voestalpine ve 79 Avrupa sanayi şirketi, AB liderlerine yazdıkları açık mektupta ücretsiz karbon tahsislerinin kaldırılmasının rekabet gücünü tehdit ettiğini belirterek acil reform çağrısı yaptı.
Hızlı bakış
- 20 Ekim 2025’te voestalpine ve 79 şirket, ETS ve CBAM için ücretsiz tahsislerin uzatılmasını talep etti.
- Sanayi, mevcut takvimin maliyetleri yükselttiğini ve karbon kaçağı riskini artırdığını savunuyor.
- İttifak, ihracat telafi mekanizmaları ve enerji maliyet desteklerinin değerlendirilmesini istiyor.
- 23 Ekim’deki Avrupa Konseyi toplantısı, ETS ve CBAM takvimi için kritik eşik olarak görülüyor.
- Türkiye’nin AB’ye ihracatında CBAM maliyeti ve ETS uyumu rekabet gücü açısından belirleyici olacak.
Avrupa sanayisinden ortak çağrı: Ücretsiz tahsislerin uzatılması
20 Ekim 2025’te Avusturya merkezli voestalpine AG’nin öncülüğünde yaklaşık 80 sanayi şirketi, Avrupa Birliği liderlerine açık mektup göndererek mevcut ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) ve CBAM (Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması) düzenlemelerinde reform talep etti. Şirketler, 2026’dan itibaren kademeli olarak kaldırılacak ücretsiz karbon tahsislerinin uzatılmasını ve ihracat yapan firmalara karbon maliyetleri için telafi mekanizmalarının değerlendirilmesini istedi.
voestalpine CEO’su Herbert Eibensteiner imzalı mektup, Avrupa Konseyi’nin 23 Ekim’deki toplantısı öncesinde yayımlandı. Avrupa’daki çelik, alüminyum, kimya ve çimento üreticilerini temsil eden bu ittifak, AB’nin sanayi rekabet gücünün risk altında olduğu uyarısında bulundu.
Sanayinin argümanı: Dönüşüm hedefleri ile mali gerçekler çelişiyor
Mektupta, yeşil dönüşüm hedeflerinin desteklendiği ancak mevcut takvimin “altyapı ve maliyet gerçekleriyle uyuşmadığı” vurgulandı. Ücretsiz karbon tahsislerinin hızla kaldırılmasının, enerji yoğun sektörlerde üretim maliyetlerini dramatik biçimde artıracağı ve Avrupa dışına üretim kaymasına yol açabileceği belirtildi. Bu durum “karbon kaçağı” olarak tanımlanıyor ve çevresel etkinin azalmak yerine artmasına neden olabileceği savunuluyor.
voestalpine, halihazırda yıllık yaklaşık 200 milyon avro tutarında karbon tahsis ücreti ödüyor. Şirket, ücretsiz tahsislerin tamamen kaldırılması halinde bu yükün 2030’a kadar 1–2 milyar avroya çıkabileceğini öngörüyor. Avusturya’daki 23 bin çalışanın geleceği ve şirketin 2029’a kadar emisyonlarını %30 azaltmayı hedefleyen greentec steel projesi bu mali baskıdan doğrudan etkilenebilir.
CBAM ve ETS arasındaki denge arayışı
Sanayi ittifakı, CBAM’ın mevcut biçimiyle dış ticarette eşit rekabet koşulu yaratmadığını savunuyor. Avrupa içinde üretim yapan şirketlerin, dış piyasalarla kıyaslandığında daha yüksek karbon maliyetleriyle karşılaşacağı; bu nedenle AB’nin kendi üreticisine geçici koruma sağlaması gerektiği ifade edildi. Mektupta ayrıca enerji fiyatlarındaki dengesizlik ve hidrojen ile karbon yakalama teknolojilerinin yeterince gelişmemiş olması da vurgulandı.
Şirketler, ETS kapsamında 2034’e kadar planlanan ücretsiz tahsis kaldırma takviminin ertelenmesini, elektrik fiyatlarına destek mekanizmalarının güçlendirilmesini ve yatırımcı güvenini koruyacak düzenlemelerin acilen değerlendirilmesini talep ediyor.
Avrupa Konseyi için kritik dönemeç
Çağrı, AB’nin yeşil sanayi stratejisinde yeni bir kırılma noktası olarak görülüyor. 23 Ekim’deki Avrupa Konseyi toplantısında ETS ve CBAM’in uygulanma takvimi yeniden ele alınacak. Sanayi temsilcileri, reform taleplerinin dikkate alınmaması durumunda yatırım kararlarını erteleyebileceklerini ve üretimin kısmen AB dışına kayabileceğini belirtiyor.
Bu tartışma, iklim politikalarının ekonomik sürdürülebilirliğiyle ilgili Avrupa genelinde yükselen bir sorgulamayı yansıtıyor: “Ne kadar hızlı yeşillenebiliriz, ne kadarını kaldırabiliriz?”
Türkiye için görünmeyen etki: rekabet dengesi tersine dönebilir
Türkiye doğrudan AB ETS sistemine dahil değil ancak ihracatının yaklaşık %41’i Avrupa Birliği pazarına gidiyor. En çok etkilenecek sektörler arasında demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre ve elektrik bulunuyor. Bu sektörler 2023’ten bu yana CBAM geçiş dönemi kapsamında AB’ye ihracatta karbon beyanı zorunluluğu altına girdi.
Eğer AB sanayisi ücretsiz karbon tahsislerini 2034 sonrasına erteletirse, paradoksal biçimde Türk ihracatçıları için rekabet dengesi tersine dönebilir. Çünkü AB üreticileri iç piyasada daha düşük veya ertelenmiş karbon maliyetleriyle çalışmaya devam ederken, Türkiye’den yapılan ihracatlar CBAM kapsamında tam karbon bedeliyle karşılanacak. Bu durum, Türk üreticilerin fiyat rekabetinde zorlanmasına ve ihracat marjlarının daralmasına yol açabilir.
Dolayısıyla Avrupa’nın ETS ve CBAM düzenlemelerinde atacağı her adım, Türkiye’nin karbon fiyatlama sistemi, sanayi dönüşüm programları ve yeşil ticaret politikaları açısından stratejik önem taşıyor.
Yeşil dönüşümün yeni denklemi
Avrupa sanayisinin çağrısı, küresel yeşil dönüşüm sürecinde artık sadece çevresel değil, ekonomik sürdürülebilirliğin de belirleyici olduğunu hatırlatıyor. ETS ve CBAM gibi mekanizmaların hızını, altyapı hazırlığı ve uluslararası ticaret dengeleri belirleyecek. Türkiye’nin bu denklemdeki konumu, önümüzdeki yıllarda hem iklim politikaları hem de rekabet stratejileri açısından yeniden tanımlanacak.
Sizce AB’de ücretsiz tahsislerin uzatılması, Türkiye’nin AB’ye ihracatında rekabet dengesini nasıl etkiler? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşın.
İlgili haberler
- CBAM 2026 öncesi Türkiye ihracatı ve ETS süreci kritik 12 ay
- AB çelik ithalat kotalarının yarıya inme ihtimali ve Türkiye
- Türkiye’de ETS CBAM ve TSRS ile karbon yönetimi yol haritası
- CBAM 2026: AB’den Türkiye’ye yeşil finansman desteği
- AB, CBAM’de montajlı ürün kapsamı ve anti-kaçınma
- AB ve Türkiye iklim diyaloğunda ETS tasarımı ve CBAM hattı



















