Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sıfır Atık Forumu’nda atık bertarafı, geri kazanım, YEKDEM teşvikleri ve Hidrojen Eylem Planı hazırlıklarını aynı çerçevede bir araya getirerek 2053 net sıfır vizyonunun somut ayaklarını özetledi.
Bakanlık merkez kampüsü ve bağlı kurumlarda kurulan Sıfır Atık Yönetim Sistemiyle son 6 yılda 26 milyon tonun üzerinde atık bertaraf edildi. 6 milyon 900 bin ton atık geri kazanıldı. Aynı dönemde 1 milyon tondan fazla atık alternatif ham madde olarak değerlendirildi. Bu yaklaşım, atık yönetimini çevre başlığının ötesinde kaynak verimliliği ve arz güvenliğiyle bağlayan bir kalkınma modeli olarak konumlandırıyor.

Hızlı bakış
- Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, 6 yılda 26 milyon ton atığın bertaraf edildiğini açıkladı.
- 6 milyon 900 bin ton atık geri kazanılırken, 1 milyon ton alternatif ham madde olarak değerlendirildi.
- Türkiye’de günlük 100 bin ton belediye atığının yaklaşık %10’u enerjiye dönüştürülüyor.
- Hidrojen Eylem Planı üzerinde çalışmalar sürüyor; 2035 hedefi 5 GW elektrolizör kapasitesi.
- YEKDEM kapsamında 726 verimlilik projesine hibe verildi, 73 atık ısı projesi hayata geçirildi.
- 53 ilde 182 maden sahası rehabilite edilerek 23 milyon 400 bin fidan toprakla buluşturuldu.
Belediye atığından enerjiye: Günlük 100 bin tonun yaklaşık %10’u enerjiye dönüyor
Türkiye’de günlük yaklaşık 100 bin ton belediye atığı oluşuyor ve bu atığın yaklaşık %10’u enerjiye dönüştürülüyor. Atıktan türetilmiş yakıt (RDF) kullanımı özellikle çimento sektöründe hızla artarken, yıllık 500 bin ton kömür eşdeğeri enerji tasarrufu sağlanıyor. Bu eğilim, sanayide fosil yakıt ikamelerini artırarak emisyon yoğunluğunu düşürmeye katkı veriyor.
Hidrojen eylem planı: 2035’e kadar 5 GW elektrolizör hedefiyle yeni bir sanayi kolu

Bakanlık, enerji dönüşümünü planlı ve sürdürülebilir bir zeminde ilerletmek üzere Hidrojen Eylem Planı üzerinde yoğun şekilde çalışıyor. Yol haritasında 2035 yılına kadar hidrojen üretimi için 5 GW elektrolizör kapasitesi hedefleniyor. Bu hedef, yenilenebilir kurulu güç artışıyla eşgüdüm içinde yeşil hidrojenin ölçeklenmesini ve sanayide yeni değer zincirlerinin ortaya çıkmasını amaçlıyor.
YEKDEM ve verimlilik: 726 projeye hibe, 73 atık ısı geri kazanımı
Yenilenebilir Enerji Destekleme Mekanizması (YEKDEM) belediye atıkları, bitkisel yağ atıkları, gıda değeri olmayan tarımsal ve hayvansal atıkların enerji amaçlı değerlendirilmesini teşvik ediyor. Bugüne kadar sanayicilerin 726 verimlilik artırıcı projesine hibe desteği verildi; atık ısıyı geri kazanmaya yönelik 73 proje hayata geçirildi. Bu çerçeve, talep tarafı verimliliğini ve süreç iyileştirmelerini sistematik biçimde enerji dönüşümünün parçası yapıyor.
Yenilenebilir kapasite resmi: 2002’de 12 GW’dan bugün 75 GW’a
Yenilenebilir kurulu güç 2002’deki 12 GW seviyesinden bugün 75 GW düzeyine yükseldi. Bu artış Türkiye’yi dünya genelinde 11’inci, Avrupa’da 5’inci sıraya taşıdı. Rüzgâr ve güneşte 37 GW olan kurulu gücün önümüzdeki 10 yılda 120 GW’a çıkarılması hedefleniyor. Bu ölçeklenme, elektrikleşme ve yeşil hidrojen hedefleriyle birlikte değerlendirilince, arzın karbonsuzlaşmasında belirleyici olacak.
Madencilikten ekosistem onarımına: 182 saha rehabilitasyonu ve pasa değerlendirme izni
İki yılı aşkın süredir yürütülen program kapsamında 53 ilde 182 maden sahasında rehabilitasyon süreçleri tamamlandı; 12.747 hektarlık alanda 23 milyon 400 bin fidan toprakla buluştu. Üretimden kaynaklanan atıkların değerlendirilmesine yönelik “pasa değerlendirme izni” ile elde edilen malzemeler baraj, gölet ve yol gibi altyapı projelerinde etkin şekilde kullanılıyor. Böylece ham madde baskısı azalırken çevresel iyileşme hızlanıyor.
Döngüsel enerji modeli 2053 hedefiyle birleşiyor: Arz güvenliği, yerlilik ve düşük karbon
“Enerjide tam bağımsız Türkiye” hedefine eşlik eden 2053 net sıfır vizyonu; enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, yerli kaynaklar, nükleer ve hidrojen gibi yeni teknolojileri ortak bir çerçevede buluşturuyor. Atık yönetiminin enerjiye entegrasyonu, YEKDEM destekleri, verimlilik projeleri ve maden sahası rehabilitasyonları bu çerçevenin tamamlayıcı parçaları olarak konumlanıyor. İnsanı ve çevreyi merkeze alan, kaynak ve teknolojide yüksek yerlilik oranına dayalı bu yaklaşım, hem arz güvenliği hem de düşük karbonlu büyüme için yol haritası sunuyor.
Politika mimarisi ve uygulama: kurumlar arası senkronizasyonun önemi
Atıkların enerjiye dönüşümü, verimlilik hibeleri, hidrojen yol haritası ve madencilik rehabilitasyonları farklı kurumların eşgüdümünü gerektiriyor. Somut hedefler (örneğin 120 GW rüzgâr-güneş, 5 GW elektrolizör) ile uygulama araçlarının (YEKDEM, VAP hibeleri, pasa değerlendirme izni) aynı takvimde ilerlemesi, 2053 net sıfır yolunda etkinin çarpanını artıracaktır.
Sanayi için çıkarım: İkame, verimlilik ve tedarik zinciri yönetimi aynı denklemde
Çimento gibi enerji yoğun sektörlerde RDF kullanımındaki artış, kömür ikamesi ve emisyon yoğunluğunda düşüş anlamına geliyor. Atık ısı geri kazanımı ve verimlilik projeleri ise birim çıktı başına enerji tüketimini azaltıyor. Bu iki yönlü strateji, tedarik zincirlerinde geri kazanılmış malzeme ve alternatif hammadde kullanımını artırırken, finansmana erişim ve AB pazarları için regülasyon uyumunu güçlendiriyor.
İlgili haberler
- Yeşil hidrojen: Türkiye ve dünyada enerjinin geleceği mi?
- Yeşil hidrojen: Açık artırma modeli ile geleceğe hazırlık
- Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefi: Enerji dönüşümünün sosyoekonomik etkileri
- AB’den Türkiye yerel yönetimlerine 6,3 milyon Euro Sıfır Atık desteği başladı
- Türkiye’nin biyokütle ve atık ısı enerjisi 2 bin 380 MW’ye ulaştı