
Birleşmiş Milletler’in son raporu Akdeniz’de sürdürülen kuraklık uyarılarını doğruluyor; Türkiye’de toprakların büyük bölümü için alarm zilleri çalıyor.
UNCCD Küresel kuraklık risk haritası açıklandı
Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) ile NDMC’nin “Drought Hotspots Around the World 2023–2025” raporu, Türkiye’nin %88’inin çölleşme riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Akdeniz havzası, iklim krizi nedeniyle buharlaşmanın artması ve yağış azalmasıyla birlikte küresel kuraklığın en fazla görüldüğü bölge olarak tanımlanıyor.
Kuraklıkla ilgili ısınma senaryoları ve suya erişim
Rapora göre Akdeniz bölgesinde ortalama sıcaklıklar 2050’de 2–3 °C, 2100’de ise 3–5 °C artacak. Her 2 °C artış suya erişimi %15’e kadar azaltabilir. Türkiye’de son 24 yılın en kurak Ocak ayı 2025 Ocak’ı olarak kaydedildi; örneğin Güneydoğu’da yağışlar sadece %6 oranında gerçekleşti.
NASA ile geçmiş kuraklıklar: 1998–2012 dönemi dünyanın en kurak dönemlerinden biri
NASA araştırmalarına göre Doğu Akdeniz bölgesi, 1998–2012 yılları arasında son 900 yılın en kötü kurak dönemini yaşadı. Ağaç halkası analizlerine dayanan bu çalışma, bu dönemin önceki en kurak dönemlerden %10–20 daha kurak olduğunu ortaya koyuyor. Bu kuraklığın doğal değişkenlikten öte insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkisiyle şekillendiği belirtiliyor.
Ancak daha güncel BM raporları, özellikle 2023 sonrası dönemi, 1998–2012 kuraklığını aşan bir risk durumu olarak tanımlıyor. Hem geçmişteki büyük kuraklıkların etkileri sürerken, hem de küresel ısınma yeni, daha ciddi kuraklık olaylarının kapısını aralıyor.
Türkiye’de su krizi yaklaşırken tarım alarm veriyor
OECD’ye göre, Türkiye 2019’da su sıkıntısı yaşayan bir ülke kategorisindeydi; 2030’da “su fakiri” ülkelerin arasına girebilir. Bu da nüfusun %80’inin ve tarım alanlarının beş yıl içinde kuraklık riskiyle karşılaşabileceği anlamına geliyor. Ayrıca Türkiye’de suyun %75’i tarımda kullanılıyor.
Kuraklığın ekonomik ve sosyal etkileri
UNCCD raporu ve BM İklim Panelleri uyarıyor: kuraklık yoksulluğu, gıda güvensizliğini ve ekosistem çöküşünü tetikliyor. UNCCD’ye göre bu “sessiz katil” ve çok sayıda ülkede erken uyarı sistemleri ve adaptasyon önlemleri acil ihtiyaç haline gelmiş durumda.
2130’lara kadar hızlanan kuraklık trendleri
Dönem | Sicaklık Artışı (°C) | Su Erişimi Azalması (%) |
---|---|---|
2050 | +2–3 | –15 |
2100 | +3–5 | –30 |
Türkiye’de kuraklıkla mücadele stratejileri
Türkiye’nin 2016 tarihli UNCCD Ulusal Eylem Planı, çölleşme ve toprak bozulmasıyla mücadele önlemleri içeriyor. Bununla birlikte, iklim değişikliği kanunu ve ÇED mevzuatı çerçevesinde yeni düzenlemelerle su ve toprak kaynaklarına yönelik önleyici tedbirler öngörülüyor.
Geçmişten günümüze bilinen riskler gerçek oldu
NASA’nın 2016’daki değerlendirmesi ve UNCCD’nin güncel raporları, Türkiye’nin kuraklık ve çölleşme tehdidinin uzun yıllardır bilindiğini gösteriyor. Ancak hızlı çözüm arayan politikalar henüz yeterince hayata geçirilmedi.
Türkiye için önerilen acil adımlar
- Erken uyarı sistemleri kurulmalı ve yaygınlaştırılmalı.
- Sürdürülebilir tarım ve verimli sulama sistemlerine yatırım yapılmalı.
- Su havzaları ve yeraltı suları koruma altına alınmalı.
- Kuraklık riskini azaltmaya yönelik uluslararası iş birliği arttırılmalı.
Raporun tam metnine ulaşın
UNCCD/NDMC’nin “Drought Hotspots Around the World 2023–2025” raporuna bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Türkiye’nin yüzde 88’inin çölleşme riski altında olmasıyla ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Kuraklıkla mücadelede nasıl önlemler alınmalı? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!
İlgili haberler
- Türkiye’yi Aşırı Sıcaklık ve Kuraklık Bekliyor
- Türkiye 2050’de Su Fakiri Olabilir
- İklim Değişikliği ve Su Kıtlığına Karşı Alınabilecek Önlemler
- WWF Türkiye Su Fakiri Olma Yolunda İlerliyor
View this post on Instagram