Avrupa kıtasında rüzgar enerjisi kapasitesinin artışı, son dönemlerde önemli bir gündem maddesi olarak karşımıza çıkıyor. WindEurope tarafından yayımlanan son rapora göre, 2023 yılında Avrupa’nın rüzgar enerjisi ilave kapasitesinde bir önceki yıla kıyasla yüzde 6’lık bir düşüş yaşandı.
Bu düşüş, rüzgar enerjisi sektöründe çeşitli spekülasyonlara yol açsa da, sektör temsilcileri bu durumun uzun vadede endişe yaratmaması gerektiğini vurguluyor.
Avrupa’da rüzgar enerjisi kapasitesindeki son durum
2023 yılında Avrupa’da eklenen rüzgar enerjisi kapasitesi, 18,3 gigavat olarak kaydedildi. Bu kapasitenin büyük bir kısmı, yani 14,5 gigavatı karasal rüzgar santrallerinden gelirken, 3,8 gigavatlık bir kısım da deniz üstü rüzgar santralleri tarafından sağlandı. Avrupa’nın toplam rüzgar enerjisi kapasitesi ise 272 gigavat seviyesinde, bunun 238 gigavatını karasal ve 34 gigavatını deniz üstü rüzgar santralleri oluşturuyor.
Yatırımların ve kapasitelerin artacağı öngörüsü
WindEurope CEO’su Giles Dickson, rüzgar enerjisi sektörüne yönelik yapılan yatırımların ve kapasite artışlarının gelecek yıllarda devam edeceğini belirtiyor. Avrupa’da yeni rüzgar enerjisi projeleri için izin süreçlerinin hızlandırılması ve Avrupa Birliği’nin rüzgar enerjisine yönelik destek paketlerinin açıklanması, sektöre olan güveni artırdı. Bu durum, yatırımların ve dolayısıyla kapasite artışlarının önümüzdeki dönemde artacağını gösteriyor.
Geleceğe bakış: 2024-2030 dönemi
Rüzgar enerjisi sektöründe 2024-2030 döneminde kapasite artışlarının görülmesi bekleniyor. Bu dönemde, Avrupa’nın rüzgar enerjisi kapasitesinin daha da genişleyeceği ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan bağımlılığın azaltılmasında önemli bir rol oynayacağı öngörülüyor. Özellikle deniz üstü rüzgar santrallerinin potansiyeli, bu dönemde Avrupa’nın enerji portföyünde daha belirgin bir yer tutabilir.
Avrupa’da rüzgar enerjisi kapasitesindeki geçici düşüş, sektördeki uzun vadeli büyüme potansiyeli üstünde bir tereddüt yaratsa da yatırımların ve kapasite artışlarının gelecek yıllarda ivme kazanması bekleniyor. Bu yükselişin gerçekleşmesi, Avrupa’nın enerji dönüşümünde rüzgar enerjisini merkezi bir unsura dönüştürme hedefine ulaşmasında kritik bir öneme sahip.