Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) son raporuyla, iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirliliğe karşı küresel mücadelenin yetersiz kaldığını vurguluyor. Gelecek nesiller için harekete geçme vakti!
Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) son yayımladığı 2024 Yıllık Raporu, mevcut önlemlerin yetersiz olduğunu ortaya koyuyor. Artan emisyonlar, plastik atık sorununun derinleşmesi ve ekosistemlerin zarar görmesi karşısında daha kararlı adımlar atılması gerekiyor.
Küresel çevresel krizler hızlanıyor
Raporda, küresel karbon emisyonlarının 2023 yılında %1,3 artarak 57 milyar tona ulaştığı ve bu artışın son on yılın ortalamasından daha hızlı olduğu vurgulanıyor. Bu eğilim, Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefini tehlikeye atmakta ve yüzyıl sonuna kadar 2,8°C’lik bir ısınma riskini doğurmakta. UNEP, 2030 yılına kadar küresel emisyonların %42 oranında azaltılması gerektiğini belirtmekte.
UNEP raporuna göre, küresel çapta hava kirliliği nedeniyle, yılda yaklaşık 7 milyon insan erken ölüm riskiyle karşı karşıya. Plastik kirliliği ise okyanuslara her yıl 11 milyon ton atık ekliyor.
1,5°C hedefi tehlikede: Küresel ısınma hızla artıyor
İklim bilimciler, acil önlem alınmadığı takdirde sıcaklık artışının bu yüzyılın sonuna kadar 2,6°C ila 3,1°C arasında olabileceğini belirtiyor. Bu da aşırı hava olaylarının, tarımsal krizlerin ve ekosistem çöküşlerinin hızlanacağı anlamına geliyor. UNEP’in 2024 Emisyon Açığı Raporu’na göre, mevcut ulusal taahhütlerle 2100 yılına kadar küresel sıcaklık artışı 2,9°C’ye kadar çıkabilir, bu da kuraklık, deniz seviyesinin yükselmesi ve ekolojik dengenin bozulması gibi geri dönülemez etkileri tetikleyebilir.
Dünya genelinde emisyon azaltım çabaları yetersiz kalırken, büyük sanayi ülkelerinin daha iddialı politikalar belirlemesi gerektiği vurgulanıyor. Özellikle Çin, ABD ve AB’nin emisyon kesintilerini hızlandırması gerektiği belirtilirken, gelişmekte olan ülkelerin finansal ve teknolojik destek olmadan düşük karbon ekonomisine geçişte zorlanacağı öngörülüyor.
UNEP’in Emisyon Açığı Raporu’na göre, Türkiye 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, 2024 yılında Ulusal Katkı Beyanı’nı (NDC – Nationally Determined Contribution) güncelleyerek, 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını %41 oranında azaltmayı taahhüt etti. Ayrıca, yenilenebilir enerji kapasitesini artırma ve enerji verimliliğini geliştirme projelerine hız verildi. Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecinde finansman ve uluslararası iş birliğine duyduğu ihtiyaç, uzmanlar tarafından sıkça vurgulanıyor.
Elektrikli araç dönüşümü hız kazanıyor
UNEP, ulaşım sektöründen kaynaklanan emisyonları azaltmak amacıyla düşük ve orta gelirli 60’tan fazla ülkeyle iş birliği yaparak elektrikli araçlara geçiş sürecini hızlandırıyor. Öne çıkan projeler arasında Antigua ve Barbuda’nın elektrikli otobüs filoları kurması ve Kenya’nın elektrikli motosikletler için büyük yatırımları teşvik eden yasalar çıkarması bulunuyor.
Elektrikli taşıma sistemlerinin yaygınlaştırılması, hava kalitesinin iyileştirilmesine ve fosil yakıtlara olan bağımlılığın azaltılmasına büyük katkı sağlıyor. Türkiye’de de İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde elektrikli otobüs projeleri devreye alınırken, TOGG’un piyasaya sürülmesiyle elektrikli araç altyapısı hızla genişletiliyor. 2023 yılında elektrikli araçlara olan ilgi arttı ve bu doğrultuda şarj istasyonu altyapısı genişletildi. Kamu kurumlarında elektrikli araç kullanımını teşvik eden düzenlemeler yapıldı.
Plastik kirliliğine karşı küresel anlaşma
UNEP, ülkelerin Aralık 2024’te düzenlenen 7. Birleşmiş Milletler Çevre Asamblesi (UNEA-7) sırasında küresel plastik anlaşmasını nihai hale getirmek için bir araya geldiğini duyurdu. Anlaşma kapsamında, 2040 yılına kadar plastik kirliliğini %80 oranında azaltmayı hedefleyen bağlayıcı hükümler kabul edildi.
Dünya genelinde plastik kirliliğine karşı büyük bir mücadele sürerken, Türkiye de 2022’de yürürlüğe giren “Sıfır Atık Yönetmeliği” ile plastik atıkların azaltılması ve geri dönüşüm oranlarının artırılması yönünde önemli adımlar atıyor. 2024 yılında, yönetmelik güncellenerek plastik atıkların azaltılması ve geri dönüşüm oranlarının artırılması hedeflendi. Ayrıca, depozito iade sistemi genişletilerek, ambalaj atıklarının geri kazanımı teşvik ediliyor.
Çevresel taahhütlerde cesur adımlar gerekiyor
Ülkeler, 2024 yılı sonuna kadar Paris Anlaşması kapsamında yeni Ulusal Katkı Beyanlarını sunmaya hazırlanıyor. UNEP, mevcut taahhütlerin yetersiz kaldığını belirterek, hükumetleri daha iddialı hedefler belirlemeye davet ediyor.
“İnsanlık henüz güvende değil,” diyen UNEP İcra Direktörü Inger Andersen, sıcaklıkların yükseldiğini, ekosistemlerin yok olduğunu ve kirliliğin ölümcül boyutlara ulaştığını hatırlattı. “Bu küresel sorunları ancak küresel çözümlerle aşabiliriz. Adil ve sürdürülebilir bir dünya için hep birlikte çalışmalıyız.”
Dünya, geri dönülemez bir noktaya ulaşmadan önce harekete geçmek zorunda. Türkiye de bu süreçte enerji dönüşümünü hızlandırmalı, sanayi emisyonlarını düşürmek için karbon fiyatlandırması gibi ekonomik araçları değerlendirmeli ve plastik atık yönetimini sıkılaştırarak geri dönüşüm oranlarını artırmalı.
İlgili Makaleler
- Uluslararası Sıfır Atık Günü 2025: Moda ve tekstilde sıfır atık
- Küresel karbon salımının yarısından 36 şirket sorumlu
- BM desteğiyle ozon tabakasının korunmasında başarı
- Turizmde plastik kirliliğini azaltmak
View this post on Instagram