Uber ve Çinli Momenta, Avrupa’da Level 4 robotaksi testlerine 2026’da Münih’te başlayacak. Almanya’nın otonom sürüş çerçevesi ve Alman OEM bağlantıları bu adımı mümkün kılıyor.
Uber–Momenta anlaşması: Münih’te 2026 başlangıcı ve genişleme planı
Uber ve Çin merkezli otonom sürüş firması Momenta, 2026’da Münih’te robotaksi testlerine başlayacaklarını duyurdu. İlk fazda araçlarda güvenlik görevlisi bulunması, aşamalı olarak tam sürücüsüz işletmeye geçiş hedefleniyor. Başarılı sonuçlar halinde testlerin diğer Avrupa şehirlerine genişletilmesi planlanıyor. Momenta, Şanghay’da robotaksi hizmeti işletiyor ve teknolojisini Mercedes-Benz, BMW, Audi gibi üreticilere sağlıyor.
Level 4 otonomi ve Almanya’nın yasal çerçevesi: Tanımlı işletim alanı ve teknik gözetim
Level 4 otonomi, aracın tanımlanmış bir coğrafi ve operasyonel alanda sürücüsüz çalışabilmesini ifade ediyor. Almanya, 2021 Otonom Sürüş Yasası ve devamındaki düzenlemelerle Level 4 araçların kamu yollarında, tanımlı alanlarda düzenli işletimine imkan tanıyan ilk kapsamlı çerçeveyi oluşturdu. Federal Motorlu Taşıtlar Kurumu (KBA) tip onayı ve işletim alanı onayı süreçleri, testlerin kademeli açılmasını gerektiriyor. Düzenleme, teknik gözetim altında uzaktan müdahale gibi güvenlik şartlarını da tanımlıyor.
Avrupa neden bu kez “evet” diyor: Alman ekosistemi ve Çin teknolojisinin entegrasyonu
Avrupa’da güvenlik temelli temkinli yaklaşım sürerken, bu ortaklığı mümkün kılan unsurlar öne çıkıyor: Almanya’nın hazır yasal çerçevesi, Uber’in platform ölçeği ve Momenta’nın Alman OEM’lerle kurduğu önceden var olan teknik entegrasyonlar. Son dönemde BMW, Mercedes-Benz ve Audi ile Çin pazarına dönük işbirlikleri, Momenta’nın yazılımının Alman mühendisliği içinde doğrulanmasına yardımcı oldu. Böylece “Çin kökenli teknoloji, Avrupa’nın çekirdek otomotiv ekosistemine entegre” bir modelle sahaya çıkıyor.
Yeşil mobilite açısından anlamı: Robotaksi, emisyon ve kent içi ulaşım
Robotaksi işletmesi; araç paylaşımı, optimize rota ve yüksek doluluk sayesinde özel araç sahipliğine kıyasla birim yolculuk başına emisyonu düşürme potansiyeli taşır. Level 4 ölçeklenebilirse, mikromobilite, toplu taşıma ve paylaşımlı otonom entegrasyonlarıyla şehir içi karbon azaltımı hızlanabilir. Ancak bu faydalar, filo yönetimi, şarj altyapısı ve düzenli denetim ile desteklendiğinde gerçekleşir.
Küresel robotaksi yarışında diğer uygulamalar
Uber–Momenta ortaklığı Avrupa için bir ilk olsa da, dünyada robotaksi yarışı hızlanıyor. Waymo’nun Austin’deki genişleme planları, ABD’de Level 4 otonominin şehir ölçeğinde nasıl test edildiğini gösteriyor. Tesla’nın Hindistan açılımı ve küresel devlerin rekabeti de robotaksi alanının yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda ekonomi ve jeopolitik bir yarış olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa’nın Münih merkezli bu adımı, kıtanın geç kaldığı yarışa güçlü bir giriş yapma çabası olarak okunabilir.
Türkiye için çıkarımlar: Altyapı, yol tasarımı ve pilot alan gereklilikleri
Münih, yaklaşık 1,6 milyon nüfusu ile Almanya’nın otomotiv kalbi ve düzenli kent yapısı sayesinde robotaksi testleri için doğal bir merkezdir. Almanya genelinde kayıtlı 49,3 milyon otomobil bulunuyor. Bu sayıda 84 milyonluk nüfusla birlikte 587 araç / 1000 kişi oranına denk geliyor. Düzenli yol işaretleri, trafik kurallarına yüksek uyum ve altyapının kalitesi, otonom araçların güvenli test edilmesine imkan tanıyor.
İstanbul ise 2024 itibarıyla yaklaşık 15,7 milyon nüfus ve 4,5 milyon kayıtlı araç ile 287 araç / 1000 kişi oranına sahip. Araç yoğunluğu Almanya’ya kıyasla daha düşük görünse de, İstanbul’un temel sorunu düzensiz yol işaretleri, düşük kural uyumu ve trafik sıkışıklığının yıllık 6–7 milyar dolar ekonomik kayıp yaratması. Bu nedenle İstanbul, doğrudan robotaksi pilotu olmaktan ziyade paylaşımlı mobilite çözümleri ile bir geçiş köprüsü rolü üstlenebilir. Elektrikli bisiklet paylaşımı gibi girişimler ve EY’nin İstanbul taksi ekosistemi raporu, bu dönüşümün başlangıç noktalarını gösteriyor.
Türkiye için daha uygun ilk pilot adımlar, orta ölçekli şehirlerde olabilir. Eskişehir, Konya veya Antalya gibi kentlerde trafik daha düzenli, nüfus yoğunluğu daha yönetilebilir ve üniversite–belediye işbirlikleri daha kolay kurulabilir. Bu şehirlerde tanımlı işletim alanları (örneğin teknopark çevreleri, kampüsler, havaalanı-şehir koridorları) belirlenerek gözetimli (safety operator) fazlardan otonom fazlara kademeli geçiş yapılabilir.
Büyük şehirler ise uzun vadede mobilite hub’ları, elektrifikasyon şebekesi ve paylaşımlı ulaşım kültürü ile hazırlanmalı. Çin şehirlerinde uygulanan mobilite hub ve elektrifikasyon entegrasyonu modeli, 2030 ve 2045 iklim hedeflerine giden yolda Türkiye için de yol gösterici olabilir. Bu bağlamda Uber veya Martı gibi platformlar, kısa vadede ara köprü görevi görerek geçiş sürecinin hızlanmasına yardımcı olabilir.
Münih’te denemek isteyenler için pratik adımlar: Pilot erişimi ve bilgilendirme
Münih başlangıcında erişim genellikle sınırlı pilot ve bekleme listesi modeliyle açılır. Uber uygulamasında bölgesel bildirimleri etkinleştirip Uber Germany ve Momenta duyurularını takip etmek gerekir. Pilot rotalar tanımlı işletim alanları olarak ilan edilir, kullanıcı kabulü bu alanlarla başlayıp zamanla genişler.
Kaynaklar
The Wall Street Journal, Reuters, The Verge, Momenta basın sayfası, Almanya Federal Ulaştırma Bakanlığı otonom sürüş strateji belgeleri
Yorumlarınızı Bizimle Paylaşın
Uber ve Momenta’nın 2026’da Münih’te başlayacak robotaksi testleri sizce Avrupa’da yeni bir dönemi mi başlatacak? Türkiye altyapısı bu dönüşüme ne kadar hazır? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
İlgili haberler
- Waymo, Austin’de sürücüsüz robotaksi alanını 90 mil kareye çıkardı
- Robotaksi dönemi başladı: Tesla, Amazon ve küresel devlerin yarışında son durum
- Tesla’dan hamle: Robotaksi büyüyor, Model Y Hindistan’da, Grok araçlarda
- Tesla Model Y, Austin’de ilk kez sürücüsüz teslim edildi