiz, Türkiye’de kömür madenciliğinde doğrudan çalışan sayısının yaklaşık 40 bin kişiyle toplam istihdamın yalnızca %0,2’sini oluşturduğunu; ancak bazı bölgelerde bu oranın ülke ortalamasının çok üzerinde olduğunu gösteriyor:
- Zonguldak–Karabük–Bartın havzasında istihdam payı %4’ün üzerinde.
- Manisa–Afyon–Kütahya–Uşak bölgesinde istihdam payı %1’in üzerinde.
- Soma, Kınık, Kilimli, Amasra, Laçin, Mihalıççık gibi ilçelerde madencilik toplam istihdam içinde en yüksek paya sahip sektör.

İstihdam yoğunluğu: Bölgesel dağılım tablosu
Yoğunluk aralığı | Bölgeler / iller örnek | Not |
---|---|---|
%3 – %5 | Zonguldak, Karabük, Bartın | Havza ölçeğinde yüksek yoğunluk; Zonguldak’ta %4’ün üzerinde. |
%1 – %2,99 | Manisa, Afyon, Kütahya, Uşak | Bölge toplamında istihdam payı %1’in üzerinde. |
%0,5 – %0,99 | Seçilmiş iller | Yer yer kümelenme; ilçe bazlı yoğunluklar belirgin. |
%0 – %0,49 | Türkiye geneli | Ulusal ortalama yaklaşık %0,2; çok sayıda ilde düşük pay. |

Adil dönüşüm için politika önerileri
- Beceri dönüşümü ve yeniden eğitim: Özellikle düşük eğitim düzeyine sahip veya ileri yaş grubundaki madencilerin; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve yerel sektörlerde istihdam edilebilmesi için mesleki eğitim programları.
- Bölgesel ekonomik çeşitlilik: Maden bağımlılığı yüksek bölgelerde tarım, turizm, sanayi ve yenilenebilir enerji yatırımlarının teşviki; kalkınma ajanslarıyla koordinasyon.
- Sosyal destek mekanizmaları: Gelir kaybını telafi eden tazminatlar, erken emeklilik imkanları, aile destek paketleri ve sosyal hakların güvence altına alınması.
Uluslararası iyi uygulamalar
Almanya’nın Ruhr bölgesindeki kömürden çıkış programları ve İspanya’daki maden kapanış anlaşmaları; istihdam kaybının sosyal diyalog, yeniden eğitim ve devlet destekleri ile dengelenebileceğini gösteren örnekler olarak öne çıkıyor. Bu yaklaşımlar Türkiye bağlamına uyarlanabilir.
Yeşil Haber’in değerlendirmesi
Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda fosil yakıtlardan kademeli çıkış kaçınılmaz. Ancak özellikle kömür bölgelerinde yaşayan emekçiler ve yerel ekonomi korunmadan sürdürülebilir bir enerji dönüşümü mümkün değil. Yatırımlar yalnızca istihdam yaratmamalı; ekosistemi koruyan ve geleceğin sürdürülebilir sektörlerini kuran bir çerçeveye oturtulmalı.
Kömür bölgelerinde adil dönüşümün önemi
SHURA’nın analizi, kömür bölgelerinde adil dönüşümün hem çevresel hem de sosyal açıdan zorunlu olduğunu ortaya koyuyor. Enerji dönüşümünü hızlandırırken kimseyi geride bırakmayan bir politika seti oluşturmak, Türkiye’nin iklim hedefleri ve toplumsal bütünlüğü için kritik önemde.
Sizce kömür bölgelerinde adil dönüşüm süreci nasıl yönetilmeli ve hangi adımlar öncelikli olmalıdır? Görüşlerinizi bizimle paylaşın.
İlgili Haberler
- SHURA’nın raporu adil enerji dönüşümünün istihdam üzerindeki etkilerini ve bölgesel politika önerilerini inceliyor
- Kömürdeki istihdamın alternatifi yeşil işler yaratılması
- Türkiye 2024’te enerjinin yüzde 46’sı yenilenebilir kaynaklardan üretildi
- SHURA raporu: Türkiye’nin iklim tahvilleri piyasası 40 milyar doları aşabilir
View this post on Instagram