uygar res enerjisa 250 mw yatırım türkiye ikinci büyük rüzgar santrali yıllık 1 milyar kwh temiz enerji üretimi

Enerjisa Üretim Balıkesir Hibrit Güneş Enerjisi Santrali Yenilenebilir Enerji YatırımlarıBalıkesir, İzmir ve Manisa sınırlarında konumlanan Uygar Rüzgar Enerjisi Santrali’nin ilk fazı devreye alındı. Tamamlandığında 60 türbinle 250 MW kapasiteye ulaşacak proje, Türkiye’nin en büyük ikinci rüzgar santrali olacak.

Uygar RES, Türkiye’nin temiz enerji hedeflerine 1 milyar kWh katkı sunacak

Enerjisa Üretim, Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümünde kritik bir rol üstlenmeye devam ediyor. Şirketin 30. enerji santrali olarak devreye alınan Uygar Rüzgar Enerjisi Santrali (RES), Balıkesir, İzmir ve Manisa sınırları içinde yer alıyor ve tamamlandığında 250 MW kurulu güce ulaşacak. Projenin ilk fazı başarıyla devreye alınarak temiz enerji üretimi resmen başladı.

Yılda yaklaşık 1 milyar kWh elektrik üretmesi hedeflenen Uygar RES, yaklaşık 500 bin hanenin yıllık tüketimini karşılayabilecek kapasitede olacak. Aynı zamanda her yıl yaklaşık 600 bin ton karbon salımının önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu çevresel katkılar, projenin sadece enerji arzı değil, iklim hedefleri açısından da stratejik önem taşıdığını ortaya koyuyor.


Uygar RES, tamamlandığında Türkiye’nin en büyük ikinci rüzgar santrali olacak. Ülkenin en büyük rüzgar santrali Soma RES, 288,1 MW kurulu gücüyle Manisa’da faaliyet gösteriyor. Bir diğer büyük proje olan Aliağa RES ise İzmir’de yer alıyor ve 193 MW kurulu kapasiteye sahip. Uygar RES, bu projeleri kapasite açısından geride bırakacak şekilde Türkiye’nin rüzgar enerjisi liginde üst sıralarda yer alacak.

Enerjisa Üretim CFO Mert Yaycıoğlu, şirketin mali ve sürdürülebilir büyüme stratejilerinden sorumlu üst düzey yöneticisi
Enerjisa Üretim CFO Mert Yaycıoğlu, şirketin mali ve sürdürülebilir büyüme stratejilerinden sorumlu üst düzey yöneticisi

Türkiye’nin en büyük ikinci rüzgar santrali olmaya aday

Uygar RES tamamlandığında, Türkiye’nin en büyük ikinci rüzgar santrali olma unvanını alacak. 60 rüzgar türbininden oluşacak santral, Enerjisa Üretim’in dijital altyapı ve sürdürülebilirlik vizyonunu yansıtan bir yapı olacak. Proje, türbin kulelerinden jeneratörlerine kadar pek çok kritik bileşenin yerli üretimle temin edilmesi açısından da dikkat çekiyor.

Yerli mühendislik gücü ve Ar-Ge desteğiyle geliştirilen bu altyapı, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına ve teknoloji ihracatına katkı sağlıyor. Aynı zamanda bölge ekonomisine doğrudan katkı sunuyor.

1.750 MW’lık YEKA yatırımıyla rüzgar portföyü büyüyor

Enerjisa Üretim’in stratejik büyüme planları çerçevesinde YEKA RES-2 ve YEKA RES-2024 süreçlerinde toplamda 1.750 MW’lık kurulu güç hedefleniyor. Bu yatırımlar arasında Uygar RES önemli bir kilometre taşı olurken, Edirne RES (410 MW) ve Balkaya RES (340 MW) gibi projelerle rüzgar kapasitesine son dönemde 750 MW eklendi.

Bu genişleme, Türkiye’nin toplam rüzgar gücünün yaklaşık yüzde 15’ine karşılık geliyor. Enerjisa Üretim’in yalnızca bu projelere yaptığı yatırımın büyüklüğü 2,5 milyar doları aşarak son 15 yılın en büyük özel sektör yenilenebilir enerji yatırım portföylerinden birini oluşturuyor.

türkiye ikinci büyük rüzgar santrali 1 milyar kwh temiz enerji üretimi uygar res enerjisa 250 mw yatırım yıllık
Enerjisa Üretim CEO İhsan Erbil Bayçöl ve CFO Mert Yaycıoğlu

Enerjisa Üretim CEO’su Bayçöl: “Yerli teknoloji ve sürdürülebilirlik önceliğimiz”

Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Uygar RES’in yalnızca enerji üretimi değil, yerli teknoloji, insan kaynağı ve sürdürülebilirlik açısından da bir vizyon projesi olduğunu belirtti. Bayçöl, santralin devreye alınmasının sadece sayısal bir eşik değil; aynı zamanda daha derin bir sorumluluk ve etki anlamına geldiğini vurguladı.

Rüzgar artık sadece doğadan değil, bizim vizyonumuzdan da esiyor” diyerek açıklamasını sürdüren Bayçöl, şirketin uçtan uca kadınlar tarafından yönetilen Ovacık RES, ‘darkplant’ konseptiyle insansız işletilen Akköy RES ve Harmancık RES gibi yenilikçi projeleriyle sektöre yön verdiğini belirtti.

Batarya enerji depolama tesisleri, hibrit santraller, kapasite artışları ve birleşme ve satın almalar ile genişleyen bu altyapının Türkiye’nin enerji omurgasını güçlendirmesi hedefleniyor. Bu yatırımlar, aynı zamanda yerli sanayi gruplarının üretim verimliliğini artırıyor ve ihracatla ekonomiye değer katıyor.

Sizce Türkiye’nin rüzgar enerjisinde attığı bu büyük adımlar, enerji bağımsızlığına yeterince katkı sağlıyor mu? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.

İlgili Haberler


Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz