ABD, Thacker Pass lityum projesinde azınlık payı alımını gündemine aldı
Hızlı bakış
- ABD yönetimi Thacker Pass lityum projesinde azınlık hisse alımını değerlendiriyor.
- 2,26 milyar dolarlık DOE kredisi yeniden müzakere sürecinde.
- Proje 2028’de yıllık 40 bin ton lityum karbonat üretmeyi hedefliyor.
- Bu girişim, stratejik sektörlerde devlet sermayesi modelinin yeni bir tezahürü olarak görülüyor.
- Intel’de %9,9 hisse alımı da benzer yaklaşımın başka bir örneği.
24 Eylül 2025 — Reuters ve ABD basınına göre Washington, Nevada’daki Thacker Pass için Lithium Americas’ta (LAC) %10’a kadar pay edinmeyi değerlendiriyor. Bu adım, şirketin 2,26 milyar dolarlık DOE kredisi şartlarının yeniden görüşüldüğü süreçle paralel ilerliyor. Proje, 2028’de devreye girdiğinde yılda 40 bin ton lityum karbonat eşdeğeri üretim hedefliyor ve Batı Yarımküre’nin en büyük lityum üretim merkezi olmayı amaçlıyor.
ABD hükümeti Lithium Americas’ta %10’a kadar pay arıyor
ABD yönetimi, dünyanın en büyük planlanan lityum projelerinden biri olan Thacker Pass için Lithium Americas’ta %10’a kadar bir azınlık payı edinme seçeneğini masada tutuyor. Süreç, ABD’nin kritik minerallerde tedarik güvenliği ve yerli üretim hedefleriyle uyumlu bir stratejik hamle olarak öne çıkıyor.
2,26 milyar dolarlık DOE kredisi yeniden müzakere ediliyor
Görüşmeler, 2,26 milyar dolarlık DOE kredisinin vade ve geri ödeme gibi unsurlarının yeniden ele alınmasıyla paralel ilerliyor. Washington cephesi, projeye sermaye katılımı seçeneğini bu finansman paketiyle ilişkilendirirken, kamu kaynaklarının kullanımında vergi mükellefleri lehine adil şartlar vurgulanıyor.
Thacker Pass üretim kapasitesi ve 2028 devreye alma hedefi
Nevada’daki Thacker Pass, ilk fazda yılda 40.000 ton civarında lityum karbonat eşdeğeri (LCE) üretimi hedefliyor. Tesisin 2028’de devreye alınması planlanıyor ve proje, devreye girdiğinde Batı Yarımküre’nin en büyük lityum kaynaklarından biri olarak konumlanacak. Bu ölçek, kabaca 800.000 elektrikli araç için batarya hammaddesine denk geliyor.
GM ortaklığı ve ilk faz offtake yapısı
Projede General Motors (GM) ile bir ortaklık/iş birliği yapısı bulunuyor. GM, ilk faz üretiminden offtake haklarına sahip olacak şekilde projeye bağlı; bu durum hem tedarik zinciri güvenliğini artırıyor hem de proje finansmanının banka ve kamu tarafında daha güçlü bir şekilde temellendirilmesine katkı veriyor.
Lityum fiyatları, Çin’in ağırlığı ve proje riskleri
Küresel lityum piyasası son dönemde arz fazlası ve fiyat baskısı altında. Çin’in rafinaj ve işleme kapasitesindeki üstünlüğü fiyat oluşumunu etkilerken, ABD’nin yerli kapasite oluşturma hedefi stratejik öneme sahip. Bununla birlikte, çevresel izinler, yerel paydaşlarla ilişkiler, kredi şartlarının netleşmesi ve fiyat oynaklığı gibi unsurlar proje için başlıca risk başlıkları olmaya devam ediyor.
Piyasa tepkisi ve sonraki adımlar
Haber akışıyla birlikte Lithium Americas hisselerinde sert yükseliş görüldü; piyasa, olası kamu ortaklığını projenin finansman güvencesi ve tamamlama ihtimalini artıran bir faktör olarak fiyatlıyor. Kısa vadede odak, kredi yeniden yapılandırmasının koşulları, olası hisse veya warrant yapısının çerçevesi ve ilk nakit çekişlerinin takvimine çevrilmiş durumda.
Jeopolitik ve sanayi politikası bağlamında stratejik mesaj
ABD’nin kritik minerallerde doğrudan sermaye katılımını düşünmesi, ülkenin sanayi politikası araç setinin genişlediğine işaret ediyor. Yarı iletkenler ve nadir toprak elementlerinde görülen kamu destekli yaklaşımların, batarya değer zincirinde de daha görünür hale gelmesi beklenebilir. Bu tablo, yerli tedariki güçlendirirken, de-karbonizasyon hedefleri ile ekonomik güvenlik arasında köprü kurmayı amaçlıyor.
ABD’nin stratejik sektör yatırımları: Lityum kadar yarı iletken ve minerallerde de adımlar
Thacker Pass’ta %10 hisse arayışı yalnız değil. 2025’te ABD hükümeti Intel’de %9,9 hisse alımıyla kritik yarı iletken sektöründe doğrudan konum aldı. Aynı zamanda MP Materials gibi nadir toprak üreticilerine yönelik hisse alım planları da stratejinin başka bir boyutunu temsil ediyor. Geçmişte, 2008 krizi sırasında devletin GM ve Chrysler’da yaptığı kapsamlı hisse alımları da devletin kriz yönetimi ve sanayi kontrolü yaklaşımına dair bir precedent sunuyor.
Bu bağlamda, lityum hamlesi yalnızca maden politikası değil, stratejik sektörlerde devlet sermayesi aracılığıyla rekabet üstünlüğü koruma yaklaşımının yeni bir tezahürü olarak okunabilir. Söz konusu politika, ulusal güvenlik ve tedarik zinciri güvenliği perspektifinden “stratejik kapitalizm” ya da “bloklaşmış ekonomiler” eğiliminin önemli bir göstergesi olabilir.
Sizce ABD’nin lityum ve yarı iletken gibi stratejik sektörlerde doğrudan hisse alımları küresel ekonomiyi nasıl etkileyecek?Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
İlgili haberler
- Chevron ABD içi lityum pazarına büyük arazi alımıyla giriyor
- ABD ile Ukrayna stratejik mineral anlaşması küresel etkileri
- Trump’tan küresel ticarete tarife darbesi: Yeşil ekonomi etkileri
- Türkiye’nin nadir toprak stratejisi ve küresel etkileri
- Doğrudan lityum çıkarma ile hızlı ve sürdürülebilir üretim
- Nadir toprak elementleri ve Türkiye’nin stratejik geleceği
View this post on Instagram