Türkiye’nin HES’lerden daha fazla yararlanmaya ihtiyacı var
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından açıklanan 2024 yılı verilerine göre, Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 21,5’i hidroelektrik santrallerinden (HES) sağlandı. Bu oran, 2023’te yüzde 20 seviyesindeydi. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında en tahmin edilebilir ve depolanabilir olan HES’lerin, ülkenin enerji arz güvenliğindeki kritik rolü bir kez daha istatiksel verilerle ortaya koyuldu.
Türkiye’nin enerji üretiminde HES’lerin payı artıyor
Geçtiğimiz yıl Türkiye’de üretilen toplam 349 milyar kilovatsaat elektriğin yaklaşık 75 milyar kilovatsaati HES’lerden elde edildi. DSİ verilerine göre, bu üretimin yüzde 76,4’ü depolamalı HES’lerden, yüzde 23,6’sı ise nehir tipi santrallerden sağlandı.
HESİAD Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, bu verileri değerlendirerek HES’lerin enerji üretim portföyündeki rolünün güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. “HES’ler, ülkemizin yenilenebilir enerji kaynakları arasında en güvenilir ve yönetilebilir üretim potansiyeline sahip kaynaklardır. Bu potansiyeli daha fazla değerlendirmemiz, enerji bağımsızlığımız ve arz güvenliğimiz açısından büyük önem taşıyor,” dedi.

HES’lerin enerji arz güvenliğine katkısı
Türkiye’nin enerji ihtiyacının sürdürülebilir kaynaklardan karşılanması adına HES’ler, stratejik bir rol oynuyor. Rüzgar enerjisi santralleri (RES) ve güneş enerjisi santralleri (GES) gibi diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına kıyasla, HES’ler enerji depolama avantajına sahip olmasıyla öne çıkıyor. Bu özellikleri sayesinde, elektrik üretimindeki dalgalanmaları dengeleme noktasında kritik bir işlev görüyor.
HESİAD Başkanı Güven, hidroelektrik santrallerin enerji güvenliği açısından kritik bir denge unsuru olduğunu belirterek, “Şebeke stabilitesinin sağlanması ve arz güvenliğinin korunması için HES’lerin önemi giderek artıyor. Su depolamalı santraller, talep dalgalanmalarına uyum sağlama ve ani kesintileri önleme noktasında vazgeçilmezdir,” ifadelerini kullandı.
Hidroelektrik yatırımları cari açığı nasıl etkiliyor?
HES yatırımları, sadece enerji güvenliği açısından değil, aynı zamanda ekonomiye olan katkılarıyla da dikkat çekiyor. HESİAD Başkanı Güven, hidroelektrik santrallerin enerji üretimindeki payını artıracak her türlü düzenlemenin cari açığın azaltılmasına katkı sağlayacağını vurguladı. “HES’lerin geliştirilmesi, enerji ithalatına olan bağımlılığı azaltarak ekonomik büyümeye olumlu yönde katkı sunacaktır. Ayrıca DSİ tarafından yapılan ‘mücbir sebep tanımı ve finansal yükümlülükler’ çerçevesindeki düzenlemeler, sektörümüz tarafından olumlu karşılanmıştır,” dedi.
HES’lerin geleceği ve sektörel beklentiler
HES’lerin Türkiye enerji politikalarındaki yeri, önümüzdeki yıllarda daha da kritik hale gelmesi bekleniyor. Uzmanlar, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, çevresel etkilerin minimize edilmesi ve yeni nesil hidroelektrik teknolojilerine yatırım yapılması gerektiğini belirtiyor.
HESİAD’ın sektörel değerlendirmeleri, HES’lerin sadece mevcut enerji arz güvenliğine katkı sağlamakla kalmayıp, Türkiye’nin uzun vadeli enerji stratejilerinde de belirleyici bir rol oynayacağını gösteriyor. Bu bağlamda, hidroelektrik yatırımlarına verilen desteğin artırılması, enerji politikalarının temel hedeflerinden biri olmalı.
İlgili Makaleler
- Avrupa’da Türkiye’nin hidroelektrik enerji liderliği
- Türkiye hidroelektrik gücü ve HESİAD’ın yeni vizyonu
- Türkiye’de 2024’te yenilenebilir enerji üretimi %62,8’e ulaştı
- Türkiye Barajları ve Hidroelektrik Santralleri Zirvesi: HES’lerin geleceği
View this post on Instagram