Son müzakerelerde, AB’nin 2040’a kadar net -%90 sera gazı azaltımı hedefi korunurken esneklik ve sanayi koruması içeren taslak metin öne çıktı. Dosya 4 Kasım’daki çevre bakanları toplantısına devrediliyor.
Hızlı bakış
- Son müzakerelerde AB, 1990’a göre 2040’ta net -%90 emisyon hedefini koruyan esnek bir taslak üzerinde ilerliyor.
- Taslak, iki yılda bir gözden geçirme ve sanayi için giderim açığına karşı geçici koruma içeriyor.
- ETS’de fiyat istikrarı araçları tartışılıyor; aşırı dalgalanmalara karşı fren mekanizmaları gündemde.
- Uluslararası karbon kredilerinin sınırlı kullanımı masada; doğrulama ve şeffaflık en kritik başlıklar.
- 2035 içten yanmalı çıkışı yeniden değerlendiriliyor; teknoloji nötrlüğü ve rekabet endişeleri öne çıkıyor.
- Türkiye için CBAM, ETS uyumu ve enerji verimliliği yatırımları rekabet gücü açısından belirleyici olacak.
Son müzakerelerde: Hedef korunuyor, yöntem esniyor
AB, 1990’a göre 2040’ta net -%90 emisyon azaltımı hedefini korudu. Ancak taslak metin, iki yılda bir yapılacak gözden geçirmelerle hedefe giden yolun ekonomik koşullar, teknoloji ve rekabetçilik ışığında ayarlanabileceğini öngörüyor. Liderler düzeyindeki tartışmalar, ayrıntıların 4 Kasım 2025’teki çevre bakanları konseyinde sonuçlandırılmasını hedefliyor.
Sanayi koruması ve giderim açığına karşı kalkan
Taslak, doğal yutaklar ve teknolojik karbon giderimleri beklenenden düşük gerçekleşirse enerji yoğun sektörlere geçici koruma sağlayan bir kural seti içeriyor. Böylece çelik, çimento, kimya gibi sektörlerde ani maliyet şoklarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Bu çerçeve, rekabet gücü ve arz güvenliği hassasiyetleriyle uyumlu bir “dengeli geçiş” yaklaşımını işaret ediyor.
ETS’de fiyat istikrarı arayışı: Aşırı dalgalanmalara fren
Gündemdeki başlıklardan biri de ETS’de fiyat istikrarı. Taslak, aşırı dalgalanmaları sınırlamaya dönük araçları tartışmaya açıyor. Piyasa mekanizmasına müdahale eleştirileri bulunsa da enerji maliyetleri ve sanayi rekabetçiliği açısından geniş bir siyasi destek alanı oluşmuş durumda.
Uluslararası karbon kredileri: Sınırlı ama tartışmalı esneklik
Komisyonun temmuzda sunduğu çerçeve, 2040 hedefine doğru sınırlı ölçekte uluslararası karbon kredilerinin kullanımına kapı aralıyor. İklim topluluğunda bu yaklaşımın “içeride gerçek azaltımı erteleme” riski taşıdığı savunulurken, bazı başkentler esnekliğin anlaşmayı mümkün kılacağını düşünüyor. Tartışma, kredilerin payı, doğrulanması ve şeffaflığı üzerinde yoğunlaşıyor.
2035 içten yanmalı araç çıkışı: Yeniden değerlendirme baskısı
Ulaşımda 2035’te yeni içten yanmalı araç satışlarının sona erdirilmesine dair karar, son müzakerelerde yeniden gündemin üst sıralarında yer aldı. Bazı ülkeler “teknoloji nötrlüğü” ve pazarın hazır bulunuşluğunu gerekçe gösterirken, diğerleri hedefin korunmasını savunuyor. Bu başlık, 2040 hedef mimarisinin toplumsal ve ekonomik kabulü açısından belirleyici olmaya devam edecek.
Türkiye için denklem: İhracatın karbon maliyeti ve dönüşüm hızı
AB pazarına ihracat yapan Türk üreticiler için CBAM ve ETS kaynaklı karbon maliyetleri giderek daha kritik hale geliyor. Enerji yoğun sektörlerde erken dönüşüm adımları, tedarik zinciri şeffaflığı ve enerji verimliliği yatırımları rekabet avantajına dönüşebilir. Yenilenebilir kapasite artışı, elektrikli ısıtma süreçleri, döngüsellik ve yeşil hidrojen gibi alanlar şirket stratejilerinin merkezine yerleşmek zorunda.
Finansman, toplumsal geçiş ve iki yıllık denge ayarı
Hedef koymak kadar geçişi finanse etmek, iş gücünü dönüştürmek ve tüketici kabulünü yönetmek de kritik. İki yılda bir gözden geçirme mekanizması, yatırımcılar için belirsizlik ile uyarlanabilirlik arasında bir denge arayışı sunuyor. Bu nedenle politika netliği, öngörülebilir takvim ve ölçeklenebilir fonlama araçları 2040 patikasının başarısı için belirleyici olacak.
Kasım başına doğru: İzlenecek yol haritası
Son müzakerelerde ortaya çıkan esnek ama iddialı çerçeve, 4 Kasım’daki çevre bakanları toplantısında somutlaşacak. Gözler, uluslararası kredilerin kapsamı, ETS’de fiyat istikrarı araçları ve 2035 taşıt hedefinin nasıl ele alınacağına çevrilmiş durumda. Hangi başlıklarda “kırmızı çizgi” korunacaksa, piyasa sinyalleri ve yatırım kararları da ona göre şekillenecek.
AB’nin 2040 hedefinde esneklik ve ETS fiyat freni sizce sanayi rekabetini korur mu, yoksa iklim iddiasını zayıflatır mı?
İlgili Haberler
- AB’nin 2040 iklim hedefi oylaması iptal edildi: COP30 öncesi risk
- AB–Türkiye iklim diyaloğu: ETS tasarımı, CBAM hattı ve uyum politikaları
- CBAM 2026: AB’den Türkiye’ye yeşil finansman desteği
- CBAM 2026 öncesi Türkiye ihracatı ve ETS süreci: Kritik 12 ay
- Türkiye’de ETS, CBAM ve TSRS ile karbon yönetimi yol haritası
- Avrupa sanayisinden ETS ve CBAM reform çağrısı
- 2035 politikası bağlamı: Elektrikli araçların yaşam döngüsü emisyonları




















