COP29’da yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği hedeflerinde ilerleme değerlendiriliyor. Hedeflere ulaşma konusunda umut verici adımlar atılsa da, mevcut ilerleme küresel taahhütlerin gerisinde kalıyor.
Geçtiğimiz yıl Dubai’de düzenlenen COP28 İklim Zirvesi’nde, dünya liderleri 2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma ve enerji verimliliğini iki katına çıkarma taahhüdünde bulunmuştu. Bu taahhütler, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmayı ve küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmayı amaçlıyordu. Ancak COP29 öncesinde yapılan değerlendirmeler, bu hedeflere ulaşma yolunda önemli bir ilerleme kaydedilemediğini ortaya koyuyor.
Yenilenebilir enerji hedeflerinde mevcut durum
2022 yılında dünya genelinde yenilenebilir enerji kapasitesi yaklaşık 3,4 terawatt (TW) seviyesindeydi. COP28 hedeflerine ulaşmak için bu kapasitenin 2030 yılına kadar 11 TW’ye çıkarılması gerekiyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), bu hedefin “iddialı ancak ulaşılabilir” olduğunu belirtse de, mevcut ulusal hedefler bu seviyeye ulaşmakta yetersiz kalıyor.
Ember adlı düşünce kuruluşu, Ocak ayında yayımladığı bir raporda yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılmasının “tamamen mümkün” olduğunu ifade etmişti. Ancak en son değerlendirmelerde, ulusal hedeflerin büyük ölçüde değişmediği ve 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir kapasitenin yalnızca iki katına çıkmasının beklendiği vurgulanıyor. Bu durum, yaklaşık 3,7 TW’lik bir açık anlamına geliyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA), mevcut hedeflerin COP28 taahhütlerini karşılamaktan uzak olduğunu belirtiyor. IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, COP29’un bu konuda “dönüm noktası” olması gerektiğini ve yeni politikaların hızla devreye alınması gerektiğini vurguluyor.
Enerji verimliliğinde ilerleme
Enerji verimliliği, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmada kritik bir rol oynuyor. COP28’de belirlenen hedeflere göre, yıllık enerji yoğunluğu iyileştirme oranının 2022’deki %2 seviyesinden 2023-2030 döneminde %4’e çıkarılması gerekiyor. Ancak, IEA’nın COP29 öncesinde yayımladığı bir rapora göre, 2024 yılında enerji verimliliğinde yalnızca %1’lik bir iyileşme kaydedildi. Bu oran, 2010-2019 dönemindeki ortalama iyileşme hızının yarısı kadar.
IEA İcra Direktörü Fatih Birol, enerji verimliliğinin “uygun maliyetli ve kapsayıcı enerji dönüşümlerinin temel direği” olduğunu belirtiyor. Birol’a göre, ev ve iş yerlerinde enerji verimliliği sağlayan adımlar 2030 yılına kadar petrol talebindeki düşüşün %70’inden ve gaz talebindeki azalmanın %50’sinden sorumlu olabilir.
Türkiye’nin durumu
Türkiye, yenilenebilir enerji kapasitesini artırma ve enerji verimliliğini iyileştirme konusunda önemli adımlar atıyor. Rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları hızla artarken, enerji verimliliği alanında sanayi ve bina sektörlerinde sıkı politikaların uygulanması gerekiyor. Ancak COP28’de belirlenen küresel hedeflerle uyumlu bir ilerleme sağlanabilmesi için bu çabaların daha da yoğunlaştırılması gerekiyor.
COP29’un kararı: Yenilenebilir enerji ve verimlilik için daha fazla hız ve iddia şart
COP29’da yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği hedeflerine ulaşma konusunda kaydedilen ilerleme değerlendiriliyor. Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırma hedefleri doğrultusunda, bu alanlarda daha fazla politika değişikliği ve yatırımların hızlanması şart. Özel sektörün yenilikçi çözümleri ve hükümetlerin daha iddialı hedefler benimsemesi, COP29’un belirleyici sonuçları arasında olabilir.
İlgili Yeşil Haber yazıları
- COP29’da iklim adaleti çağrısı: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in konuşması
- İmamoğlu COP29 Zirvesi’nde: İklim krizinin bedelini en savunmasızlar ödüyor
- Türkiye’nin COP29’daki enerji dönüşümü vizyonu
- COP29 İklim Zirvesi Bakü’de başladı: İlk izlenimler ve etkinlikler
- Cumhurbaşkanı Erdoğan COP29’da Türkiye’nin iklim vizyonunu paylaştı