Eksim Enerji’nin CEO’su Arkın Akbay, Türkiye’de uzun dönemli elektrik tedarik anlaşmalarının yeşil enerjiye geçiş sürecindeki önemini ve bu modelin sürdürülebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesinde nasıl bir katalizör işlevi görebileceğini yaptığı açıklamalarla anlatıyor.
Akbay, YEKDEM’in sona ermesiyle birlikte, bu anlaşmaların mevcut enerji tesislerinin yenilenmesi ve enerji üretim kapasitelerinin artırılması için yeni olanaklar sunduğunu belirtiyor. Bu gelişme, Türkiye’nin sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan bağımlılığını azaltmayı, enerji maliyetlerini düşürmeyi ve enerji arz güvenliğini sağlamayı hedefliyor.
Finansman ve üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik stratejiler
Akbay’a göre, uzun dönemli elektrik tedarik anlaşmaları, daha düşük yatırım maliyetleri ile enerji üretiminde verimliliği artırma potansiyeline sahip. Bu yaklaşım, Türkiye’nin yeşil enerji kaynaklarından maksimum düzeyde yararlanmasını sağlayarak, maliyet etkinliği ve enerji verimliliğini ön plana çıkarıyor.
Sürdürülebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi
Akbay, enerjinin üretildiği yerlere yakın tüketilmesinin ekonomik açıdan en mantıklı çözüm olduğunu ifade ediyor. Enerji tüketim merkezlerinin üretim alanlarına uzak olması durumunda artan enerji üretim, iletim ve dağıtım maliyetlerinin, hem üreticilere hem de tüketicilere yük olarak geri döndüğünü belirtiyor.
Yeşil enerjiye geçişte lisanslı yenilenebilir enerji yatırımlarının teşviki
Yeşil dönüşüme odaklanan şirketlere yönelik olarak Akbay, lisanslı yenilenebilir enerji yatırımlarının önemini ve bu alanda yapılan yatırımların, uzun vadeli elektrik tedarik anlaşmaları aracılığıyla nasıl desteklenebileceğini vurguluyor. Özellikle, yeşil enerji kaynaklarından elektrik üretimi yapan tedarikçilerle yapılan uzun vadeli anlaşmaların, sürdürülebilir enerji hedeflerine ulaşmada önemli bir adım olduğunu belirtiyor.
Arkın Akbay’ın açıklamaları, uzun dönemli elektrik tedarik anlaşmalarının Türkiye’nin yeşil enerji dönüşüm sürecinde üstleneceği rolün altını çiziyor. Bu stratejik yaklaşım, hem enerji üretiminde verimliliği ve sürdürülebilirliği artırmayı hem de enerji maliyetlerini düşürerek enerji arz güvenliğini sağlamayı amaçlıyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarından en etkin şekilde faydalanmasını ve enerji sektöründeki dönüşümünü hızlandırmasını sağlayacak bu model, yeşil enerjiye geçişin ve sürdürülebilir bir geleceğin modeli olabilir.
