Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği – YENADER Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır, her alanda artan enerji ihtiyacının çözüm yolunun yenilenebilir enerji kaynaklarından geçtiğini belirterek, “Yenilenebilir enerji santrallerinin en yüksek verimde çalışmasını sağlamak için yeni kontrol teknolojileri, kestirimci bakım ve yapay zeka uygulamalarının santrallere adaptasyonu hız kesmeden sağlanmalı.” dedi.

Dr. Füsun Tut Haklıdır şunları söyledi: “Birden fazla enerji kaynağının birlikte kullanılmasıyla oluşan hibrit enerji sistemleri ve özellikle “binary organic rankine çevrim tipi jeotermal santralleri” ve “güneş enerjisi sistemlerinin” birlikte kullanılmasıyla yaz mevsimlerinde hava soğutmalı jeotermal santrallerinin verimliliği artacaktır.

Böylece bu tip hibrit sistemler, ihtiyaç duyulan enerjiye ve bölgelerdeki yenilenebilir enerji potansiyeline göre çeşitlenecektir. Konu hakkında gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ise yakın zaman içerisinde enerji sektörü paydaşlarına duyuruldu.”

MİKRO-ŞEBEKE İLE ENERJİYİ DEPOLAMA OLANAĞI

Mikro-şebeke sistemler birden fazla yenilenebilir enerji kaynağını birlikte kullanmaya olanak sağlayan, elektrik enerjisini depolama ve elektrikli şarj istasyonlarının da bulunduğu yeni sistemler olarak karşımıza çıktığını söyleyen Füsun Tut Haklıdır şöyle konuştu: “Bu sistemler özellikle ana şebekeye uzak bölgelerde elektrik ihtiyacının sağlanmasına yönelik tasarlanabiliyor, böylece enerji fazlası gerektiğinde ana şebekeye verilebiliyor. Ülkemizde bu tip mikro-şebeke sistemlerin önü de yasal olarak açılıyor.

YENİLENEBİLİR KAYNAKLAR İLE ISITMA VE SOĞUTMA

Artık günümüzde jeotermal, biyoenerji ve güneş kaynaklarıyla ısıtma ve soğutma yapılabiliyor. Bu uygulamaların dünya üzerinde de örnekleri bulunuyor. İklim değişikliği ile birlikte yaşanan sıcak ve kurak aylar soğutma için harcanan enerji miktarını da arttırıyor yenilenebilir enerji kaynaklarının bu alanda kullanımı, karbon ve diğer zararlı emisyonların da kontrol altında tutulmasına olanak sağlayacak.

Bu sistemlerle doğalgazda olduğu gibi aynı anda elektrik, ısıtma ve soğutma uygulamalarının birlikte gerçekleştirilebileceği “trijenerasyon uygulamalarının” yapılması da mümkün gözüküyor.

Güneşte çatı tipi uygulamaları, rüzgar santrallerinin deniz üstündeki uygulamalarının yanı sıra, küçük hidroelektrik santrallerinin kurulumu ile yağışın ve suyun kritik olduğu bölgelerde, yağışlı dönemde biriktirilen suyun, kurak mevsimde rezervuarlara gönderilmesiyle pompajlı hidroelektrik santral uygulamaları da olası teknolojiler olarak enerji sektöründe yerini alacak. Sonuç olarak yeni teknolojiler, kuraklığa karşı enerji ihtiyacının eksiksiz karşılanmasına olanak sağlayacak.”

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.