Yeşil Yakalı Kadınlar Derneği (YEYKAD) Kurucu Üyesi ve Sürdürülebilir Finans Danışmanı Seyran Hatipoğlu, Türkiye’nin yakın zamanda gerçekleştirdiği yeşil tahvil ihracının çok olumlu şekilde sonuçlandığını belirterek, yeşil tahvillerden gelen kaynakların hibe ve teşvikler yolu ile yeşil finansman çalışmalarına aktarılması gerektiğini söyledi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) işbirliğiyle “Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Semineri” düzenlendi. Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat’ın ev sahipliğinde gerçekleşen seminere, GENSED Asbaşkanı Tolga Murat Özdemir ile birlikte GENSED Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.
Seminerin açılışı konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Vehbi Canpolat, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında son 20 yılda enerji talebinin en hızlı arttığı ülke olduğunu belirterek, 2053 için Net Sıfır hedefi veren ülkemizin, karbon emisyonlarının sebebi sayılan fosil kaynaklı enerji tüketiminin azalması gerektiğine dikkat çekti.
Canpolat, hem iklim değişikliği ile mücadelede hem de dışa bağımlılığın azaltılması noktasında yenilenebilir enerjinin payının artması gerektiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Türkiye zengin yenilenebilir enerji potansiyeli sayesinde enerji bağımsızlığına ulaşmada önemli bir avantaja sahip. Bugün ele alacağımız güneş enerjisinden örnek vermek gerekirse, ülkemiz tüm Avrupa’da İber Yarımadası’ndan sonra en iyi güneşlenme verilerine sahip. Şimdi sormamız gereken soru, bu potansiyeli yeterince kullanabiliyor muyuz?.”
GENSED Asbaşkanı Tolga Murat Özdemir: “Karbon emisyonunun yüzde 75’i enerjiden kaynaklı”
GENSED Asbaşkanı Tolga Murat Özdemir ise dünyanın önemli bir dönüşümün içerisinde olduğuna dikkat çekerek, “Yakın bir gelecekte elektrikli araçlar hepimizin hayatına girecek ve bu araçların elektriği nereden temin edilecek? Fosil yakıtlarla bunu sağlayamazsınız çünkü o zaman karbon emisyonunu azaltamamış olacaksınız. Bu noktada güneş, rüzgar ve diğer yenilebilir enerji kaynakları hayatımıza daha çok girecek, bunu düşünmemiz gerekiyor.
3-5 yıl sonra bu alana yönelik finansal imkanlarla birlikte neredeyse her evin çatısında güneşten elektrik üretip, üretilen bu elektrikle araçları şarj edebilecek noktaya doğru gideceğiz. Dönüşümün bu şekilde ilerlemesini umuyoruz. Dünyada karbon emisyonunun yüzde 75’i enerjiden kaynaklı, işte bu nedenle elektriğin yeşil dönüşümü çok önemli bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.”
Seyran Hatipoğlu: “Bankaların yeşil finansman payı yüzde 35”
Toplantının Finans ve Mevzuat başlıklı panelinde konuşan Yeşil Yakalı Kadınlar Derneği (YEYKAD) Kurucu Üyesi ve Sürdürülebilir Finans Danışmanı Seyran Hatipoğlu enerji yatırımlarının finansmanındaki gelişmelere dikkat çekerken, özellikle yenilenebilir enerji gibi yeşil projelerin finansmanın artırılması için yapılması gerekenlere dikkat çekti.
Dünyada şu ana kadar enerji yatırımları için 5 trilyon dolarlık finansman sağlanmakla birlikte bu rakamın yeterli olmadığını vurgulayan Hatipoğlu, 4-5 trilyon dolarlık bölümü 2030’a kadar olmak üzere, yeni enerji yatırımları için şimdiye kadar sağlanan toplam finansmanın en az beş 5 katı kadar daha kaynağa ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye’de mevduat bankaları tarafından sağlanan toplam finansman içinde yeşil finansmanın payının halihazırda % 30-35 oranında olduğu bilgisini de veren Hatipoğlu, finans kuruluşlarının öz tüketime yönelik çatı üstü güneş enerjisi projeleri için şimdiye kadar ciddi miktarda finansman sağladığını ve bu alanın kuruluşlar tarafından çok iyi öğrenildiğini söyledi.
“Yeşil finansman menkul kıymet ayırma zorunluluğundan istisna tutulmalı”
Enerji depolamanın finans kuruluşları için yeni bir alan olmak ile birlikte bu kuruluşlara projelerin gelmeye başladığını da dile getirirken Seyran Hatipoğlu, bununla birlikte henüz çok fazla birikmiş bir proje stoğu olmadığını, faiz ve kurların netleşmesi ile birlikte bu projelere yönelik kredi piyasasının önünün de açılacağını kaydetti.
Türkiye’nin yakın zamanda gerçekleştirdiği yeşil tahvil ihracının da çok olumlu şekilde sonuçlandığı değerlendirmesinde bulunan Hatipoğlu, yeşil tahvillerden gelen kaynakların hibe ve teşvikler yolu ile yeşil finansman çalışmalarına aktarılması ile bankalara getirilen menkul kıymet ayırma zorunluluğu gibi alanlarda yeşil finansmanın istisna tutulmasının da sektöre kullandırılabilecek kredilerinin artmasını ve finansman maliyetlerinin düşmesini sağlayabileceğini de savundu.
Başar Yılmaz: “Enerji depolama pazarı açıldı”
Panelin diğer konuşmacısı Yenilenebilir Enerji Finans Danışmanı Başar Yılmaz da hafta başında yayımlanan yeni YEKDEM düzenlemesine atıf yaparak, enerji depolama projelerinin finanse edilebilirlik açısından 2019 yılındaki çatı üstü güneş enerjisi projeleri ile paralel bir noktaya geldiği değerlendirmesini yaptı.
Başar Yılmaz 2019 yılında, leasing sektöründe görev aldığı dönemde çatı üstü GES projelerinin döneminin başladığını söylediğini bunun da bu dönemde taslak yönetmelik ile de olsa öngörülebilirliğin sağlanması sayesinde olduğunu ifade etti.
Bu gelişmeler sonrası öz tüketime yönelik güneş enerjisi projeleri için yaptıkları matematiksel modelde birçok belirsiz bileşen olduğunu, bunların başında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerji fiyatlarının geldiğini dile getiren Başar Yılmaz, buna karşın gelinen noktada bu projeler için alım garantisinin dahil edilmeden, yalnızca piyasa koşullarının baz alınarak yapılan modellemelerde bile yatırımların finanse edilebilir duruma geldiğini ifade etti.
Halihazırda enerji depolama projelerinin 2019’daki çatı üstü GES projeleri ile benzer bir noktada olduğunu dile getiren Başar Yılmaz, düzenlemeler sayesinde bu projeler için henüz tam bir nakit akış modeli oluşturulamamak ile birlikte yatırımcıların finans kuruluşlarına taslak olarak sunabileceği, anlatılabilir bir modelin oluşabildiğine vurgu yaptı.
Yılmaz bu etkenlerden dolayı 2019’da taslak bir yönetmelik sayesinde çatı pazarının açıldığının öngörülebildiği gibi bugün de enerji depolama uygulamaları pazarının açıldığının söylenebileceğini ifade etti.