Arup ve C40 Cities’in “Ports as Clean Energy Hubs” raporu, liman kentlerinin sürdürülebilir yakıtlar, elektrifikasyon ve açık deniz rüzgarı etrafında enerji dönüşümünü hızlandırabilecek stratejik merkezlere dönüşebileceğini gösteriyor. Bu özet, rapordaki ana bulguları Yeşil Haber okuru için derliyor.
Hızlı bakış
- Limanlar artık yalnızca ticaret merkezi değil, temiz enerji üretim ve dağıtım üsleri olabilir.
- Rapor, limanların sürdürülebilir yakıt ikmali, elektrifikasyon ve açık deniz rüzgar projeleriyle rol alabileceğini gösteriyor.
- “Toplam Değer” yaklaşımıyla ekonomik, sosyal ve çevresel faydalar birlikte ele alınıyor.
- Şehirler için liderlik, politika, yatırım ve beceri planlaması alanlarında somut adımlar öneriliyor.
- Türkiye’de İzmir-Aliağa, Mersin ve Filyos gibi liman-ekosistemleri bu dönüşüm için potansiyel lokasyonlar.
Raporun odağı: Limanlar enerji dönüşümünün yeni aktörü
Limanlar, tarihsel olarak fosil yakıtların ithalat–ihracat ve dağıtımında üstlendiği rolü, iklim eylemi çağında temiz enerji üretimi, depolaması ve dağıtımıyla birleştiren “temiz enerji merkezleri”ne evriliyor. Deniz ticaretinin omurgasını oluşturan limanlar; şehir, sanayi ve taşımacılık ekosistemlerinde ölçekli etki yaratabilecek benzersiz bir konumda.
Üç tipoloji: Sürdürülebilir yakıtlar, elektrifikasyon, offshore / denizüstü rüzgar
Sürdürülebilir yakıt ihracat ve ikmal merkezleri
Yüksek yenilenebilir potansiyeli olan bölgeler, yeşil hidrojen türevleri (ör. yeşil amonyak) gibi sürdürülebilir yakıtları rekabetçi maliyetle üreterek ihracat ve bunkering (ikmal) altyapısı kurabilir. Bu yapı, yakıt üretimi–yenilenebilir kurulumları–liman hizmetleri arasında zincirleme yatırımları tetikler.
Elektrifikasyon merkezleri
Kıyı elektriği (shore power), kargo elleçleme ekipmanı ve feribot/gemi şarjı, elektrikli ağır vasıta (HGV) şarj alanları ve yerinde üretim–depolama (mikroşebeke, batarya enerji depolama sistemleri) ile limanlar, hem hava kalitesini iyileştirir hem de şebekeye esneklik ve dayanıklılık kazandırır.
Açık deniz rüzgarı için imalat–marshalling–kurulum üsleri
Offshore rüzgarın hızlı ölçeklenmesi; derinlik ve taşıma kapasitesi yüksek rıhtımlar, geniş montaj/ara depolama sahaları ve ağır yük lojistiği gerektirir. İmalat ile marshalling/kurulumun aynı altyapıda toplanması; maliyeti ve emisyonları düşürür, yerel tedarik zincirini kalıcılaştırır.
“Toplam Değer” yaklaşımı: Çevresel, sosyal ve ekonomik kazanımlar
Rapor, yatırım değerlendirmesini salt finansal geri dönüşle sınırlamayan “Toplam Değer” çerçevesini öneriyor. Buna göre yeşil istihdam ve beceri dönüşümü, kamu sağlığında iyileşme (hava kirleticiler ve gürültü azalması), yerel ekonomide canlanma, enerji güvenliği ve şebeke esnekliği birlikte ele alınmalı.
Şehirler için eylem araç kiti: Liderlikten finansa uzanan adımlar
Liderlik ve ortak strateji
Belediye–liman otoritesi–sanayi arasında ortak bir karbonsuzlaşma vizyonu kurmak; bu vizyonu iklim eylem planlarına ve mekansal/enerji planlamasına entegre etmek.
Politika ve planlama
Arazi kullanımı, lojistik ve enerji planlarını entegre etmek; kıyı elektriği ve ekipman elektrifikasyonunu hızlandıran net standartlar ve izin süreçleri oluşturmak; liman kiracı sözleşmelerine sürdürülebilirlik şartları eklemek.
Yatırım ve finans
Kamu–özel işbirliği modelleri, yeşil/sürdürülebilir tahviller, kredi iyileştirme araçları ve kalkınma finansmanı ile kritik ilk yatırımları mümkün kılmak; mikroşebeke ve depolama gibi gelir çeşitlendiren iş modelleri geliştirmek.
Toplum ve iş gücü planlaması
Adil geçiş için beceri haritaları çıkarmak; mesleki eğitim ve yerel tedarik zinciri programlarını offshore rüzgar, elektrifikasyon ve sürdürülebilir yakıtlar etrafında hedeflemek; paydaş iletişiminde “Toplam Değer” anlatısını kurmak.
Türkiye bağlamı: Liman hatlarında uygulanabilir fırsatlar
Öncelikli kümeler ve hızlı kazanımlar
İzmir–Aliağa–Çandarlı hattı (elektrifikasyon + offshore rüzgar lojistiği), Mersin (yakıt lojistiği ve kara taşımacılığı entegrasyonu), Tekirdağ/Ambarlı (kıyı elektriği ve şebeke esnekliği), Filyos (sanayi–lojistik–enerji üçgeni) gibi noktalarda tipolojilerin karması uygulanabilir. İlk adımda kıyı elektriği, saha içi ekipmanların elektrifikasyonu, HGV şarj alanları ve liman–şehir mikroşebeke çözümleri yüksek etki–hızlı uygulama potansiyeli taşır.
Yeşil finans ve yatırım: Liman temelli projeler için yollar
Temiz enerji merkezli liman projeleri; yeşil tahvil ve sürdürülebilir tahvil/kredi çerçeveleri, proje finansmanı, uluslararası kalkınma kuruluşları (IFC, EBRD vb.) ve belediye finansman araçlarıyla birleştirildiğinde, tedarik zincirinde kalıcı kapasite ve nitelikli istihdam yaratabilir.
Karşılaşılan engeller: Politika belirsizliği, güvenlik ve teknoloji olgunluğu
Sürdürülebilir yakıtlarda güvenlik ve standartlar, elektrifikasyonda şebeke bağlantısı ve izin süreçleri, offshore rüzgarda liman altyapısının kapasite ve alan gereksinimleri yatırım iştahını etkileyen temel başlıklar. Net politika çerçeveleri ve sıralı yatırım planları bu engelleri azaltır.
İzlenecek yol: Ortak vizyon ve “Toplam Değer” anlatısıyla yatırımı hızlandırmak
Şehir–liman–sanayi üçgeninde ortak vizyon oluşturmak; tipolojiye göre öncelikli projeleri seçip hızlı kazanımlarla başlamak; finansman sepetini (kamu–özel–kalkınma) erken aşamada kapatmak ve beceri programlarını eşzamanlı başlatmak, limanların temiz enerji merkezlerine dönüşümünü hızlandırır.
Sizce Türkiye’nin limanları temiz enerji merkezleri olarak nasıl bir rol üstlenmeli? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
İlgili haberler
- Karbonsuz denizcilik için hibrit sistem ve yeşil yakıt hamlesi
- Türkiye’nin denizüstü rüzgar enerjisi yol haritası
- Yenilenebilir enerji yatırım için ‘güvenli liman’ oldu