ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Dünya Çevre Günü dolayısıyla sürdürülebilirlik dönüşümünün önemini vurgulayarak, Türkiye’nin atık yönetimi ve döngüsel ekonomiye geçişte vakit kaybetmemesi gerektiğini belirtti.
Sürdürülebilirlikte dönüşüm zamanı geldi
ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, Dünya Çevre Günü kapsamında yaptığı açıklamada, sürdürülebilirlik dönüşümünün ekonomik, toplumsal ve çevresel boyutlarıyla bütüncül olarak ele alınması gerektiğini söyledi. İmer, “Türkiye’nin artık sürdürülebilirliği erteleyecek ne zamanı ne de yitirecek atığı var” dedi.
Genişletilmiş üretici sorumluluğu (GÜS) modeli tekrar uygulanmalı
ÇEVKO Vakfı’nın 33 yıldır çevre konusunda çalışmalar yaptığını belirten İmer, son sekiz yıldır özellikle döngüsel ekonomi ve iklim kriziyle mücadele konularına odaklandıklarını dile getirdi. Türkiye’de daha önce uygulanan ancak son dönemde etkinliğini yitiren Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) modelinin yeniden hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden İmer, bu modelin çevresel sorunların çözümünde ve Türkiye’nin ticari rekabet gücünün artırılmasında önemli olduğunu vurguladı.

İklim yasası katılımcı ve bağlayıcı olmalı
Türkiye’nin iklim yasasının henüz yürürlüğe girmediğini hatırlatan İmer, “İklim yasası yalnızca teknik değil, katılımcı ve bağlayıcı bir yapıyla oluşturulmalı. Tüm toplumsal yapının sürdürülebilirlik ilkelerine göre dönüşümünü destekleyen güçlü bir çerçeve olmalı” ifadelerini kullandı.
Türkiye atıklarını hala etkin kullanamıyor
Türkiye’nin yüksek geri dönüşüm kapasitesine rağmen potansiyelini büyük oranda ithal atıklarla kullandığını belirten İmer, hane halkından çıkan ambalaj atıklarının büyük kısmının düzenli depolama sahalarında gömüldüğüne dikkat çekti. İmer, geri dönüştürülebilir atıkların yerel kaynaklar olarak değerlendirilmesinin ekonomik açıdan da stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği ile uyum ihracat için kritik önemde
Mete İmer, Avrupa Birliği’nin yeni ambalaj düzenlemeleriyle birlikte geri dönüştürülmüş içerik zorunluluğunun arttığını, bunun da Türkiye’nin ihracat ve rekabet gücünü doğrudan etkilediğini belirtti. İmer, Türkiye’nin bu düzenlemelere hızla uyum sağlamasının ticari bir zorunluluk olduğunu ifade etti ve “Döngüsel ekonomi politikaları hızla ve bütüncül biçimde uygulanmalıdır” dedi.
GETAM ile bilimsel ve güvenilir sürdürülebilirlik
ÇEVKO Vakfı’nın Yıldız Teknik Üniversitesi ile birlikte kurduğu Geri Kazanım Test ve Araştırma Merkezi (GETAM) sayesinde sürdürülebilirlik iddialarının bilimsel temellere dayandığını ve doğrulanabilir hale geldiğini belirten İmer, merkezin uluslararası ticarette gerekli saydamlık ve uyumu sağladığını söyledi.
Gençlerin sesi karar süreçlerine yansıtılmalı
Mete İmer, gençlerin iklim kriziyle mücadele süreçlerine etkin katılımının yalnızca adil değil, aynı zamanda gerekli olduğunu ifade etti. ÇEVKO Vakfı’nın son beş yıldır düzenlediği çevrim içi söyleşilerle üniversite öğrencilerinin görüşlerini ve çözüm önerilerini kararlara yansıtmaya çalıştığını belirtti.
Sizce Türkiye’nin sürdürülebilirlik ve atık yönetimi için atması gereken ilk adım ne olmalı? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın!
View this post on Instagram