Ana Sayfa Elektrikli Araçlar Elektrikli araçlar için ÖTV sistemi değişti: Yeni düzenleme piyasayı nasıl etkileyecek?

Elektrikli araçlar için ÖTV sistemi değişti: Yeni düzenleme piyasayı nasıl etkileyecek?

Yazar

Tem 24, 2025 @ 13:28 Değiştirilme tarihi: Tem 24, 2025 @ 17:07

24 Temmuz 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanan kararla elektrikli, hibrit ve içten yanmalı araçlarda Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları ve matrahları yeniden belirlendi. Yeni sistem; yerli üretimi desteklemeyi, ithalatı dengelemeyi ve enerji dönüşümünü yönlendirmeyi hedefliyor.

ÖTV düzenlemesi Resmî Gazete’de yayımlandı: Kararın kapsamı ve yürürlüğe girişi

24 Temmuz 2025 tarihli ve Cumhurbaşkanı kararıyla Resmi Gazete’de yayımlanan yeni ÖTV düzenlemesi, Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (II) sayılı listeyi temel alıyor. Karar, yayımlandığı gün yürürlüğe girerken; uygulama ve takip sorumluluğu Hazine ve Maliye Bakanlığı’na verildi.

Bu düzenleme, yalnızca elektrikli araçları değil; hibritler, benzinli–dizel araçlar ve arazi tipi taşıtlar dahil olmak üzere tüm motorlu taşıt sınıflarını kapsıyor.

Elektrikli araçlar için yeni ÖTV oranları: Giriş seviyesi modeller daha fazla vergi ödeyecek

Yeni sistemde, elektrikli otomobillerin ÖTV oranı, hem motor gücüne (kW) hem de ÖTV matrahına göre belirleniyor. Düşük segment modellerin dahi vergi avantajı büyük ölçüde azaldı:

≤160 kW motor gücü, ≤1.65 milyon TL matrah: %25 ÖTV (önceki %10 idi)
≤160 kW motor gücü, >1.65 milyon TL matrah: %55 ÖTV
>160 kW motor gücü, ≤1.65 milyon TL matrah: %65 ÖTV
>160 kW motor gücü, >1.65 milyon TL matrah: %75 ÖTV

Bu yapı, yerli üreticilerin rekabet avantajını kısmen azaltırken, orta-üst segment ithal elektrikli araçların da vergi yükünü artırıyor.

Plug-in hibrit araçlarda ÖTV oranı yükseldi: Matrah bağımsız sabit aralık uygulaması

Plug-in hibrit modeller için yeni ÖTV oranları matraha bakılmaksızın artırıldı:

Önceki oranlar: %30, %60, %70
Yeni oranlar: %45, %75, %85

Bu artış özellikle şehir içi kullanıma uygun, düşük emisyonlu hibrit araçlara olan ilginin vergi açısından dezavantajlı hale gelmesine neden olabilir.

İçten yanmalı motorlu araçlarda basamaklı vergi sistemi: Küçük motorlar görece avantajlı

Benzinli, dizel ve LPG’li araçlar için yeni sistemde motor hacmi ve matrah birlikte değerlendirilerek ÖTV oranları belirleniyor:

≤1.4 lt motor hacmi:
- Matrah ≤650 bin TL: %70
- 650–900 bin TL: %75
- 900 bin–1.1 milyon TL: %80
- >1.1 milyon TL: %90
1.4–1.6 lt arası motorlar: %75–100
1.6–2.0 lt arası motorlar: %150–170
>2.0 lt motorlar: %220

Bu yapıda, küçük hacimli, yerli üretim içten yanmalı araçların vergi avantajını bir nebze koruduğu görülüyor.

Arazi taşıtları ve hafif ticari araçlar da düzenlemeden etkilendi

Yük ve yolcu taşımacılığı yapan 3.5 ton altı arazi tipi araçlarda ÖTV oranı %4’ten %50’ye çıkarıldı. Bu dramatik artış, SUV tipi modellerin ve çift kabinli kamyonetlerin vergi yükünü ciddi ölçüde artırıyor.

Vergi sistemi elektrikli dönüşümü nasıl etkiler?

Yeni vergi sisteminin ana motivasyonları arasında:

Yerli üretimin desteklenmesi,
İthalata bağımlılığın azaltılması,
Hazine gelirlerinin artırılması,
Enerji dönüşüm sürecinin “kontrollü” biçimde yönlendirilmesi

yer alıyor. Ancak Firecarrier analizimize göre bu yeni yapı:

Düşük segment elektrikli modeller için caydırıcı olabilir

Özellikle ≤160 kW gücündeki giriş seviyesi EV’lerde ÖTV oranının %25’e çıkması, bu segmentteki Togg, BYD Dolphin, MG4 gibi modellerin fiyatlarını yukarı çekecek.

Orta sınıf içten yanmalı araçlar görece avantajlı hale gelebilir

İthalatla gelen ve 1.4 lt altı motorlara sahip araçların %70–75 bandında kalması, bazı kullanıcıları yeniden içten yanmalı modellere yönlendirebilir.

Vergi sistemindeki denge yerli elektrikli araç (EV) üreticilerini zorlayabilir

Yerli üretici TOGG’un segmentine doğrudan etki eden %25–%55’lik dilim değişikliği, elektrikli dönüşümde kamu teşviki yerine vergi yükü politikası tercihinin işareti olabilir.

Enerji dönüşümünde vergi sisteminin ince ayarı kritik hale geliyor

Türkiye’nin elektrikli araç pazarında ilerleme kaydetmesi için, vergilendirme sisteminin teknoloji ve menzil bazlı esnekliğe sahip olması şart. Bu düzenleme, geçiş döneminin bir parçası olarak sistematik bir politika arayışının yansıması olarak okunabilir.

Ancak içten yanmalı araçlara verilen görece avantaj, kısa vadeli bütçe hedefleri ile uzun vadeli karbon nötr hedeflerinin karşı karşıya geldiğini gösteriyor. Vergi politikaları, yalnızca gelir değil; gelecek vizyonu açısından da tasarlanmalı.