Avrupa, yeşil dönüşümünü ekonomik rekabet gücüyle nasıl dengeleyecek? ABD ve Çin’in politikaları karşısında sanayisini nasıl koruyacak?

Avrupa sanayisi küresel rekabet baskısı altında

Avrupa’nın yeşil dönüşüm hedefleri, sanayisine ağır yükler bindirirken, küresel rakipleri daha az kısıtlamayla hareket ediyor. AB’nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması (CBAM) gibi araçları, çevresel sorumluluğu sağlamak adına kritik öneme sahip olsa da, bu düzenlemeler ABD ve Çinli şirketlerin karşı karşıya olmadığı maliyetleri beraberinde getiriyor.

Ukrayna savaşının ardından artan enerji maliyetleri de Avrupa üretimini olumsuz etkiledi. AB’de elektrik fiyatları ABD’ye kıyasla 2,5 kat daha yüksek, bu da kimya, çelik ve otomotiv gibi sektörlerde maliyetleri artırıyor.


Avrupa yeşil dönüşüm rekabet krizi Yeşil ekonomi ve küresel rekabet Türkiye sanayi ve ticaret stratejisi

Ticaret engelleri ve sanayi politikası zorlukları

Trump’ın %10 ila %60 arasında değişen geniş kapsamlı gümrük tarifeleri uygulayacağına dair sinyaller vermesi, Avrupa ihracatına büyük bir darbe vurabilir. Aynı zamanda, AB Çin’in sübvansiyonlu elektrikli araçları ve yeşil teknolojilerini Avrupa pazarına sürmesine karşı %45’e varan ek tarifeler getirdi.

AB düzenlemelerine yönelik sektör liderlerinin görüşleri

  • Siemens Energy CEO’su Christian Bruch: “Sadece kozmetik değişiklikler yapmak, bizi rekabetçi olmaya bir adım bile yaklaştırmayacak.” CSRD kapsamında 1.000’den fazla veri noktasının raporlanmasının işletmeler için orantısız bir yük oluşturduğunu vurguluyor.
  • TotalEnergies CEO’su Patrick Pouyanné: “Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) iyi niyetle oluşturulmuş ama kontrolden çıkmış bir canavar.”
  • ArcelorMittal CFO’su Genuino Christino: Avrupa çelik endüstrisinin yüksek üretim maliyetleri ve Çin’den gelen ucuz ithalat baskısı altında ezildiğini belirtti.
  • Avrupa Halk Partisi (EPP): 2035 yılı itibariyle içten yanmalı motorlu araçların yasaklanmasını gözden geçirme çağrısında bulunuyor.

Enerji krizi Avrupa sanayisini nasıl etkiledi?

Avrupa sanayisi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası yaşanan enerji şoku nedeniyle ciddi baskı altında. 2022-2023 yıllarında doğal gaz fiyatları rekor seviyelere ulaştı. 2024 itibarıyla Avrupa’da gaz fiyatları ABD’nin 5 katı, elektrik fiyatları ise 2,5 katı seviyelerinde.

Kimya, metalurji ve gübre gibi sektörler bu maliyet baskısı altında ciddi zararlar gördü. Avrupa kimya üretimi 2022’nin sonlarında %16 oranında düştü ve birçok fabrika üretimi durdurdu. BASF gibi büyük firmalar, yüksek enerji maliyetlerinin geri döndürülemez bir rekabet kaybı yarattığını belirterek kalıcı küçülme kararları aldı.

Paris anlaşması: gerçekçi mi, romantik mi?

Avrupa, küresel sahnede iklim lideri olmaya devam etse de, Çin ve ABD’nin Paris Anlaşması’nın dışında kaldığı bir ortamda bu politikanın sürdürülebilirliği sorgulanıyor. AB, Paris Anlaşması’nı canlı tutmaya çalışırken ekonomik yüklerle karşı karşıya.

ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesi ve Çin’in gevşek yaklaşımı, Avrupa’yı tek başına yüksek maliyetler üstlenmeye zorlayabilir. Özellikle Almanya’nın sanayi sektöründe yaşadığı daralma, bu sürecin ekonomik maliyetini gözler önüne seriyor. Almanya’daki otomotiv üretimi düşerken, Türkiye gibi üretim merkezleri bu boşluğu doldurmak için fırsatlar yakalayabilir.

Türkiye sanayi ve ticaret stratejisi Avrupa yeşil dönüşüm rekabet krizi Yeşil ekonomi ve küresel rekabetTürkiye’nin yeşil dönüşümde proaktif olması gerekiyor

Türkiye, Avrupa’nın yeşil dönüşüm sürecindeki değişimlerini yakından izlemeli ancak sadece takip eden değil, önceden gören bir strateji benimsemeli. Avrupa’daki ani politika değişiklikleri, Türkiye’nin mevcut yatırım ve ihracat planlarının bazılarını gereksiz hale getirebilir.

Türkiye’nin dikkat etmesi gereken noktalar

  • Almanya’nın ekonomik durgunluğunun Türkiye’ye etkisi, otomotiv ve sanayi ihracatı açısından kritik olabilir.
  • Avrupa’nın Paris Anlaşması’na bağlı kalmasının getirdiği maliyetler, Türkiye için üretim avantajı yaratabilir.
  • Yeşil finansman ve teknoloji yatırımları, Türkiye’nin rekabet gücünü koruyarak dönüşümünü hızlandırabilir.

Türkiye, AB ile olan ticari ilişkilerini sürdürebilmek ve küresel rekabet avantajını koruyabilmek için yeşil dönüşüm sürecine ayak uydurmalı, ancak bu dönüşümü kendi ekonomik ve sanayi gerçeklerine göre şekillendirmeli.

Sonraki tartışma konuları

Bu makalede Avrupa’nın sanayi rekabeti ve Türkiye’ye etkisini ele aldık. Ancak, bu dönüşüm sürecinin sosyal etkileri, iş gücü yaratımı, para birimi etkileri, dijital göçebeler ve eğitim sistemi üzerindeki yansımalarını detaylandırmak gerekiyor. Önümüzdeki makalelerde bu konulara daha derinlemesine değineceğiz.

İlgili Makaleler


Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz