Toprak sağlığını koruma: Erozyonla Mücadele Haftası’nın önemi
TEMA Vakfı, 11-17 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Erozyonla Mücadele Haftası’nda “Sağlıklı Toprak, Sağlıklı Yaşam” sloganıyla toprak sağlığının toplum ve gezegen için taşıdığı hayati değeri vurguluyor. Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Türkiye’nin verimli topraklarının erozyon, iklim krizi ve yanlış tarım uygulamaları nedeniyle tehdit altında olduğunu belirtiyor.
Toprağın korunması, geleceğimizi güvence altına almanın temel taşlarından biridir. Her yıl Türkiye’de yaklaşık 642 milyon ton toprak erozyona uğramaktadır, bu da ülkenin tarım ve doğal ekosistem kaynaklarını olumsuz etkilemektedir.
Toprağın zenginliği kayboluyor: verimlilik ve gıda güvenliği tehdit altında
Tarımda verimlilik kaybı ve gıda güvenliği konusu, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir sorun. Birleşmiş Milletler 2023 Dünya Gıda Güvenliği Raporu’na göre, dünya genelinde 2,33 milyar insan yetersiz besleniyor. Türkiye’de ise, her yıl 12 milyon hektar tarım arazisi bozuluma uğruyor, bu da gıda üretiminde düşüşe ve ürün kalitesinde azalmaya yol açıyor.
Deniz Ataç, “Tükettiğimiz gıdanın %95’inin topraktan sağlandığı düşünüldüğünde, toprak sağlığının korunmasının, bireylerin yaşam kalitesi ve beslenme güvenliği açısından ne kadar kritik olduğu anlaşılmaktadır,” dedi.
Erozyon ve iklim krizi: karbon emisyonlarına katkı
Erozyon sadece tarım arazilerinin verimliliğini düşürmekle kalmıyor; aynı zamanda atmosferdeki karbon salınımını artırarak iklim krizini derinleştiriyor. Her yıl yaklaşık 2,8 milyar ton karbon dioksit (CO₂) erozyon nedeniyle atmosfere salınıyor. Bu durum, tarımsal verimsizliği telafi etmek amacıyla artan kimyasal gübre kullanımını da teşvik ederek suların kirlenmesine ve biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden oluyor.
Ataç, “Toprak erozyonu, toprak yüzeyindeki en verimli katmanı, yani bitkilerin beslenme kaynağı olan üst toprağı yok ediyor. Bu yüzden, toprak sağlığını korumak sadece bir tercih değil, aynı zamanda iklim krizine karşı mücadelede de bir zorunluluktur,” ifadelerini kullandı.
Erozyonla mücadelede çözüm yolları: toplumsal sorumluluk ve bireysel katkı
TEMA Vakfı, erozyonla mücadelede bireylerin ve toplumun aktif rol almasını teşvik ediyor. Ataç, bu kapsamda ağaçlandırma, teraslama, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve bozulmuş arazilerde restorasyon çalışmalarının yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekiyor. Bu önlemler, yalnızca tarım alanlarını değil, aynı zamanda Türkiye’nin su kaynaklarını ve biyolojik çeşitliliğini de koruyacaktır.
Çevre bilincini artırma: gençler ve çocuklar için eğitim çalışmaları
Bu yıl Erozyonla Mücadele Haftası boyunca, TEMA Vakfı özellikle gençlere ve çocuklara yönelik çevrim içi seminerler ve eğitim sunumları düzenleyerek çevre bilincini artırmayı hedefliyor. “Umut Yeşertiyoruz” sloganıyla TEMA, Türkiye genelinde erozyon ve toprak sağlığı konularında farkındalık oluşturmak için çalışmaya devam ediyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör