Tüm dünyada temiz enerji kaynakları arasında yer alan rüzgâr, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için de iyi bir alternatif olarak kabul ediliyor. 15 Haziran Dünya Rüzgâr Günü’nde bu enerji kaynağının önemine dikkat çeken TSKB, finanse ettiği RES yatırımlarıyla karbondioksit emisyonu azaltımına her yıl yaklaşık 2,5 milyon ton katkı sağlıyor.

TSKB, 2018 yılsonu itibariyle 1302 MW rüzgâr enerji santrali yatırımının finansmanında yer almış durumda. Bu rakam, Türkiye’nin rüzgâr enerji kurulu gücünün yaklaşık yüzde 19’una karşılık geliyor.

Küresel iklim değişikliğiyle mücadele sürecinde etkin bir rol aldıklarına dikkat çeken TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hasan Hepkaya, “Finanse etmiş olduğumuz RES yatırımlarının, çevresel ve sosyal etkilerini her yönüyle inceliyor ve değerlendiriyoruz. Olumsuz etkileri minimize etmek için gerekli aksiyonların alınması konusunda ihtiyaç duyulan çalışmalara teknik açıdan destek oluyoruz. Temiz enerjiye erişim açısından oldukça pozitif etkilere sahip olan rüzgâr santrallerinin finansmanıyla, ülkemizin düşük karbonlu ekonomiye geçişinde önemli bir rol alıyoruz” dedi.

Rüzgâr santrallerinin Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri açısından da önemine değinen Hepkaya, “TSKB olarak % 73 oranında sürdürülebilir yatırımlardan oluşan kredi portföyümüzle iklim dostu bir bankacılık yürütüyoruz. Finanse ettiğimiz rüzgâr yatırımlarıyla“Erişilebilir ve Temiz Enerji”, “Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları” ile “İklim Eylemi” başta olmak üzere toplam yedi SKH’nin gerçekleşmesine doğrudan katkı sağlamaktan dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.

TÜRKİYE’DE RES YATIRIMLARI HIZLA ARTIYOR

Türkiye’de rüzgâr enerji yatırımları hakkında da bilgi veren Hasan Hepkaya şunları söyledi: “Türkiye’de rüzgârın elektrik üretiminde kullanımı son 15 yılda büyük bir gelişim gösterdi. 2006 yılında 28 MW seviyesindeki rüzgâr enerjisi santralleri (RES) kurulu gücü, 2019 yılı Nisan ayı itibarıyla 7.085 MW seviyesinde gerçekleşti.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması (YEKDEM) sonrası özel sektör eliyle yapılan yatırımlar özellikle İzmir, Balıkesir, Manisa, Hatay ve Çanakkale bölgelerinde yaygınlaştı. Diğer taraftan, 2006 yılında RES’lerin, Türkiye toplam kurulu gücü içerisindeki payı yüzde 0,1 seviyesinde iken, 2019 yılı Nisan ayı itibarıyla yaklaşık yüzde 8 seviyesine yükseldi.

Bahsi geçen gelişim eğilimi aynı şekilde elektrik üretiminde de izlendi ve Nisan 2019 itibarıyla RES’lerden üretilen elektriğin toplam üretilen elektriğin içerisindeki payı yüzde 8 seviyesinde gerçekleşti.”

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.