2025’te kar fakiri kış ve aşırı sıcaklar nedeniyle İsviçre buzulları yüzde 3 oranında eridi Alpler’de buzulların erimesi küresel uyarı niteliğinde

İsviçre’de 2025 kışı kar açısından yetersiz, yaz ayları ise aşırı sıcak geçti; buzulların %3’ü eridi, dağ ekosistemi alarm veriyor.

İsviçre Alpleri’nde bu yıl yaşanan sıcaklık dalgaları, yüzyılların birikimi olan buz kütlelerini rekor hızla eriterek 2025’te buzulların hacmini yaklaşık %3 azalttı. Bu kayıp, ülkenin iklim tarihinde endişe verici bir döneme işaret ediyor. 2015’ten bu yana toplam buz hacminin dörtte biri kayboldu; son erime dalgası süreci daha da hızlandırdı. Bu erime, yalnızca yerel ekosistemleri değil; Avrupa su döngülerini, enerji güvenliğini ve küresel iklim sistemini de tehdit eden zincirleme etkiler yaratabilir.

2025’te kar fakiri kış ve aşırı sıcaklar nedeniyle İsviçre buzulları yüzde 3 oranında eridi Alpler’de buzulların erimesi küresel uyarı niteliğinde


2025’te rekor erime: İstatistikler alarm veriyor

GLAMOS (Glacier Monitoring Switzerland) ve İsviçre Buzul Gözlem Komisyonu verilerine göre, 2024–2025 ölçüm sezonunda buzullar toplam hacimlerinin yaklaşık %3’ünü kaybetti. Bu oran, kayıtlı tarih boyunca en büyük dördüncü erime yılına işaret ediyor.

Ayrıca, 1.000’den fazla küçük buzul artık tamamen kayboldu ya da tanımlanamayacak hale geldi. Bazı bölgelerde buz kalınlığı bir sezonda iki metreye kadar azaldı. Claridenfirn (Glarus kantonu), Plaine Morte (Bern kantonu) ve Silvretta (Grisons kantonu) buzulları bu açıdan en çok etkilenen örnekler arasında. Buna karşılık Valais kantonundaki Allalin ve Findel buzulları daha sınırlı, yaklaşık bir metrelik erime yaşadı.

Erime neden bu kadar hızlandı?

Küresel ısınma etkisi, Alpler’deki buzulların çözülme hızını son yıllarda ciddi biçimde artırdı. 2024–2025 kışı, son yılların en kar fakiri dönemlerinden biri olarak ölçümlere geçti. Özellikle kuzey ve orta Grisons bölgelerinde kar örtüsü rekor düzeyde düşük seviyelerdeydi. Nisan sonunda yapılan ölçümler, 2010–2020 ortalamasına göre yaklaşık %13 daha az kar bulunduğunu gösterdi.

Haziran 2025, İsviçre tarihinin en sıcak ikinci haziranıydı. Bu olağandışı sıcaklık, yüksek irtifalardaki karı dahi hızla eritti. Temmuz’daki serin hava kısa bir nefes aldırdıysa da, ağustosta sıfır derece çizgisi 5.000 metrenin üzerine çıkarak çözülmeyi yeniden hızlandırdı. Buzulların bu hızla erimesi yalnızca iklim verilerini değil, dağların fiziksel dengesini de değiştirmeye başladı.

2025’te kar fakiri kış ve aşırı sıcaklar nedeniyle İsviçre buzulları yüzde 3 oranında eridi Alpler’de buzulların erimesi küresel uyarı niteliğinde

Dağ dengesi bozuluyor: Eriyen buzullar yeni riskler doğuruyor

Buzul erimesi sadece su döngüsünü değil, dağ yapılarının stabilitesini de sarsıyor. Permafrost tabakasının çözülmesiyle kaya düşmeleri ve buz ile kaya çöküntüleri artıyor.

2025 Mayıs ayında Blatten köyü, dağ yamaçlarından kopan dev bir buz ve kaya kütlesiyle neredeyse tamamen gömüldü. Bu olay, buzulların erimesiyle birlikte dağ geometrisinin değiştiğini gösteren çarpıcı bir örnek olarak kayda geçti. Küçük Nesthorn’dan kopan kaya kütleleri önce Birchgletscher üzerine çöktü, ardından buz kütleleriyle birleşerek dev bir yamaç kaymasına yol açtı.

Ulusal gözlem ağları: İsviçre’nin iklim gözcüleri

Bu süreçte kritik rol oynayan kurumlar arasında şunlar öne çıkıyor:

  • GLAMOS – İsviçre Buzul İzleme Ağı (ETH Zürih, Fribourg ve Zürih Üniversiteleri)
  • Swiss Commission for Cryosphere Observation (SCC) – kar, buz ve permafrost gözlemlerini koordine ediyor
  • Federal kurumlar: FOEN (Çevre Ofisi), MeteoSwiss (Meteoroloji), swisstopo (Topoğrafya)

Bu koordinasyon sayesinde İsviçre, uzun vadeli ölçümlerle dağ buzullarının ve iklim değişikliğinin etkilerini ayrıntılı biçimde takip edebiliyor. Bilim insanları bu tablo karşısında umutsuz değil ancak acil adımlar gerektiğini vurguluyor.

2025’te kar fakiri kış ve aşırı sıcaklar nedeniyle İsviçre buzulları yüzde 3 oranında eridi Alpler’de buzulların erimesi küresel uyarı niteliğinde

Buzulları korumak için acil önlemler

Hızlanan erimeyle mücadele ancak güçlü ve bütüncül iklim politikalarıyla mümkün olabilir:

  • Karbon salımlarını hızla azaltmak ve net sıfır hedeflerine ulaşmak. GLAMOS’a göre bazı yüksek irtifa buzulları hala kurtarılabilir.
  • Yüksek rakımlarda kar tutucu altyapılar (snownet, yapay kar üretimi gibi) devreye alınmalı.
  • Dağ stabilitesine zarar verebilecek yapılaşma ve turizm projeleri dikkatle denetlenmeli.
  • Ulusal ve uluslararası düzeyde iklim finansmanı ve koruma projeleri güçlendirilmelidir.

Türkiye’de buzulların dramı: Cilo’dan Erciyes’e erime her cephede

Benzer bir tablo Türkiye’de de görülüyor: Dağ buzulları hızla eriyor, üstelik bu kayıp yalnızca yüksek rakımlarla sınırlı kalmıyor. Hakkari Cilo Dağları’ndaki 20.000 yıllık buzullar, son 30 yılda alanlarının yaklaşık %55’ini yitirdi; uzmanlar bu buzulların korunmazsa 20 yıl içinde tamamen kaybolabileceğini belirtiyor. Ayrıca, Türkiye genelinde kara buzulları %30–35 oranında küçüldü; buzul alanlarının toplam büyüklüğü artık oldukça sınırlı hale geldi. Erciyes’te bazı buzul alanları tamamen yok oldu; Kaçkar, Cilo-Sat ve Ağrı Dağı’ndaki buzullar da hızla küçülüyor. Bu erime süreci, Türkiye’nin su kaynakları, yöresel ekosistem dengeleri ve dağ turizmi açısından önemli tehditler oluşturuyor.

2025’te kar fakiri kış ve aşırı sıcaklar nedeniyle İsviçre buzulları yüzde 3 oranında eridi Alpler’de buzulların erimesi küresel uyarı niteliğinde

İsviçre örneği bize ne söylüyor?

İsviçre, Alpler’de refah ve doğa dengesinin sembolü. Ancak buzulların hızla yok olması, yalnızca bu dengeyi değil; Avrupa’nın su kaynaklarını, hidroelektrik üretimini ve dağ ekosistemlerini de tehdit ediyor. Alpler’de buzulların erimesi, Avrupa’nın iklim dengesini doğrudan etkileyen başlıca süreçlerden biri haline geldi. Türkiye’de de benzer şekilde, dağ ekosistemleri ve kar rejimleri değişen iklim koşullarıyla kırılgan hale geliyor. İsviçre’de yaşananlar, küresel sistemin ne kadar hassaslaştığını ve acil eylemin artık ertelenemeyeceğini gösteriyor.

Küresel uyarı: Alpler’den yükselen tehlike sinyali

2025’teki İsviçre buzul kayıpları sadece bir bölgesel sorun değil; küresel iklim krizinin Avrupa’nın kalbinde bıraktığı en güçlü izlerden biri. Alpler’deki bu çözülme, Avrupa’nın su güvenliğini ve enerji dengesini tehdit ederken bilim insanları “zaman daralıyor” uyarısını yineliyor. Bu dramatik tablo, küresel ısınma etkisinin Alpler’deki en belirgin göstergesi hâline geldi. İsviçre buzulları eriyor; bu yalnızca Alpler için değil, tüm gezegenin geleceği için bir uyarı niteliğinde. Gecikilen her yıl, geri dönüşü olmayan bir denge kaybına yaklaştırıyor. Yeşil Haber olarak, bu sürecin hem bilimsel hem toplumsal yansımalarını izlemeye devam edeceğiz.

İlgili Makaleler


Bir Cevap Bırakın

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz