Şehir atıklarından jet yakıtı üretimi, sürdürülebilir havacılık yakıtı için güçlü bir seçenek oluşturuyor. Sistem, mevcut uçak motorlarıyla uyumlu, düşük karbonlu jet yakıtı sunarak emisyonları hızla azaltıyor.
Havacılık bugün küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %2,5’ini oluşturuyor. 2040’a kadar yolcu talebinin iki katına çıkması beklenirken sektördeki emisyonları azaltma ihtiyacı giderek artıyor.
Elektrifikasyon seçenekleri sınırlı olduğundan havacılıkta düşük karbonlu jet yakıtı çözümleri hâlâ temel hedef. Sürdürülebilir havacılık yakıtı alternatifleri gün geçtikçe önem kazanıyor. Nature Sustainability’de yayımlanan yeni çalışma, şehir atıklarından jet yakıtı üretiminin bu alanda güçlü bir seçenek sunduğunu ortaya koyuyor.

Şehir atıkları temiz yakıta dönüşüyor
Şehir atıkları; gıda artıklarından kağıda, plastiklerden metallere kadar geniş bir karmayı içeriyor. Bu karışım, biyolojik olarak ayrışabilen materyallerin yanı sıra, enerji içeriği yüksek plastik fraksiyonlarıyla şehir atıklarından jet yakıtı üretimi için dengeli bir temel oluşturuyor. Genellikle depolanan veya yakılan bu atıklar hem yer kaplıyor hem de hava kirliliğini artırıyor. Atık miktarı artarken düzenli depolama alanları hızla azalıyor. Dünya genelinde yılda yaklaşık 2 milyar ton şehir atığı oluşuyor. Bu geniş hacim, sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimi için kesintisiz ve istikrarlı bir kaynak yaratıyor.
Çin’deki Tsinghua Üniversitesi ile Harvard Üniversitesi bünyesindeki Harvard-China Project’ten araştırmacılar, şehir atıklarından büyük ölçekli gazlaştırma ve Fischer–Tropsch sentezi yoluyla düşük karbonlu jet yakıtı üretme potansiyelini inceliyor. Yaşam döngüsü analizine göre bu yakıt, geleneksel jet yakıtına kıyasla %80–90 daha düşük emisyon üretiyor.
Ancak süreçteki karbon dönüşüm verimi hâlâ sınırlı. Şehir atıklarından jet yakıtı üretiminde, girdideki karbonun yalnızca %33’ü yakıta dönüşüyor. Verim, karbondioksit yakalama ve yenilenebilir enerjiyle üretilen yeşil hidrojen eklenmesi sayesinde artırılabiliyor. Yeşil hidrojen ilavesi, sentez gazının oranlarını ideal değerlere taşıyor. Böylece düşük karbonlu jet yakıtı üretim verimi yükseliyor. Bu teknik sınırlamalara rağmen süreç, operasyonel olarak ölçeklenebilir bir altyapıya dayanıyor.

Altyapı avantajı: Ölçeklenme hızlanıyor
Şehir atıklarından jet yakıtı üretiminin en güçlü yanlarından biri, mevcut atık toplama ve ayrıştırma sistemlerine kolayca entegre olabilmesi. Bu yaklaşım yeni arazi ihtiyacı veya gıda üretimiyle rekabet eden hammaddeler gerektirmiyor. Ayrıca tedarik zinciri risklerini azaltıyor.
Şehir atıkları neredeyse tüm büyük kent merkezlerinde kesintisiz bir akış oluşturduğu için kaynak erişimi oldukça güvenli. Bu durum, şehir atıklarından jet yakıtı üretimini diğer alternatiflere göre daha hızlı ölçeklenebilir hale getiriyor ve güçlü bir sürdürülebilir havacılık yakıtı seçeneği sunuyor.
Küresel etki: Atıktan jet yakıtına geçiş neleri değiştiriyor?
Sürdürülebilir havacılık yakıtı talebi bugün mevcut küresel üretim kapasitesini aşmış durumda. Bu nedenle şehir atıklarından jet yakıtı üretimi gibi alternatifler giderek önem kazanıyor.
ABD, 2050’ye kadar sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimini yıllık 35 milyar galona çıkarmayı hedefliyor. Avrupa Birliği ise farklı bir yaklaşım izleyerek, uçuşlarda kullanılacak sürdürülebilir yakıt payını 2025’te %2’den 2050’de %70’e yükseltmeyi planlıyor. Bu zorunlu payın özellikle 2030 sonrası hızlı bir artış göstermesi bekleniyor.
Bugün küresel jet yakıtı tüketimi yıllık yaklaşık 350 milyon ton seviyesinde. Bu ölçekte, düşük karbonlu jet yakıtı üretimi havacılık emisyonlarının azaltılmasında kritik rol oynuyor.
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün CORSIA programı, havayollarını emisyon artışlarını dengelemeye yönlendiriyor. Bu çerçevede düşük karbonlu jet yakıtı seçenekleri daha da önem kazanıyor.
Çalışmanın bulgularına göre:
- Şehir atıklarından jet yakıtı üretimi yılda 50 milyon ton seviyesine ulaşabiliyor ve küresel emisyonları %16 azaltıyor.
- Yeşil hidrojen entegre edildiğinde üretim 80 milyon tona çıkıyor ve bu miktar küresel talebin %28’ine karşılık geliyor.
- Avrupa özelinde üretim, AB’nin hedeflediği sürdürülebilir havacılık yakıtı karışım oranlarını aşabilecek potansiyele ulaşıyor.
- Karbon fiyatlandırmasının yüksek olduğu bölgelerde şehir atıklarından jet yakıtı ekonomik avantaj sağlıyor.
Bugün sürdürülebilir havacılık yakıtı küresel jet yakıtı tüketiminin yalnızca %1’ini oluşturuyor. Ancak teşviklerin artmasıyla düşük karbonlu jet yakıtı kullanımı hızla yaygınlaşabilir.

Temiz havacılığa geçiş için işbirliği gerekiyor
Araştırmacılar, şehir atıklarından jet yakıtı üretiminin mevcut uçak motorlarıyla uyumlu yapısı sayesinde hızlı bir geçiş sunduğunu belirtiyor. Yine de bu yaklaşımın yaygınlaşması; ölçeklendirme, tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi ve ekonomik destek mekanizmaları gerektiriyor.
Harvard-China Project yöneticisi ve Harvard Üniversitesi Çevre Çalışmaları profesörü Michael B. McElroy, şehir atıklarının sürekli ve küresel akışı sayesinde sürdürülebilir havacılık yakıtı için güvenilir bir kaynak oluşturabileceğini vurguluyor. Bulgular, şehirlerin ürettiği atıkların yalnızca bir sorun değil; düşük karbonlu jet yakıtı üretimi için stratejik bir kaynak olabileceğini gösteriyor. Ayrıca bu model, hem atık yönetimini dönüştürüyor hem de havacılığın karbon ayak izini azaltan çift yönlü bir çözüm sunuyor.
Düşük karbonlu uçuşa giden yol için yeni bir fırsat
Şehir atıklarından jet yakıtı üretimi, kısa vadede önemli emisyon azaltımı sağlayarak havacılığın net-sıfır hedefine katkı sunacak. Yeşil hidrojen ve karbon yakalama yöntemleriyle verim artırıldıkça, sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimi daha güçlü bir seçenek haline gelecek. Bu nedenle şehir atıklarından jet yakıtı, geçiş sürecini hızlandırıp, düşük karbonlu jet yakıtı için uygulanabilir bir yol sunuyor olacak.

Atıklardan temiz uçuşa doğru
Şehir atıklarından jet yakıtı üretimi, hem atık yönetimini dönüştüren hem de havacılığın karbon ayak izini azaltan güçlü bir çift etkili çözüm sunuyor. Gazlaştırma teknolojileri ve yeşil hidrojen entegrasyonu geliştikçe, sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimi daha verimli, daha ekonomik ve çok daha hızlı ölçeklenebilir bir yapıya kavuşacak. Mevcut uçak motorlarıyla tam uyumlu olması, bu yaklaşımın havayollarının emisyonlarını bugünden azaltmasını mümkün kılıyor. Önümüzdeki yıllarda şehir atıklarından jet yakıtı teknolojisinin, net-sıfır hedeflerine ilerleyen küresel havacılık için kritik bir kaldıraç görevi üstlenmesi ve ülkelerin enerji dönüşüm planlarında daha belirgin bir rol oynaması öngörülüyor.
İlgili Makaleler
- Küresel havacılık sektörü SAF ile net sıfır emisyona hazırlanıyor
- DHL ve Google, sürdürülebilir havacılıkta güçlerini birleştiriyor
- Tüpraş SUNFUSION projesiyle mikroalglerden sürdürülebilir havacılık ve denizcilik yakıtı geliştirecek
- Hidrojenle çalışan uçak, kesintisiz dünya turuna çıkacak
- İsviçreli bilim insanları, yeşil havacılık için güçlü hidrojen motoru geliştiriyor

















