İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Orhanlı köyünde Küçük Menderes Enerji A.Ş tarafından yapılmak istenen “Jeotermal Enerji Santrali ve Yardımcı Kaynak (GES+RES) Tesisleri Projesi’ne” karşı yöre halkının açtığı davanın duruşması yapıldı.

Doğa Derneği, Orhanlı Doğa Kültürü Derneği, Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, Sınırlı Sorumlu Seferihisar Kavakdere Köyü Sulama Kooperatifi’yle birlikte 95 Orhanlı köylüsünün JES projesinin iptali talebiyle açtığı dava İzmir 3. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Davaya kalabalık bir grup olarak katılan davacılar, mahkeme çıkışında basın açıklaması yaptı.

İzmir’in Seferihisar ilçesinde yer alan ve kadim zeytin ormanlarının içerisinde bulunan Orhanlı köyünün sakinleri, bölgede hayata geçirilmesi planlanan Jeotermal Enerji Santrali (JES) projelerinin iptalini istiyor. Köy halkının dava gerekçesine göre, JES projelerinin hayata geçirilmesi planlanan bölge, bir Kadim Üretim Havzası (KÜH) olmasının yanı sıra, İzmir’in içme suyu havzasında yer alıyor. İzmir ve Türkiye genelindeki zeytinyağı ve organik gıda üretiminin “can damarı” olan bu bölge, aynı zamanda Türkiye doğası açısından son derece nadir ve hassas türlerin yaşam alanı olma özelliği taşıyor.

Tahsin Akçıl: “Sıcak suları yüzeye deşarj ediyorlar”

Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı Hasan Tahsin Akçil, İzmir Yarımadası’na özgü erkence türü zeytin ormanlarının ve zeytinyağı üretiminin yöre için önemine  dikkat çekerek, şu görüşleri savundu: “Üç senedir bu JES belasıyla mücadele ediyoruz. İzmir’e komşu illerde Aydın’da Nazilli’de JES’lerin tarım alanlarını, incirleri, zeytinleri nasıl etkilediği ortada. Bölgede yaşayan binlerce üretici artık üretemez hale gelmiş durumda. Ağaçları verimsizleşiyor, toprak ve hava zehirleniyor. Bu da yetmezmiş gibi JES şirketleri sıcak sularını yüzeye deşarj ederek hem doğadaki canlıların, hem de insanların yaşamını tehlikeye atıyorlar. Biz bölgemizde buna müsaade etmeyeceğiz. Köyümüzde binlerce yıldır olduğu gibi genciyle, yaşlısıyla zeytinyağımızı üretmeye devam edeceğiz. Zeytin ağaçlarımızı ranta kurban etmeyeceğiz.” dedi.

Av. Cem Altıparmak: “Projeler birçok açıdan hukuka aykırı”

Orhanlı köyü sakinlerinin vekaletiyle davanın avukatlığını yürütmekte olan Avukat Cem Altıparmak şöyle konuştu: “Bölgede yapılmak istenen JES projeleri birçok açıdan hukuka aykırı. Mahkemeye bu durumu gösteren belgeleri sunduk. Bilirkişi heyetinin raporu da bu doğrultuda oldu. Aynı projeye İZSU’nun açtığı diğer dava kazanıldı. Bu nedenle, bugün İzmir 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davamızı kazanacağımızı düşünüyorum. Orhanlı köyü sakinlerini bu mücadelede örnek bir kararlılık gösteriyor. Bölgedeki bütün hukuksuz projelerin iptal edilmesi için mücadelemizi sürdürüyoruz.” dedi.

Tuba Kılıç: “ÇED raporları değiştirilip tekrar sunuldu”

Doğa Derneği Başkanı Dicle Tuba Kılıç ise, “Burada yüzlerce nadir bitki, kuş ve memeli türü yaşamını sürdürüyor. Bölgedeki yaşamı tehdit eden JES projeleri, Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından en değerli 312 Önemli Doğa Alanı’ndan birisi olan Kızıldağ Önemli Doğa Alanı (ÖDA) içerisinde yer alıyor. İnsanların doğayla uyumlu yaşam pratiklerini binlerce yıldır kesintisiz olarak sürdürdüğü Orhanlı Vadisi, aynı zamanda Türkiye’nin Kadim Üretim Havzaları’ndan (KÜH) biri. Bugüne kadar Orhanlı Vadisi için açtığımız toplam 4 davayı kazandık ve bu davayı da kazanacağız. JES şirketlerinin Orhanlı vadisindeki yaşamı yok sayarak Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarını değiştirip Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na tekrar sunması kabul edilemez” dedi.

Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.