Agrivoltaik sistemler, tarım ve güneş enerjisi arasındaki arazi kullanımı rekabetine çözüm sunuyor. Yeni araştırmalar, tarım arazilerinde verim kaybı olmadan enerji üretiminin mümkün olduğunu gösteriyor.
Agrivoltaik, tarım arazilerinde hem tarımsal üretim hem de güneş enerjisi üretiminin aynı anda yapılmasını sağlayan bir sistem. Fotovoltaik paneller, ürünlerin üzerinde konumlandırılarak, hem güneş enerjisinden elektrik üretiyor hem de bazı ürünler için gölgeleme yoluyla verim artışı sağlıyor.
İtalya’dan Politecnico di Milano’nun araştırması, agrivoltaik sistemlerin tarım ve güneş enerjisini aynı arazide birleştirerek verimliliği nasıl artırabileceğini ortaya koyuyor.
Tarım ve enerji üretimi arasında büyüyen arazi kullanımı çatışması
Yenilenebilir enerjiye artan talep ve dünya nüfusunun gıda ihtiyacı, tarım arazileri üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor. Bugün yerde kurulu fotovoltaik sistemlerin yaklaşık %13 ila %16’sı, önceden tarım yapılan alanlarda bulunuyor. Bu durum, tarımsal üretim ve güneş enerjisi yatırımlarının aynı kaynak için rekabet ettiğini gözler önüne seriyor.
Politecnico di Milano‘dan araştırmacıların liderliğinde yürütülen ve Earth’s Future dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, bu soruna çözüm sunabilecek agrivoltaik sistemlerin potansiyelini kapsamlı biçimde analiz etti. Araştırmaya göre, dünyadaki sulama yapılmayan tarım arazilerinin %22 ila %35’i, aynı anda hem tarımsal üretim hem de enerji üretimi için uygun olabilir.
Agrivoltaik sistemlerin uygulanabilirlik haritası ve ürün verimi analizleri
Araştırmacılar, 22 farklı tarım ürününün fotovoltaik panellerin gölgeleme etkisine nasıl yanıt verdiğini değerlendirmek için mekansal bir agro-hidrolojik model geliştirdi. Model, farklı iklim ve coğrafi koşullarda ürün veriminde meydana gelebilecek değişimleri simüle ederek, agrivoltaik uygulamalara en uygun bölgelerin küresel haritasını oluşturdu.
Sonuçlar, özellikle Akdeniz kuşağı, Orta Avrupa, Kuzey Amerika’nın bazı bölgeleri, Güney Afrika ve Asya’nın kurak-yarı kurak bölgelerinde agrivoltaik uygulamaların yaygınlaştırılabileceğini gösterdi. Türkiye de, özellikle İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle bu potansiyelin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
Tarım ve güneş enerjisini aynı anda destekleyen faydalar
Araştırmanın ortak yazarlarından Nikolas Galli’ye göre, agrivoltaik sistemler yalnızca alan kullanımını optimize etmekle kalmıyor, aynı zamanda enerji verimliliğini de artırıyor: “Fotovoltaik panellerin altında yapılan tarım, panellerin sıcaklığını düşürerek elektrik üretim verimliliğini artırıyor.”
Öte yandan Profesör Giampaolo Manzolini, aynı yüzeyde iki üretim biçimini birleştirmenin ekonomik avantajlarına dikkat çekiyor: “Toplam çıktı artarken birim başına üretim maliyetleri düşüyor. Bu da hem tarımsal hem de enerji üretimi açısından sürdürülebilirliği destekliyor.”
Ayrıca, bazı ürünler için hafif gölgelemenin su kullanım verimliliğini artırdığı ve sıcak hava dalgalarına karşı daha dayanıklı üretim sağladığı gözlemlendi. Bu etki, özellikle iklim değişikliği nedeniyle artan aşırı hava olayları karşısında büyük önem taşıyor.
Politikalar ve yatırımlar için yeni bir yol haritası sunuyor
Çalışmayı koordine eden Profesör Maria Cristina Rulli, elde edilen verilerin sadece akademik bir katkı olmadığını, aynı zamanda politika yapıcılar ve yatırımcılar için somut bir yol haritası sunduğunu vurguluyor: “Agrivoltaik sistemler, gıda güvenliği ve enerji geçişi hedeflerini birlikte destekleyen bir çözüm olarak öne çıkıyor.”
Uzmanlar, tarım arazilerinin korunarak yenilenebilir enerjiye yönelinmesinin, karbon salımını azaltma hedeflerine de katkı sağlayacağını belirtiyor. Bu nedenle, agrivoltaik sistemler geleceğin entegre arazi kullanımı stratejilerinin merkezinde yer alabilir.
Türkiye için agrivoltaik fırsatları
Türkiye’nin geniş tarım alanları ve güçlü güneşlenme potansiyeli, agrivoltaik sistemlerin uygulanması için önemli fırsatlar yaratıyor. Özellikle sulama yapılmayan kuru tarım alanlarında, mısır, buğday ve ayçiçeği gibi ürünlerle entegre sistemler kurmak mümkün. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2053 net sıfır hedefleri kapsamında, bu tür yenilikçi uygulamalara daha fazla destek verilmesi bekleniyor.
Ayrıca, kırsal bölgelerde tarımsal kalkınmayı destekleyerek çiftçilerin gelirlerini artırabilir ve yerel enerji üretimiyle enerji ithalatına bağımlılığı azaltabilir.
Sürdürülebilir gelecek için anahtar rol oynayacak
Tarım ve güneş enerjisi arasındaki arazi rekabetine çözüm sunan agrivoltaik sistemler, hem üretkenliği artırarak hem de çevresel sürdürülebilirliği destekleyerek geleceğin arazi kullanım modellerinde önemli bir yer edinecek. Araştırmalar, bu teknolojinin dünya genelinde özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde geniş bir uygulama alanı bulabileceğini ortaya koyuyor. Türkiye gibi güçlü tarım ve güneş enerjisi potansiyeline sahip ülkelerde agrivoltaik sistemler, hem gıda güvenliğini hem de temiz enerji hedeflerini aynı anda destekleyen stratejik bir araç haline gelebilir.
İlgili Makaleler
- Araç egzozundan elektrik üretimi
- Gelgit enerjisi: Doğanın ritminden temiz enerji
- Barselona metrosu fren enerjisiyle evleri şarj ediyor
- Esnek güneş hücrelerinde verimlilik rekoru
- Türkiye güneş enerjisi kapasitesinde rekor seviyeye ulaştı